Ekonomi

MOBİSAD: 3500 TL ile sınırlı olan taksit kısıtlaması, artan döviz kuru seviyesinde orantılanmalı

“Kayıt dışılık ve klonlama yöntemlerinin tarihi zirvelere ulaştığını gözlemliyoruz"

21 Aralık 2021 17:44

Cep telefonlarındaki taksit kısıtlamasıyla ilgili olarak Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş İnsanları Derneği’nden (MOBİSAD) çağrı yapılarak, “Kayıt dışılık ve klonlama yöntemlerinin tarihi zirvelere ulaştığını gözlemliyoruz. 3500 TL ile sınırlı olan taksit kısıtlaması, artan döviz kuru seviyesinde orantılanmalı” dendi.
 
Cep telefonlarının vergiler ve döviz kurlarının artışı nedeniyle yüksek fiyat ile satışa sunulması hem vatandaşların hem de mobil iletişim sektörünün en büyük sorunlarından biri haline geldi.
 
Konuya ilişkin açıklama yapan Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş İnsanları Derneği (MOBİSAD) Genel Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, “Vatandaşlarımızın dijitalleşme yolundaki en büyük kaynağı kuşkusuz ki cep telefonlarıdır. Ancak hayatın kumandası haline gelen cep telefonlarına ulaşım günümüzde oldukça zor bir hale gelmiştir. Bu durum vatandaşlarımızın ihtiyacı olan ya da tercih ettikleri teknolojiyi kullanabilmelerinin önünde engel teşkil ederken; 170 bin direkt, 800 bin dolaylı istihdam sağlayan mobil iletişim sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın da zor durumda kalmasına ve sektörün daralmasına yol açmaktadır” dedi.

"Vatandaşın 3 taksitten başka alternatifi yok"

Taksit kısıtlamasının verdiği zararlara dikkat çeken Turnacı, “2018 yılı sonunda cari açık dengesi düşünülerek ithalatı baskılamak amaçlı önce taksit sayılarında kısıtlama kararı alındı. 3500 TL’ye kadar fiyatı bulunan cep telefonlarında 12 ay taksit seçeneği bulunurken, 3500 TL üzeri olan cihazlara 3 taksit sınırlaması getirildi. Bu karar alındığında dolar kuru 4.75 seviyelerinde seyretmekteydi. Haliyle vatandaşlarımızın birçok modele, tercih ettikleri teknolojiye ulaşma imkanları bulunmaktaydı” diye konuştu.
 
Habertürk'e konuşan Turnacı, “Günümüze baktığımızda ise şu anki dolar kuru seviyelerinde ve bu durumda vatandaşlarımızın 3 taksit seçeneğinden başka bir alternatifi kalmıyor. Vatandaşlarımız maalesef ki kayıt dışına yöneliyor. Rekor seviyelerinde diyebileceğimiz kayıt dışılık yaşanmaya başladı. Ayrıca sektör içi dengelerde alınan kararlar denetlenemediği için farklı alternatiflerle vatandaşa yüksek faiz ile taksit yapan satış kanallarının oluştuğunu gözlemledik. Bu durum üyelerimizi haksız rekabete maruz bırakırken, vatandaşlarımızı da mağdur ediyor” dedi.
 
Turnacı, şunları söyledi:

"Değerlendirecek olursak, alınan kararlar gerçekten ithalatı baskılamadı"

“Denetleyemeyeceğimiz kuralları koyarsak, kurallara uyanı cezalandırmış oluruz. Halbuki kurallara uyanın teşvik edilmesi, ödüllendirilmesi gerekmektedir. Peki tümüyle değerlendirecek olursak, alınan kararlar gerçekten ithalatı baskılamadı mı? Hayır. Aksine kayıt dışılık ve klonlama yöntemlerinin tarihimizdeki zirvelere ulaştığını gözlemliyoruz. Alınan kararların sonuçlarıyla değerlendirilmesi gerekmektedir. Ortalama 12 milyon cep telefonu satılan ülkemizde tüm bu kararlar rakamları 10.6 milyon seviyelerine çekmiş gibi gözükse de, artan kaçakçılık ve kayıt dışı gibi yöntemler ile birlikte değerlendirildiğinde, 15 milyon rakamının üzerine çıktığı ön görülmektedir. Yani alınan kararlar cari açığa çözüm olmadığı gibi, vatandaşlarımız kurallara uymayan satış kanallarının yüksek faizlerinden mağduriyet yaşamış ve aynı zamanda sektörel gelişim olumsuz etkilenmiştir. Toplam ithalatta cep telefonu ithalatı yüzde 1’in altında iken, cari açık algısı ile alınan bu kararlarda en azından bir esneme olması gerektiğini savunuyoruz. 3500 TL olan taksit kısıtlamasının artan döviz kurlarını göz önüne alarak artmasını talep ediyoruz. Bu durum sektörel açıdan değerlendirildiğinde, zor durumda olan KOBİ’lerimize nefes aldıracak, vatandaşlarımızın da tercih ettikleri teknolojiye ulaşmalarını sağlayacaktır. Yolcu beraberinde gelen cihazlarda alınan kararlar başta olmak üzere; her konuda olduğu gibi sektörümüzün sesine kulak veren ve çözüm üreten ilgili Bakanlık ve kurumlarımızın kayıtsız kalmayacağını umut ediyoruz.”