Politika

''MONTRÖ'NÜN AVUKATLIĞI SANA MI KALDI?" İSTANBUL (A.A)

06 Haziran 2011 01:10

-''MONTRÖ'NÜN AVUKATLIĞI SANA MI KALDI?" İSTANBUL (A.A) - 05.06.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Kanal İstanbul'' projesine yönelik eleştirilerine ilişkin, ''Montrö'nün avukatlığı sana mı kaldı? Montrö Anlaşması imzalandığı zaman böyle tankerler mi vardı? Ne tarihi takip ediyor, ne bugünü, ne geleceği'' dedi. Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Meydanı'nda düzenlenen ''Büyük İstanbul Mitingi''nde yaptığı konuşmada, atılan adımları anımsatarak, ''Fakat ben kalkıp da ne Kılıçdaroğlu ile ne Bahçeli uğraşacak değilim. Vaktim yok ama bir şey var. Nedir o? Biz ne devraldık, ne yaptık? Herhalde bunu da söylemem lazım'' dedi. Türkiye'nin kamu net borç stokunun milli gelire oranının yüzde 61 olduğunu, bu oranın AK Parti iktidarı döneminde yüzde 27'ye gerilediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Diyorlar ki 'Türkiye çok borçlandı'. Sen milli gelire bak. 230 milyar dolar değil artık, 740 milyar dolar. Atalarımız boşuna 'borç yiğidin kamçısıdır' dememişler. Borç, yiğidin kamçısı, yiğidin dikkat et. Devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Gerçi bunu yazılı ve görsel medya iyi biliyor da yazmıyor ama ben yine de hatırlatayım. Yüzde 63 faiz ile borçlanıyorduk MHP'nin iktidarında, şimdi yüzde 7. Aradaki fark, yüzde 56. Kimin cebinden çıkıyordu bu para? Benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. İstanbullu kardeşimin cebinden çıkıyordu ama şimdi o cebinde kalıyor. Yüzde 7. Bitmedi... Çok daha önemlisi enflasyon neydi? Yüzde 30. Şu anda enflasyon ne? Yüzde 7. Aradaki fark, yüzde 23. Kimin cebinde kaldı? Ayşe abla, senin cebinde kaldı, mutfakta kaldı. Olay bu, güçleniyoruz, daha güçlü olacağız.'' -KANAL İSTANBUL PROJESİ- Başbakan Erdoğan, ''Kanal İstanbul'' projesini açıkladıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''burada insan yok'' diyerek projeyi değerlendirdiğini belirterek, ''Tabii animasyonda bir yanlış yaptık. Animasyondaki yanlışımız kanalda biz gemiyi yüzdürdük. Halbuki öyle yapmayacaktık, orada insanları yürütecektik. Kanalda denizin üzerinde insanlar yürüse inanın bu Kılıçdaroğlu çıkar da ne derdi biliyor musunuz? 'Yürüttünüz ama yüzmeyi bilmiyor' derdi. Yaklaşım tarzı bu'' diye konuştu. ''Kanal İstanbul'' projesi hayata geçirilirken on binlerce insanın çalışacağını, bu projenin çevresinde belli mesafelerde bir yapılanma meydana getireceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:  ''Buralarda insanlar oturacak, çeşitli alışveriş merkezleri olacak, insanlar bir yaşam yakalayacaklar ve bununla birlikte buradan gemiler geçecek. Karadeniz'in canlıları, balıkları Marmara ile de buluşacaklar. Biz 'Kanal İstanbul' ile bir çevre devrimini gerçekleştiriyoruz. Nedir o? Boğazı büyük bir tehditten kurtarıyoruz. O tehdit ne tehdidiydi? Meşhur Romen tankeri Independent, Selimiye önlerinde yandı. O yandığında bir çok hamile kadın, o yangından rahatsız oldu ve düşük yaptılar. Üç ayı aşkın o gemi orada yandı. Bir tehditti o. Şimdi artık daha büyük gemiler var.'' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon kanalında, Kanal İstanbul projesinin Montrö'ye aykırı olduğunu söylediğini belirten Erdoğan, ''Montrö'nün avukatlığı sana mı kaldı?_Montrö Anlaşması imzalandığı zaman böyle tankerler mi vardı? Ne tarihi takip ediyor, ne bugünü, ne geleceği. Buradan 150 bin tonluk tankerler geçtiği zaman, bir dümen kilitlenmesi neticesinde, kıvrımlı boğazda bir yere saplanması halinde, orada meydana gelecek felaketin hesabını yapıyor musun? Dünyaya bunun hesabını soracağız biz. Diyeceğiz ki; 'Montrö'yü yaptığımız zaman ufak kuru yük gemileri buradan geçiyordu'. Buyursunlar yine geçsinler o ayrı mesele. Burada herhangi bir zora falan girmeye gerek yok ama biz hem çevreyi korumak zorundayız hem ülkemizi korumak zorundayız hem de bu ülkemizde yaşayan insanımızı korumak zorundayız. Onun için ben tüm İstanbullulara sesleniyorum; Kanal İstanbul'un böyle bir önemi ve değeri var ama Kılıçdaroğlu bunun farkında değil. Alışacak, öğrenecek. Dedim ya daha çıraklıktan geçmedi, bunu bir defa halletmemiz lazım.'' -''BU BAYRAĞIN RENGİNDEN RAHATSIZ OLANLAR DA VAR- Katılımcıların dev bir Türk bayrağı açması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Yine sürprizler var galiba. Fakat bu bayrağın renginden rahatsız olanlar da var. Hilalinden rahatsız olanlar var. Yıldızından rahatsız olanlar var. Hakkari'de, BDP'nin eline CHP bayrağını tutturup, Türk Bayrağı'nı tutturamayanlar var. 12 Haziran onlara da hesap sorma günü olacaktır.'' -''SIRADAN BİR ÜLKE, KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ''- Diktatörlerin insanları ezmemesini, zalimlerin mazlumlara zulmetmemesini istediklerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  ''Biz ne istiyoruz biliyor musunuz? Ellerinde büyük imkanları olanlar, savaş baronlarıyla çocukları öldürmesin, uluslararası sularda korsanlık yapılmasın, plajdaki anne-çocuk birlikte dururken oraya bombardıman yapılmasın istiyoruz. Biz istiyoruz ki, fosfor bombaları Gazze üzerine inmesin. Biz istiyoruz ki, orantısız güç kullanmak suretiyle insanlar öldürülmesin. Bizim derdimiz bu. Kendi çevremizde 'sıfır sorun' dedik. Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da da barışın hakimiyetini savunuyoruz. Türkiye çok büyük bir ülke. Türkiye ekonomisiyle, insanıyla, genç nüfusu ile güçlü bir ülke, tarihi, medeniyeti, kültürü ile büyük. Biz sıradan bir ülke değiliz, kabile devleti değiliz. Bize büyük düşünmek yakışır. Büyük adımlar atmak, geleceğe ilişkin büyük iddialı hedefler belirleyip onlara doğru koşmak zorundayız. Zira İstanbul'dan aldığımız ilham budur. İstanbul'dan devraldığımız miras budur. Bu ülkeye hizmet edeceksek, bu ülkeyi büyüteceksek, 81 ilde işsizliği, yoksulluğu en aza indireceksek, bunu demokrasi ile yapacağız. Aktif dış politika ile yapacağız. 8,5 yılda Türkiye'yi bu şekilde büyüttük, önümüzdeki dönemde de bu şekilde büyütmeye devam edeceğiz.'' -''AK PARTİ MİTİNGİ CHP MİTİNGİNİ 3'E KATLADI''- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Türkiye'de ölçü olduğunu belirterek, 12 Haziran seçimleri sonrasında en büyük projelerinin yeni bir Anayasa olduğunu vurguladı. Erdoğan, 3 Kasım 2002'de bu milletin ''Yeter, söz de karar da milletindir'' dediğini anımsatarak, ''Yönetime el koydu. Dikkat edin, millet el koydu. O günden itibaren desteğiniz, kararınız ve hayır duanızla demokrasiyi güçlendirdik. Ama yetmedi. Şimdi ileri demokrasi diyoruz. Daha güçlü olmamız, daha güçlenmemiz lazım. İstanbul'un sandıkları gümbür gümbür patlattığı bir 12 Haziran istiyoruz. Bu çok önemli. Ben İstanbul'un bunu başaracağına inanıyorum. Buna hazır mıyız? Bir hafta kaldı. Bir hafta kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Tüm telefonlarla her yeri aramaya var mıyız? Kim ne derse desin, koşacağız, dolaşacağız. Bazıları el uzatmasa da koşacağız. Biz uzatalım, onlar uzatmasın fark etmez. Biz, kararlı, emin olacağız ve göreceksiniz 12 Haziran'da da evvel Allah zafer yine bizim olacak, hiç merak etmeyin Allah'ın izniyle bizim olacak. Tüm illerde bunu gördüm. Hangi ile giderseniz gidin... 72 ili dolaştım, hava bu. Dün İzmir'deydim. Resmi rakamları söylüyorum CHP İzmir mitingini AK Parti mitingi 3'e katladı.'' Mitinge katılanların ''Kıskananlar çatlasın'' diye tempo tutması üzerine Erdoğan, ''Çatlamasın be çatlamasın. Onları da aramıza katacağız. Öyle değil mi? Gümbür gümbür gelmemiz için onları da yanımıza alacağız. Buna hazırız değil mi? Önemli olan bu'' diye konuştu.