Yaşam

Modalı içki savaşında kararlı

İskeledeki içki yasağını protesto edenlerin gözaltına alınması ve tehditler Modalıları yıldırmadı. Protestocuların sayısı artıyor.

07 Eylül 2008 03:00

Moda İskelesi’nde ‘içki yasağı’na karşı sürdürülen cuma eylemleri, önceki gece polisin müdahalesiyle karşılaşırken, gözaltına alınan Tonguç Koç savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Bir gece gözaltında kalan Koç, polis aracında bir polis memuru tarafından tokatlandığını iddia etti. Moda sakinleri olayın ertesi günü de sokaklarda içki yasağı eylemini ve polislerin müdahalesini konuştu.

Kadıköy Moda İskelesi’nin işletmesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur A.Ş.’ye devredildikten sonra, restoranda içki servisi kesilmişti. Bu duruma tepki gösteren Modalılar bir grup oluşturarak altı haftadır cuma akşamları iskele önünde eylem yapıyordu. Ancak önceki akşamki altıncı eyleme polis müdahalede bulundu. Grubun basın açıklamasını yapan Koç’un, Kadıköy Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin suç işlediğini belirtmesi üzerine ortam gerginleşti. Bu sırada, çok sayıda kişi, cep telefonları ve fotoğraf makinelerini çıkararak, Koç’un işaret ettiği bir polisi görüntülemeye başladı. Koç, kendisini tehdit eden polisin sivil bir amir olduğunu öne sürünce ortam iyice gerildi. Olaylar üzerine Koç, gözaltına alındı. Bu müdahaleye anlam veremeyen grup üyeleri Koç’un gözaltına alınmasına karşı kısa süreli bir arbede yaşandı.

‘Çok ileri gittin’ notu

Dün öğle saatlerinde serbest bırakılan Koç, yaşadıklarını anlattı:

“Daha önceki eylemlerde bir sivil polis bir de resmi polis tarafından iki kez tehdit edildim. Birkaç gün önce de arabama ‘Çok ileri gittin, ayarı kaçırdın, bu son uyarı’ şeklinde bir tehdit notu bıkakılmıştı. Cuma akşamı yapılan eylemde basın açıklaması okuyarak bu notu gösterdim. Sonra beni tehdit eden sivil polisi orada görünce birden sinirlendim ve ‘Beni tehdit eden polis budur’ dedim. Sonra biz dağılmaya başladık. Polis birden beni gözaltına almak istedi. Karakola giderken yolda Kadıköy İskele polis amiri olduğunu öğrendiğim bir memur bana hakaretler etti. ‘Buna hakkın yok’ dedikten sonra avucunun içiyle sağ kulağıma altı kez vurdu. Gözaltındaki sağlık kontrolünde bu durum doktor raporuyla da kanıtlı.”

Davanın kendi davası değil, Moda’nın davası olduğunu belirten Koç, eylemlerin sonuna kadar devam edeceğini söyledi.

‘Burası Moda...’

Modalılar olayın ertesi günü de konu hakkında köşebaşlarında durum değerlendirmesi yapıyordu.  30 yıldır Moda’da yaşayan Mübeccel İren, girdiği bir büfede, “Ne kadar acayip bir şey, içen içer, içmeyen içmez kime ne. Bu yaptıkları doğru değil” diyordu. Büfe sahibi de, “Valla işletme ne isterse o olur, ben burda içki satarım satmam kime ne” diye karşılık veriyordu.

Tiyatrocu Hüseyin Akşen ise “Olaylar başlamadan önce üç minibüs polis geldi. Bu kez diğer eylemlerden daha tedbirliydiler. Eylem sorunsuzca dağılıyordu ancak ne olduysa sonradan oldu. Burası Moda. Sanatçısı da, şairi de buraya gelir. Sorun yalnız içki meselesi değil. Herhangi bir yasak da gelse, Modalı Moda’sına sahip çıkar” diye konuştu.

İsmini vermek istemeyen bir kişi de, bu olaydan sonra eylemci sayısının artacağını söylerken bir yandan da bu işin sonunun nereye gideceğini merak ettiğini belirtti. Radikal