21 Ekim 2023 21:30
T24 Dış Haberler
Mısır bugün İsrail ile Hamas arasındaki savaşa ilişkin olarak düzenlenen Kahire Barış Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyor. Zirve, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ürdün Kralı Abdullah'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda Arap ve Avrupalı devlet ve hükümet başkanı ile dışişleri bakanlarını bir araya getiriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da zirveye katılan siyasiler arasında.
Üst düzey bir AB yetkilisi ortak bir zirve bildirisi üzerinde tartışmalar yapıldığını ancak hala "farklılıklar" olduğunu, dolayısıyla sonuçta bir metin ortaya çıkıp çıkmayacağının belli olmadığını söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna zirveye katılıyor ancak ne Almanya Başbakanı Olaf Scholz ne de İngiltere Başbakanı Rishi Sunak zirvede hazır bulunmuyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi, zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Sisi, ABD Başkanı Joe Biden ile Refah Sınır Kapısı'nın Birleşmiş Milletler ve Filistin Kızılay'ı gözetiminde sürekli olarak işletilmesi konusunda anlaştıklarını söyledi. Sisi ayrıca, "Mısır, Refah Sınır Kapısı'nı hiçbir zaman kapatmadı" dedi.
Sisi, İsrail'in Filistin tarafına yönelik tekrarlanan bombardımanının insani yardım kuruluşlarının bölgeye ulaşmasını engellediğini de sözlerine ekledi.
"Bugün Kahire'de insanlığımızı ve sahip olduğumuzu iddia ettiğimiz inançları sorgulayan çok zor bir durumda bir araya geldik" diyen Sisi, "Yıllar ve yüzyıllar boyunca inşa ettiğimiz insani medeniyetin değerleri nerede? Masum insanlar arasında çifte standart olmaksızın eşitlik nerede?" diye sordu.
"Mısır barışçıl sivillerin hedef alınmasını ve öldürülmesini açık ve net bir şekilde kınamaktadır" diyen Sisi, "dünyanın Gazze Şeridi'nde toplu cezalandırmaya varan bir insani felakete seyirci kalmasını hayretle karşıladığını" da sözlerine ekledi.
Adil bir çözüm olmadan Filistin sorununun çözülmesinin mümkün olmadığını ve Mısır'ın buna izin vermeyeceğini söyleyen Sisi, Filistinlilerin yerinden edilmesine de karşı olduklarını yineledi.
Sisi'nin ardından Ürdün Kralı 2. Abdullah bir konuşma gerçekleştirdi. Abdullah, Gazze'nin bombalanmasını her açıdan zalimce bulduğunu ve "kuşatılmış ve çaresiz bir halkın toplu olarak cezalandırılması" olduğunu söyledi.
Abdullah, "Başka herhangi bir yerde sivil altyapıya saldırmak ve bütün bir nüfusu gıda, su, elektrik ve temel ihtiyaç maddelerinden kasten mahrum bırakmak kınanır, derhal ve kesin bir şekilde hesap sorulurdu. Bu daha önce de yapıldı, yakın zamanda, başka bir çatışmada, ama Gazze'de değil" dedi.
Abdullah, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün İsrail Gazze'deki sivilleri kelimenin tam anlamıyla açlıktan öldürüyor ama Filistinliler on yıllardır umuttan, özgürlükten ve gelecekten mahrum bırakılıyor. Çünkü bombalar düşmeyi bıraktığında İsrail asla sorumlu tutulmuyor, işgalin adaletsizliği devam ediyor ve dünya bir sonraki şiddet turuna kadar uzaklaşıyor.
"Bugün tanık olduğumuz katliam, bunun; hem Filistinliler hem de İsrailliler için barış getirecek siyasi bir ufka doğru somut bir ilerleme kaydedememenin bedelidir.
"İsrail liderliği, güvenlik kaygılarına askeri bir çözüm olmadığını anlamalıdır. İşgali altında yaşayan beş milyon Filistinliyi meşru haklarından mahrum bırakmaya devam edemeyeceğini ve Filistinlilerin hayatlarının İsraillilerin hayatlarından daha az değerli olmadığını anlamalıdır"
Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail ordusunun aralıksız bombardımanına rağmen Filistinlilerin Gazze Şeridi dışına nakledilmeyi kabul etmeyeceklerini söyledi.
Abbas, "Yer değiştirmeyi asla kabul etmeyeceğiz, zorluklar ne olursa olsun topraklarımızda kalacağız" dedi. Abbas ayrıca Filistinlilerin Batı Şeria ve Kudüs'teki evlerinden çıkarılmasına da karşı olduklarını sözlerine ekledi.
Filistin Devlet Başkanı, "İlk günden beri bu acımasız saldırganlığın durdurulmasını ve insani yardım koridorlarının açılmasını talep ettik" dedi.
"Her iki tarafta da sivillerin öldürülmesini reddettiğimizi yineliyor ve esir tutulan sivillerin serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz" diyen Abbas, "Şiddete karşıyız ve ulusal hedeflerimize ulaşmak için tüm barışçıl ve yasal yolların kullanılmasından yanayız" ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres Kahire'deki barış zirvesinde "bu korkunç kâbusu sona erdirmek için harekete geçme" zamanının geldiğini söyledi. Mısır'a bugünkü konvoyun sağlanmasındaki rolü için minnettar olduğunu, ancak Gazze'deki insanların çok daha fazlasına ihtiyacı olduğunu aktardı.
Hamas'ın saldırılarını "hiçbir şeyin haklı gösteremeyeceğini" söyleyen Guterres, ancak bu saldırıların Filistin halkına yönelik "toplu cezalandırmayı" asla haklı gösteremeyeceğini de sözlerine ekledi.
Cenevre sözleşmelerine uyulması gerektiğini ifade ederek Gazze'ye acil yardım ve rehinelerin derhal koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, "Her iki tarafta da masum kurbanlar var. Toplu cezalandırma yasaklanmalıdır" dedi.
"Hamas bir terör örgütüdür" diyen Miçokatis, Hamas'ın "Filistin halkı olmadığını" da sözlerine ekledi.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, "Masum siviller evlerini terk etti ve bizim açımızdan buna karşılık vermeliyiz" dedi. "Akdeniz ülkeleri ile Avrupa Birliği arasında başlangıç diyalog noktası olmak istiyoruz" diyen Meloni, Gazze'de yaşananları bir "uygarlık çatışması" olarak nitelendirdi.
Başta Müslüman ülkeler olmak üzere pek çok devleti zayıflattığını söylediği terörizm konusu da dahil olmak üzere barışçıl bir diyaloğun çok önemli olduğunu söyleyen Meloni, "Hamas diyalog yerine terörizmi seçti. Kimse çocukları ve kadınları öldüremez" dedi.
Irak Başbakanı Muhammed Şii el-Sudani, Filistin halkının "soykırımla karşı karşıya" olduğunu ve hastanelerde hedef alındığını söyledi. Sudani, "Gazze bugün bir sınavdır, adalet ve özgürlük çağrısında bulundukları şeyi uygulamada defalarca başarısız olan yeni dünya düzeni için yeni bir sınavdır. Bu işgale son vermenin zamanı gelmedi mi?" diye konuştu.
"Filistinlilere kendi toprakları dışında yer yok" diye ekleyen Irak Başbakanı derhal ateşkes çağrısında bulundu.
Irak, "Gazze şeridi üzerindeki kuşatmanın tamamen kaldırılması" ve Gazze'nin yeniden imarı için bir fon oluşturulması çağrısında bulundu.
Fransa'nın Avrupa ve Dış İşleri Bakanı Catherine Colonna, "Bunun bir daha tekrarlanmaması için İsrail'in kendini savunma hakkı vardır" dedi. Ancak cevabın "adil" ve "uluslararası hukukla tutarlı" olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Hamas'ın "Filistin davasını temsil etmediğini" ifade eden Colonna, "Bu siviller grubun eyleminden sorumlu değildir" dedi.
Filistin'e yardımın sürdürülebilir bir şekilde nasıl ulaştırılacağı konusunda bir uzlaşmaya varılması gerektiğini söyledi.
Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly, bu sabah Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye ulaşan yardım konvoyundan daha fazlasını görmek gerektiğini söyledi.
"Bu çatışmanın bölgeye yayılmamasının elzem olduğunu" ve Kanada'nın İran'ın Orta Doğu'da barış ve güvenliği istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemlerinden "ciddi endişe" duyduğunu sözlerine ekledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, zirvede yaptığı konuşmada bölgenin dört bir yanında "korkunç bir insani keder ve korku" gördüklerini söyledi. Baerbock, "Hiç şüphe yok ki tüm sivillerin hayatı aynı derecede önemlidir" dedi.
Baerbock, yaşanan acıların sebebinin Hamas ve onun "iğrenç suçları" olduğunu söyledi. Alman hükümetinin, güvenliği "tartışılamaz" olan İsrail ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti.
Britanya Dışişleri Bakanı James Cleverly, konuşmasında şunları kaydetti:
"Hepimiz sosyal medyada ve toplumlarımızda mevcut durumun ne kadar bölücü ve kutuplaştırıcı hale geldiğini görüyoruz.
İstikrarsızlığın bölgeyi sarmasını ve daha fazla can almasını önlemek için birlikte çalışma görevimiz var.
Hamas'ın kazanmamasını sağlamalıyız. Barış içinde bir arada yaşamanın kazanmasını sağlamalıyız."
İsrail'e "Gazze halkının acılarını dindirmesi" çağrısında bulunan Bakan, İngiltere'nin İsrail hükümetiyle uluslararası hukuka riayet edilmesi ve Gazze'deki sivillerin hayatlarının korunması gerektiği konusunda doğrudan görüştüğünü ve İsrail ordusuna "profesyonellik ve itidal" çağrısında bulunduğunu söyledi.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Kahire'de ayrı ayrı görüştü.
Mısır'da devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen Gazze'deki gelişmelerin ele alındığı "Kahire Barış Zirvesi"ne katılan Meloni, burada ikili görüşmeler de gerçekleştirdi.
İtalya Başbakanlığından Meloni'nin es-Sisi ile görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada, "Orta Doğu'da devam eden ciddi çatışmanın ve bunun genişlemesini kontrol altına almayı amaçlayan acil ve koordineli diplomatik eylemin desteklenmesi ihtiyacı üzerinde duruldu" ifadesi kullanıldı.
Başbakan Meloni'nin, Kahire'deki toplantının aynı zamanda Gazze'deki acil insani ihtiyaçların araştırılması için de bir fırsat olduğunu belirttiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, "İtalya ve Mısır, gelecek haftalarda güçlendirilmiş işbirliği ruhuyla çalışmaya devam edecek" ifadesi yer aldı.
Kahire'deki zirvenin oturum aralarında Başbakan Meloni'nin ayrıca Filistin Devlet Başkanı Abbas ile uzun ve samimi bir görüşme gerçekleştirdiği belirtilerek, "Toplantıda İtalya'nın, kendisini kesinlikle Hamas'la özdeşleştirmeyen ve Filistin halkını temsil eden meşru otoriteye verdiği destek teyit edildi. İki devlet perspektifine verilen destek de yinelendi" ifadesi kullanıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, İsrail'in 2 haftadır bombaladığı Gazze Şeridi'nde ihtiyaçların çok fazla olduğunu ve akan kanı durdurmak için görüşmeler yürüttüğünü belirtti.
Wennesland, Mısır'da devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen Gazze'deki gelişmelerin ele alındığı "Kahire Barış Zirvesi"nde konuştu.
Mısır'a bölgedeki çatışmayı ele almak için düzenlediği zirveden dolayı teşekkür eden Wennesland, "Gazze savaş alanı ve ihtiyaçlar çok fazla. Hepimiz daha fazla hayat kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız." dedi.
Wennesland, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ekibiyle "bölge ve ötesindeki ilgili taraflarla akan kanı durdurmak ve daha fazla sivilin hayatını kaybetmesini önlemek için siyasi görüşmeler yürüttüğünü" dile getirdi.
BM Özel Koordinatörü, "Çatışmanın bölgeye yayılması riskine karşı ortak kaygıyı dikkate alıyorum. İlerlemek için siyasi bir çözüme yönelik çağrıları memnuniyetle karşılıyorum." diye konuştu.
Mısır makamlarına bugün Gazze Şeridi'ne yardımların ulaşmasını sağladığı için teşekkür eden Wennesland, yardımın sürekli ve güvenli olarak devam etmesi gerektiğini belirtti.
İsrail ile Filistinli gruplar arasında çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana ilk yardım konvoyu bugün Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Gazze Şeridi'ne girdi.
© Tüm hakları saklıdır.