Eğitim

Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Teneffüs süreleri uzayacak, okula başlama yaşında taban 69 ay

"Zorunlu anaokulu 3 yıl sonra"

26 Ekim 2018 13:12

2023 eğitim vizyonuna ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bir süredir tartışma konusu olan okula başlama yaşına açıklık getirdi. "69 ay taban olmak üzere 72 aya kadar varan bir süreç var" diye konuşan Bakan Selçuk öte yandan öğrencilerin en çok teneffüslerde öğrendiğini belirterek, teneffüs saatlerinin uzatılacağını kaydetti.

Bakan Selçuk'un konuşmasından satır başları şöyle:

"Bir binanın temeli gibi bu dokumanın temeli felsefe kısmı. Eğitimin amaçlar ve araçlar olarak ayrılan boyutuna baktığınızda yoğun araçlara yoğunlaşıyoruz. insanı temele koymamızın nedeni insan, çocuk. O zaman moda kavramlar bizim izahımızı bozabilir. İnsandan yola çıkmak sistemimin amacını netleştirir.

"(Okul öncesi eğitim) Dokümanın arkasında yer alan takvimde 3’üncü yılında başlayacağı taahhüt ediliyor. Bu dokuman koşullara göre yeni durumlara göre çok daha iyileştirmek mümkün. Ana sınıfı düzeyinde zorunlu hale gelmesi 3’üncü öğretim yılı içerisinde yapılabilmesi için bir alt yapı hazırlık dönemi gerekiyor. Elbette bazı sorunlar çıkabilir.

"(İlkokul başlama yaşı) 5-6 yaş aralığında kalan çocuklar ana sınıfına mı ilkokul 1'e mi devam etse çelişkisinde kurtarmak. İlkokul birinci sınıfın adayı yaparsak çağ nüfusunun öğretmen, derslik ihtiyacı artabilir. Gelişimsel bir çocuğu ilkokul hazır olup olmadığı bizim için asıl önemli konu. 69 ay taban olmak üzere 72 aya kadar varan bir süreç var.

"Bizim 30 saatle neyi ne kadar yaptığımız temel sorun değil. İçeride ne yaptığımız işin nitelik kısmı çok önemli. Ders saatlerinin çeşidi ya da ders saatinin azalması gibi olasılıklar var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın daha önce yaptığı çalışmalar var. Bunların üzerine bir şey inşaa ediyoruz.

"Biz veriye bakarız"

"Biz veriye bakarız. Bunun optimal seviyesi nedir? Öğrenci ve öğretmen açısından sıkıntıya sokmayacak denge gerekiyor. Vizyon dokümanın küçük, orta ölçekli pilotlamalar yapıp sonra uygulamaya koymak.

"Amaç tam bir çocuk yetiştirmek. Duygu gelişimi ortaya çıkmıyor. Hareket gelişimi ortaya çıkmıyor. Bizim karnemizdeki dersler ya da kazanımla çocuğun beyninin hangi kısmına hitap ediyor diye baktığımızda bilişsele hitap ettiğini görüyoruz. 

"Sabah yapılacak derslerde de görgü ve deneyim merkezli bakış açısı var.

"Ekip işi"

"Bu aslında çok büyük bir ekip işi. Geçmişte yapılan uygulamaların üzerinde koyuyoruz. Ortaöğretimle ilgili olarak yükseköğretimde bazı alanlarla var. Sağlık, mühendislik, beşeri bilimler gibi. Bu alanları temsil eden dersler var. belirli bir alan yönelmek istiyorsa neden bütün alanların dersini alıyor. Yükseköğretim ders seti neyse çocuk buna alacak. Hangi seviye alıp almayacağın ölçüsü var. Herkesin temel ve ileri seviyede alması gereken dersler olacak. Temel ders düzeyde dil, tarih ve kültür ile ilgili dersler ile ileri seviyede alması gereken derslerden bahsediyoruz.

Yabancı dil sorunu nasıl çözülecek?

"Bu maraton koşusu geçmişte yaşadığımız deneyimler var. Çok boyutlu bir mesele. Öğretmen niteliği, eğitimi meselesi, müfredat meselesi, dilin öğretilmesi yöntemler meselesi bunun gibi birçok faktör var. hepsinin birden yönetilmesi gerekiyor. Ama tek tip bir yöntemle çözülebilecek bir konu değil bu. Biz genel olarak tek tip yaklaşımdan kaçınıyoruz. Kimin neye ihtiyacı var.

"(Hazırlık bütün okullara gelecek mi?) Bazı okullar için yabancı dil seçmeli ders olabilir. Kimin neye ihtiyacı varsa, okul türüne, öğrencinin yaşına göre değişebilir. Elimizde bu konuyla ilgili farklı saenaryolar var. Belli sınıflar için ders saat sayısı çok artacak ama belli sınıflarda azalacak. Genelleme yapıp yabancı ders saat sayısını azaltacak mısınız diye bir şey yok. 5-6 senaryomuz var.