T24
Metin Kaan Kurtuluş
Güvenlik uzmanı Metin Gürcan, "Geçen yaz biliyorsunuz Türkiye ve ABD arasındaki krize Rahip Brunson damgasını vurmuştu. Görünen o ki bu yaz krizin adı S-400 olacak" dedi.
S-400'lerin ülkeye geldiği zaman Türkiye'nin tüm orta irtifa hava ve füze savunma mimarisini değiştireceğini belirten Gürcan, "Mayıs ayından itibaren bu sistemlerin temmuzda yerleşebilmesi için Rus askeri personelin ve teknik personelin Türkiye’yi ziyaretleri söz konusu olacak" ifadelerini kullandı. S-400'ler hakkında bir eğitim süreci olacağını da belirten Gürcan, bu ziyaretler sonrasında ABD ile Türkiye arasındaki krizin daha da tırmanabileceğini belirtti.
T24'ÜN S-400 DOSYASINDAKİ HABERLERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ - Uzmanlar, 'Ankara ve Doğu-Batı' cephesinde yorumladı: S-400 krizinde bu noktaya nasıl geldik, bundan sonra neler olacak?
Metin Gürcan'ın T24'e S-400 krizi hakkında yaptığı değerlendirme şöyle:
Geçen yaz biliyorsunuz Türkiye ve ABD arasındaki krize Rahip Brunson damgasını vurmuştu. Görünen o ki bu yaz krizin adı S- 400 olacak. Çünkü tarihlere dikkat etmemiz lazım, burada tarihler önemli. Evvelsi gün de sayın cumhurbaşkanı ifade etti : “Bu bitmiş bir iştir ve 2019’un Temmuz’unda S-400’lerin Türkiye’ye gelişine şahit olacağız”.
"Washington, Ankara’nın atacağı adımları ve niyetini kestirmeye çalışıyor"
Ağustos sonunda F-35’lerin teslimi gerekiyordu fakat Trump’ın bir başkanlık kararnamesiyle bunu kasım ayı sonrasına ertelediğini biliyoruz. Burada o zaman şu ön plana çıkıyor: Washington, Ankara’nın atacağı adımları ve niyetini kestirmeye çalışıyor, bu arada da diplomatik pazarlıklara zaman tanımaya çalışıyor.
Ben bunu şöyle benzetiyorum: Türkiye bir koltuğa iki karpuz sığdırmaya çalışıyor. Bu karpuzlardan biri S-400, diğeri F-35. Ankara bu karpuzları tek koltuğa sığdırabilir mi? Temel soru bu. Burada önemli olan nokta S-400 ve F-35’lerin birbiriyle olan uyumsuzluğu. Burada S-400’leri normal bir piyade tüfeği gibi ya da önemsiz, ikinci, üçüncü planda bir silah sistemi gibi düşünmeyin. Hani S-400 geldiği zaman Türkiye’nin orta irtifa hava ve füze savunma mimarisi komple değişecek. Bu mimari de çok sofistike bir şey. Mesela bu mimari değişiminde ister istemez operasyonun icrası, yani sistemlerin kullanılması, sistemler için eğitim, teknik idame- bu mevzular ön plana çıkıyor. Bu da doğrudan aslında Silahlı kuvvetlerin stratejik kültürünü değiştirebilecek, Türkiye’nin de dış politika tercihleri açısından, alışageldiğimiz NATO merkezli, klasik batı savunma bloğunun bir parçası olma hürriyetini ve kimliğini sorgulatabilecek türde büyük değişiklikler getiriyor, bunu da unutmamak lazım.
"Acaba Ankara bir koltuğa iki karpuzu sığdırmayı başarabilecek mi?"
Şimdi görebildiğimiz kadarıyla Washington Ankara’yı vazgeçirebilmek için yavaş yavaş krizi tırmandırma politikası izliyor, Ankara’yı vazgeçirebilmek için. Bu burada Washington’un Ankara’yı çok da kaybetmek istemediği, pazarlıklarla bu işi çözebileceğini düşündüğünü gösteriyor. Ama benim gene söylediğim bir şey, Mayıs ayından itibaren bu sistemlerin temmuzda yerleşebilmesi için Rus askeri personelin ve teknik personelin Türkiye’yi ziyaretleri söz konusu olacak. Sistemlerin yer keşfi yapılacak bu sistemlerin nereye kurulabileceğiyle ilgili olarak. Ondan sonra mutlaka bir eğitim süreci olacak. Bu Rus askeri ve teknik personelin Türkiye’yi ziyaretiyle birlikte krizin daha da artacağını öngörüyorum. Acaba Ankara bir koltuğa iki karpuzu sığdırmayı başarabilecek mi?