Eğitim

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Müfredatı sadeleştirdik

''Talep olduğu sürece imam hatip okulu açmaya devam edeceğiz''

24 Eylül 2024 22:01

T24 Haber Merkezi

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk. Vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik" diye konuştu.

Bakan Tekin, Akçakoca Orhan Özdemir Fen Lisesi Kampüsü’nün ek hizmet binalarının açılış törenine katıldı. Ardından Tekin, Sakarya programı kapsamında Adapazarı ilçesinde Uzunçarşı esnafını ziyaret etti. Tekin, esnaf ziyaretinin ardından aynı ilçede yapımı tamamlanan Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu’nun da açılışını yaptı, Sakarya'da partisinin "Türkiye Buluşmaları" programına katıldı.

"Dünyanın en gelişmiş eğitim sistemleriyle hemen hemen aynı fiziki altyapıya sahibiz"

Tekin, törende yaptığı konuşmada, "Dünyanın en gelişmiş eğitim sistemleriyle hemen hemen aynı fiziki altyapıya sahibiz. Şu an yaptığımız okul binaları depreme dayanıklılık açısından sorunsuz. Sayı olarak belli bir noktaya getirdiğimiz dersliklerimizin fiziki kapasite ve nitelik açısından da dünya standartlarında okullarımız var" dedi.

Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu anda yaklaşık 1 milyon 130 bin civarında öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimizden yaklaşık 800 bini 2002 yılından bu yana atanmış öğretmenlerimiz. Eğitimin niteliğiyle ilgili önemli göstergelerden biri de okullarda öğretmen başına düşen öğrenci istatistikleri. Uluslararası derecelendirme ve reyting ölçümü yapan kuruluşlar açısından önemli bir göstergesi.

"Yoğun bilgi yükü olduğu yönüyle eleştirilen müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirdik"

Binayı yaptık, öğretmenlerle ilgili ciddi şekilde ihtiyacı giderdik. Eğitimin içeriğiyle ilgili bakmamız gerekiyor. Eğitim öğretim sürecinin mantığını bilgi edinmek değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürmek üzere uygulanan çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır hale getirdik, müfredatımızı buna görev revize ettik. Yine yoğun bilgi yükü olduğu yönüyle eleştirilen müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk. Müfredatımızın böyle olması çok doğaldı. Bizler de ilkokulda, ortaokulda, lisede bilgiye erişmek konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Herhangi bir konuda araştırma yapmak istenildiğinde kütüphaneye gidiliyordu."

"Herhangi bir konuyu çıkartırken, çıkardığımız şeyin bilimsel olmadığı ya da bilimselliğini tartıştığımız için çıkarmıyoruz"

Müfredatın içeriğiyle ilgili konuşan Bakan Tekin, "Biz herhangi bir konuyu çıkartırken, çıkardığımız şeyin bilimsel olmadığı ya da bilimselliğini tartıştığımız için çıkarmıyoruz. Sadece çocuklarımızın artık yükseköğretime erişimin bu kadar rahat olduğu bir dönemde bazı bilgi ve kazanımların ilerleyen eğitim kademelerinde verilmesinin daha pedagojik olduğunu düşündüğümüz için çıkartıyoruz.

"Vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik"

Bize düşen, yapmamız gereken hususlardan bir tanesi, belki en önemlisi, bu devlet geleneğini, gelecek kuşaklara aksettirecek bir süreci koordine etmek. Buradan hareketle, vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik ki millet olarak bir arada yaşama kararlığımız devam etsin istedik" ifadelerini kullandı.

Bakan Tekin, konuşmasının ardından konferans salonu, kapalı spor salonu, yeni nesil kütüphane ve Türkiye’de ilk pilot uygulaması gerçekleşecek olan laboratuvar binasının açılışını yaptı.

"Cumhurbaşkanımızın bütçe ve zaman anlamında en büyük payı ayırdığı sektör eğitim"

Ardından Tekin, Sakarya programı kapsamında Adapazarı ilçesinde Uzunçarşı esnafını ziyaret etti. Tekin esnaf ziyaretinin ardından aynı ilçede yapımı tamamlanan Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu’nun da açılışını yaptı.

Son 20 yılda eğitim ile ilgili yapılanlara değinen Bakan Tekin, “Özellikle son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın hem bütçe payı anlamında hem de zaman ve enerji anlamında en büyük payı ayırdığı sektör, hiç şüphesiz, tereddütsüz söylüyorum bunu, eğitim oldu. Önemli miktarda kaynak aktarıldı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı, okullarımız, okul sayımız, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibariyle 2002 öncesiyle kıyas kabul edilemeyecek bir noktaya geldik çok şükür” dedi.

"Müfredatın içerisine millet olarak bizi bir arada tutan değerlerimizi giydirdik"

Müfredatla ilgili yapılanlara da değinen Bakan Tekin, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yıl kısa vadede alınması gereken bir dizi tedbir aldık. Orta ve uzun vadede de şunu söylemiştik; ‘Biz müfredatla ilgili bir değişiklik yapacağız ve müfredatımızı iki çerçevede değiştireceğiz’ demiştik. Bir, ‘dünya standartlarında, dünyadaki örnekleriyle uyumlu, hem felsefesi itibariyle hem de uygulanması itibariyle dünyadaki örnekleriyle uyumlu bir müfredat yapacağız’ demiştik. Bir de demiştik ki ‘Biz bu müfredatın içerisine bizi biz yapan değerlerimizi, millet olarak bir arada tutan değerlerimizi bu müfredatın içerisine giydireceğiz, müfredatımız bunun etrafında şekillenecek.’ Bu ikisini yaptık Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla.

"Müfredatımızın artık bir amacı var, iyi insan yetiştirmek"

Ben okul binalarımızla ilgili dün bir yerde bir şey söylemiştim. Bir siyasi partinin genel başkanı hemen takip ediyor yani bizi, konuştuklarımıza cevap vermiş. Şimdi bugün de müfredatla ilgili bir şey söyleyeceğim, hemen yarın muhtemeldir ki cevap verecek. Ben diyorum ki, ‘Şu anda müfredatımızda cumhuriyet döneminin en büyük devrimlerinden bir tanesini yaptık.’ Cumhuriyet sonrasındaki bu anlamda eğitim-öğretim süreçlerimizle ilgili 2 şey yaptık. Bir, müfredatımızı, uluslararası arenada çocuklarımızın yarışabileceği yöntem ve içeriğe sahip bir hale getirdik. İki, bizim müfredatımızın artık bir amacı var. Amacı da iyi insan yetiştirmek.”

"Öğretmenlerimizi yalnız bırakıyoruz, onlara fazla yükleniyoruz"

Öğretmenlerle ilgili de konuşan Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı:

“Eğitim-öğretim süreçlerinin içerisinde toplumsal olarak öğretmenlerimizi yalnız bırakıyoruz; biraz fazla yükleniyoruz öğretmenlerimize. Ailenin katkısı olmadan eğitim-öğretim sürecinde öğretmenin tek başına etkisi en yüksek, en iyimser çalışmada da yüzde 50 civarında çıkmış. Bu yıl şunu yapmak istiyoruz; öğretmenimiz öğretmenliğini yapsın, biz de ebeveynliğimizi yapalım. Çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızın eğitim-öğretim süreçlerine yapıcı desteklerimizle öğretmenimizin işini kolaylaştıralım ki eğitim-öğretim sürecimiz, sistemimiz başarılı olsun. Çocuklar hepimizin çocukları; sadece öğretmenler değil, hepimiz bu çocukların eğitiminden mesulüz. Sadece öğretmenden beklersek maksimum yüzde 50 başarılı oluruz. Yüzde 50’nin üstünde başarılı olmak istiyorsak o zaman gelin bu işi hep beraber sahiplenelim, hep beraber sorumluluklarımıza sahip çıkalım.”

"Toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde imam hatip okulu açtık"

İmam hatip okulları ile ilgili de konuşan Bakan Tekin, “İmam hatip okulları özellikle 28 Şubat ile beraber neredeyse kapanma noktasına gelen bir pozisyonda idi. Hepinizin bildiği katsayı uygulaması, maalesef imam hatip okullarını ve meslek liselerini toplumsal itibarını ciddi şekilde sarstı. Bu anlamda hükümetlerimiz döneminde çok ciddi adımlar atıldı. Şu anda imam hatip okullarımız, Türkiye'nin her tarafında. Bunun da altını çizerek söylüyorum; toplumsal talebe istinaden kurulmuş, açılmış durumda ve şu rakamın altını özellikle çiziyorum; burada 28 Şubat zulmünün engelleri gündeme geldiğinde oran olarak ne kadar idiyse şu anda da aynı oranda. Yani Türkiye realitesine uygun bir noktada. Öyle sunuyorlar ki Türkiye'nin her tarafında imam hatip okulları var. Hayır, toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde imam hatip okulu açtık. Talep olduğu sürece açmaya da devam edeceğiz. İmam hatip okullarının bu anlamda programlarında da özellikle 2014 yılındaki ‘Proje okulu’ tanımlamasından sonra artık çok farklı projeler uygulayan imam hatip okullarımız var” ifadelerini kullandı.

"30 bin personeli bu hafta içerisinde başlatmış olacağız"

Adapazarı ilçesindeki tesiste basın açıklaması yapan Bakan Tekin, “Aksaklıklarımız var, eksikliklerimiz var. Nüfus hareketlilikleri oluyor. Eski okullarımızın revize edilmesi gerekiyor. Özellikle 2002’den önce yapılmış okullarımızda deprem tetkiki yapılıp da yıkılıp yeniden yapması gereken okullarımız var. Bunları revize etmeye çalışıyoruz. Bu yıl da eğitim öğretim sürecine büyük oranda sorunsuz bir şekilde başladık" dedi.

Tekin, "Çalışma Bakanlığı ile beraber yürüttüğümüz, okullarımızın temizlik işleriyle ilgili bir problem yaşamıştık yani yeni uygulanan modelle ilgili onun hayata geçirilmesiyle ilgili bir sorun yaşamıştık. Onu da sağ olsun Çalışma Bakanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Bey ile beraber oturduk, konuştuk. Onun süreci de başladı. Bu tür sorunu yaşayan okullarımızda tekrar eski model Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında 30 bin personeli de bu hafta içerisinde inşallah sürecini tamamlayıp başlatmış olacağız. Onu da çözmüş olacağız” diye konuştu.

"‘Mavi Vatan’, ‘Gök Vatan’ gibi kavramları da biz müfredata koyduk"

Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne de değinerek şöyle devam etti:

“Bize zorla dayatılan bazı hususları da müfredatın dışında bıraktık. Bunlardan bir tanesi mesela ‘Orta Asya’ kavramı, çok oryantalist bir bakış açısı. Biz onun yerine ‘Türkistan’ dedik. Buna benzer bazı şeyler yaptık. En sonunda ‘Mavi Vatan’, ‘Gök Vatan’ gibi kavramları da biz müfredata koyduk. Çocuklarımız Türkiye'yi, Türkiye'nin egemenlik haklarını, Türkiye'nin komşularını ve Türk devlet geleneğinde bizim geleneğimizin, bizim siyasi iktidarımızın etrafındaki ülkelere nasıl sahip çıktığını, dünyanın neresinde olursa olsun bir mazlum varsa onun hukukunu korumak için nasıl çaba sarf ettiğini çocuklarımız öğrensin istedim.” (DHA)

Kızılcık Şerbeti’nin iftiracı “deli kadınları” iş başında; Sönmez ve Pembe’ye sevgili adayı yok mu?