Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "İlana çıkıldı, 20 bin öğretmen alacağız. Bu alımla beraber inşallah bir kanun teklifi daha var. Ücretli öğretmenler arasında da bize 5 yıl ücretli öğretmenlik yapmış olmak kaydıyla bir 5 bin öğretmen daha alacağız" dedi. Bakan Yılmaz, Türkiye'nin öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bakımından İngiltere, Japonya ve Güney Kore ile aynı, Fransa'dan ise daha iyi olduğunu iddia etti.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Adana'nın merkez Seyhan ilçesine bağlı Zeytinli Mahallesi'nde yaptırılan, Zeytinli Ortaokulu açılış töreninde konuştu.
"2018 yılında merkezi hükümet bütçesinden 134 milyar 727 milyon lirayı eğitim için ayırdık" diyen Yılmaz, bunun bütçenin yüzde 18'inden fazlasına denk geldiğini söyledi.
Yılmaz, "Bugün 65 bin üzerindeki okulumuzda bir milyondan fazla öğretmenimizle 18 milyona yakın öğrencimize eğitim vermekteyiz" dedi.
"25 bin öğretmeni bir yılda eğitim ailemize kavuşturuyoruz"
Eğitimin kilit taşının öğretmenler olduğuna dikkati çeken Yılmaz, eğitimde başarının yakalanması için öğretmene yatırım yapmak gerektiğini aktardı.
İsmet Yılmaz, en büyük yatırımı öğretmene yaptıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"584 binin üzerinde öğretmenin atamasını gerçekleştirdik. Bugün gördüğümüz her üç öğretmenden ikisi bizim dönemimizde atandı. Şimdi dün ilana çıkıldı, 20 bin öğretmen daha alacağız. Bu alımla beraber inşallah bir kanun teklifi daha var. Ücretli öğretmenler arasında da bize 5 yıl ücretli öğretmenlik yapmış olmak kaydıyla bir 5 bin öğretmen daha alacağız. 25 bin öğretmeni bir yılda eğitim ailemize kavuşturuyoruz. Bu sayı bazı ülkelerin toplam kamu görevlisinden daha fazladır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 28'den 17'ye, ortaöğretimde 18'den 13'e düştü. Bu değer ile İngiltere, Japonya ve Güney Kore ile aynıyız, Fransa'dan daha iyiyiz. Norm kadro öğretmen doluluk oranı hemen hemen her bölgede yüzde 90'ın üzerine çıktı. Doğu Anadolu'da yüzde 92, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 90, ülke genelinde de yüzde 90 civarında. Eğer bugün biraz öğretmen eksikliği varsa Marmara Bölgesi'nde İstanbul'da var. Dezavantajlı bölgelere, kimselere, kişilere pozitif ayrımcılık yapılması gerekir diyorsunuz ya sayın bakanım, işte biz de bu dönemde öğretmenimizin çoğunu Doğu ve Güneydoğu'da istihdam ettik."