Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, partili cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliği teklifinin Genel Kurul'dan geçmesi halinde yapılacak halkoylaması ile ilgili olarak "Referandum sonuçlarını etkileyecek en kritik oylar MHP tabanında. Ülkücü camianın bir bölümünden yükselen ses şu: CHP ve HDP ile aynı safta olmayız. Ama başka bir ses daha var: Başkanlık sistemiyle MHP’nin bitirilmesine izin vermeyiz. Bu ikinci sesin içinde de farklı bakışlar var. Bir bölümü tavır almak için sandığa gitmeyebilir" görüşünü savundu.
Fatih Çekirge'nin "MHP tabanı ne diyor ve Kürtlerin oyu" başlığıyla yayımlanan (17 Ocak 2017) yazısı şöyle:
AK Parti tabanındaki büyük çoğunluğun ne diyeceği belli.
“Reis” diyor...
“Başkanlık” diyor...
CHP tabanının çok büyük bir bölümünün de sözü belli.
“Karşıyız” diyor...
O zaman geriye referandum sonucunu belirleyecek iki önemli seçmen kesimi kalıyor.
Birbirine zıt iki oy yelpazesi.
MHP tabanı ile Kürt kökenli vatandaşların eğilimi.
Soru şu:
- MHP tabanından AK Parti’ye oy gider mi?
- Kürt kökenli oyların eğilimi ne olacak?
Biraz geçmişe gidersek...
Kürt kökenli vatandaşlar terörden bunalmışlardı.
Ve 7 Haziran seçimlerinde HDP barajı geçsin de “silahlar sussun, barış sağlansın”dediler.
AK Parti’nin özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerdeki Kürt kökenli oylarının bir bölümü bu nedenle emanet oy olarak HDP’ye kaydı.
HDP Meclis’e girmiş ama bu defa da AK Parti tek başına iktidar olanağını kaybetmişti.
Sonra bir genel seçim daha oldu.
AK Parti özelikle batıdaki büyük şehirlerde kapı kapı gezerek Kürt kökenli seçmene şu mesajı verdi:
“Siz barış istediniz. HDP’yi Meclis’e sokmak için emanet oy verdiniz. Bunu anladık. Oyunuza saygı duyuyoruz. Ama bakın ne oldu?”
Ve Kürt kökenli emanet oylar AK Parti’ye geri döndü.
AK Parti yüzde 9 civarında oy artırdı.
MHP ve HDP’de ise milletvekili sayısı yarı yarıya düştü. “MHP iktidar şansını kullanamadı” diyen kızgın oyların önemli bir bölümü AK Parti’ye gitti. Yani MHP oyları AK Parti’ye aşina.
İşte şimdi kulislerde bu değişimlerin analizi yapılıyor.
HDP AÇISINDAN: HDP’ye karşı bir küskünlük var. Bu nedenle haziran seçimlerindeki durum bir daha yaşanmaz. Öteki taraftan, HDP’li vekillerin tutuklanması, belediyelere kayyum uygulaması tepki yaratacaktır.
Ama bu tepki zaten HDP’nin kemik oylarından geleceği için, AK Parti’nin oylarını düşürmeyecektir.
MHP AÇISINDAN: Referandum sonuçlarını etkileyecek en kritik oylar MHP tabanında.
Ülkücü camianın bir bölümünden yükselen ses şu:
- CHP ve HDP ile aynı safta olmayız.
Ama başka bir ses daha var:
- Başkanlık sistemiyle MHP’nin bitirilmesine izin vermeyiz.
Bu ikinci sesin içinde de farklı bakışlar var.
Bir bölümü tavır almak için sandığa gitmeyebilir.
YÜZDE 49.5: AK Parti’nin son genel seçimlerde aldığı oy yüzde 49.5’ti.
Demek ki MHP tabanından gelecek birkaç puan yeterli olabilir.
Seçim analizleri elbette bu kadar aritmetik bakışlarla yapılamaz.
Ama eğilimlerle aritmetiği birleştirince daha yakın ihtimallere ulaşabiliyorsunuz.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un açıkladığı gibi...
Referandum nisan ayında mümkün.
Ama daha çok bilinmeyenler var.
Seçim atmosferinde vatandaşa başkanlık sisteminin nasıl anlatılacağı çok önemli bir faktör.
Bir başka bilinmeyen de şu:
Bahçeli’ye karşı kurultay toplamak isteyen muhalifler, onlara destek veren teşkilatlar henüz susuyor.
Evet, bütün bu bilinmezleri ve kulisleri birleştiriyorum...
SONUÇ: Gözler, iki zıt tabanda...