Hülya Karabağlı/ ANKARA
Meclis Uludere Alt komisyon raporuna CHP ve BDP’den sonra muhalefet şerhi koyan MHP, “Elim bombalama hadisesinin sonuçları, Türk Millet ve Devleti açısından şüphesiz ki hiç hayırlı olmamıştır” dedi. MHP, "34 kişinin terörist kafilesi olduğu kanaatine kim varmıştır” diye sordu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyonu Üyesi MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya, 14 maddelik muhalefet şerhinde alt komisyon raporunu reddetmesini istedi. Kederli ailelere ziyarete yer verdiği raporunda Kaya, başlangıç yazısının dışında Uludere adını geçirmedi. Kaya’nın komisyon başkanlığına sunduğu muhalefet şerhi şöyle.
‘Yöre halkına ortaya çıkaracağımıza söz verdik’
- Alt komisyon üyeleri olarak, acı hadisede hayatını kaybedenlerin yakınlarına yaptığımız ziyarette, köylüler ve yöre halkı tarafından çok sıcak karşılandık. Başta hayatını kaybedenlerin yakınları olmak üzere yöre halkına, acı hadisenin tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulacağını, ihmali, kusuru veya kastı bulunanların ortaya çıkarılacağına ilişkin taahhütte bulunduk.
‘Kaçakçılık suçunun cezası yasalarımıza göre ölüm değil’
- Elim hadisede hayatını kaybedenlerin, yarısından fazlasının çocuk yaşta olduğu görülmüştür. Her ne kadar, hayatını kaybedenler kaçakçılık gibi bir yasadışı faaliyet yürütürken bombardıman altında kalmışlarsa da, hayatını kaybedenler arasında çocukların da bulunduğu, kaçakçılık faaliyetinin yörenin bilinen bir gerçeği olduğu ve kaçakçılık suçunun cezasının Türkiye Cumhuriyeti yasalarınca ölüm olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, bu acı hadisenin derinlemesine ve hassasiyetle araştırılması ihtiyacı hâsıl olmuştur.
‘Sınırların güvenliği kalmamış’
- Kaçakçılık faaliyetlerinin, sınırın Türkiye tarafında Türk yetkililer tarafından hoşgörüyle karşılandığı, karşı tarafında ise bölücü örgütün kontrolünde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Kaçakçılık bu yönüyle, bölücü örgüte hem maddi kaynak (kaçakçılardan alınan sözde vergiler), hem de meşruiyet kaynağı (kontrol ve güvenlik sağlama yoluyla) teşkil etmiştir. Bunun yanı sıra, sınırlarımızın güvenliği kalmamış, terörist, kaçakçı vs. gibi geçişlerle hem Devlet güvenliği, hem de vatandaşlarımızın can güvenliği tehlike altında kalmıştır.
‘Devlet ile millet arasında soğukluk oluştu’
-Elim hadisenin bir başka sonucu da, bölücü örgüt ile örgüt yanlısı olmayan yöre insanı arasında duygu birliği için uygun zemini hazırlamış olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek isteyen, bölücü terör örgütü, bu hadiseyi, bölgede yaşayan vatandaşlarımıza, Türkiye Cumhuriyeti’nin “zalim, faşist ve Kürt düşmanı” bir siyaset yürüttüğü görüntüsü şeklinde propaganda imkânı bulmuştur. Bu propaganda ile bölücü örgüt yöre halkı üzerindeki etkinliğini ve saygınlığını artırma çabası içine girmiştir. Bir anlamda Devlet ile millet arasında soğukluk oluşmuş, vatandaşların aidiyeti ve bağlılık duygusu azalmıştır.
‘Müsebbiplerin ortaya çıkarılması zorunludur’
-Böylesine ağır sonuçları olan bu elim hadisenin müsebbiplerinin ortaya çıkarılması zorunludur. Bu bir kaza veya ihmalse, bunun sorumluları, şayet bir kasıt varsa suçlular ortaya çıkarılmalıdır. Üzülerek söylemek gerekir ki, alt komisyonumuzun bu yöndeki çabaları hiçbir sonuç vermemiştir, kamuoyunun aklındaki sorular yanıt bulmamış, vicdanlar rahatlamamıştır.
‘Terörist oldukları kanaatine kim varmıştır”?
-Söz konusu elim hadiseye sebebiyet veren bombardıman, bir istihbarat değerlendirilmesi süreci sonucu gerçekleştirilmiştir. İHA ile alınan görüntüler, bazı yetkililer tarafından değerlendirilmiş ve ölen 34 kişinin bulunduğu kafilenin bir terörist kafilesi olduğu kanaatine varılmıştır. Bu aşamada akla şu sorular gelmektedir: Bu kanaate kim varmıştır? İHA’lardan alınan ham görüntüleri kim değerlendirmiştir? İHA’lardan alınan görüntülerin, gurubun terörist olduğunu belirlemede tek başına yeterli olduğuna kim karar vermiştir? Grubun yurt içine sızarak bir eylem gerçekleştirme amacı güttüğü istihbaratına nasıl ulaşılmıştır?