Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, kendisine yönelik olarak "Sayfa doldurma meraklısı olduğu için röportajı okumaya tenezzül etmemiş belli ki, habersiz de kaldıysa piyasada böyle bir şey yaratmaya çalıştı" diyen şarkıcı Ayşe Hatun Önal'a tepki gösterdi. "Önce aynaya bak, Ayşe Hatun Önal" diyen Eyüboğlu, "Allah’ıma şükürler olsun ki bugüne kadar değil 'uyuşturucu' hiçbir suçtan dolayı gözaltına alınmadım daha" ifadesini kullandı.
Ayşe Hatun Önal, şunları söylemişti:
“Bana röportajda; başına kötü bir şey geldi mi diye soruldu. Arada yılanlık yapanlar çıkıyor dedim. O kişiyle de yaşadığım şeyin sebebi taklit işler yapan biriydi. Ben de kendi müzik piyasamı yöneten bir kişi olduğum için doğal olarak kıskanıyor dedim. Yani piyasayı konuşmuyoruz, sorunun içinde piyasa yok zaten. Yaptığım işin piyasasından bahsettim. Ali Eyüboğlu boş boş konuşuyor. Röportajı okuduğunda ne söylediğim ve niye söylediğim belli. İki kişinin karşılaştırmasını yapıyordum. Ali de sayfa doldurma meraklısı olduğu için röportajı okumaya tenezzül etmemiş belli ki, habersiz de kaldıysa piyasada böyle bir şey yaratmaya çalıştı. Piyasa da onu tanıdığı için diğer basından arkadaşlar çok fazla bir şey yapmadılar zaten. Söylemek isteyip söyleyemediğin şeyler boğaz çakrasını kapatır. O da çeşitli hastalıklara sebep olur. Bana bu şekilde terbiyesizlik yaptıysa onun cevabını bir yerde vermem gerekir. Burada vermek kısmet oldu"
Ali Eyüboğlu'nun "Beşiktaş efsanesi, tiyatro sahnesinde" başlığıyla yayımlanan (29 Mart 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Önce aynaya bak, Ayşe Hatun Önal"
Ayşe Hatun Önal’ın HT Magazin’deki söyleşide yaptığı iddialı açıklamalar üstüne “Müzik dünyasına yön veriyormuş!” diye yazmıştım.
O yüzden Önal, katıldığı bir radyoda kişiliğini yansıtan açıklamalar yapmış hakkımda. Onları duyunca, Ömer Hayyam’ın şu sözü geldi aklıma:
“Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye?”
Önal’ı da tanıyor insanlar beni de...
Allah’ıma şükürler olsun ki bugüne kadar değil “uyuşturucu” hiçbir suçtan dolayı gözaltına alınmadım daha...
“Bana röportajda; başına kötü bir şey geldi mi diye soruldu. Arada yılanlık yapanlar çıkıyor dedim. O kişiyle de yaşadığım şeyin sebebi taklit işler yapan biriydi. Ben de kendi müzik piyasamı yöneten bir kişi olduğum için doğal olarak kıskanıyor dedim. Yani piyasayı konuşmuyoruz, sorunun içinde piyasa yok zaten. Yaptığım işin piyasasından bahsettim. Ali Eyüboğlu boş boş konuşuyor. Röportajı okuduğunda ne söylediğim ve niye söylediğim belli. İki kişinin karşılaştırmasını yapıyordum. Ali de sayfa doldurma meraklısı olduğu için röportajı okumaya tenezzül etmemiş belli ki, habersiz de kaldıysa piyasada böyle bir şey yaratmaya çalıştı. Piyasa da onu tanıdığı için diğer basından arkadaşlar çok fazla bir şey yapmadılar zaten. Söylemek isteyip söyleyemediğin şeyler boğaz çakrasını kapatır. O da çeşitli hastalıklara sebep olur. Bana bu şekilde terbiyesizlik yaptıysa onun cevabını bir yerde vermem gerekir. Burada vermek kısmet oldu.”
“Piyasa tam bir şeytanlar kurulu. Bazıları için söylüyorum, para hırsı olan bazı tipler lağım çukuru. Bu kadar içinde değilken insanların çirkef yüzlerini bilmiyordum. Bir süredir yaşananlardan uzak geçirdiğim bir dönem vardı, beni yormaya başlamışlardı. İster istemez bulunduğun yere uyum sağlıyorsun. O pis dünyaya ufak ufak çekiliyorsun. Senin de eleştirilerin onların seviyesine inmeye başlıyor. Hocam geldi kalkanımızı koyduk, şu an rahatız. Ben hayatım boyunca kimseye sırtımı dayayarak yürümedim, ne firma ne menajer. Kimseye güvenmem ve her şeyi kendim yapmak isterim. Yeni gelenlere çok üzülüyorum. Simge geçen gün başına gelenleri anlattı, inanamadım. Kıza neler yapmışlar. Ben o kadar özgüveni yüksek insan yetiştirdim ki kralını tanımam.”