Siyasi hayatını bitirdiği günden itibaren “suskunluğunu” korumasıyla bilinen eski ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz Türkiye’nin AB serüvenine ilişkin, “Türkiye, tehlikeli bir dış politikaya yöneldi. Türkiye’nin bunu yapabilmesi için ne tecrübesi ne de meşruiyeti var” dedi.
Cumhuriyet’in haberine göre, Konrad-Anedauer Derneği’nin 30. yılı etkinliğine katılan eski başbakan Mesut Yılmaz açıklamalarda bulundu. 1 Kasım seçimlerini ve AKP alternatiflerini değerlendiren Yılmaz, “Seçimleri AKP’nin kazandığından çok muhalefet kaybetti” yorumlamasının daha doğru olduğunu belirtti. Yılmaz, “AKP’nin ilerideki alternatifi yine güçlü ve uzlaştırıcı merkez partisidir” diye konuştu.
“yeni oluşum kaçınılmazdır”
CHP ve MHP içerisindeki kongre çağrılarını da değerlendiren Yılmaz, muhalefet partilerinin AKP alternatifi olabilmek için yenilenmeleri gerektiğini söyledi. Mevcut siyasi partilerin kendilerini “merkezin uzlaştırıcı çizgisinde” dönüştürmeleri gerektiği vurgulayan Yılmaz, aksi takdirde “yeni oluşum kaçınılmazdır” yorumunda bulundu. Yılmaz, ocak ayında kurultaya hazırlanan CHP’nin, merkez çizgisinde dönüşümler gerçekleştirirse AKP’nin alternatifi konumuna gelebileceğini de vurguladı. Mesut Yılmaz, “Seçimleri AKP’nin kazandığından çok muhalefet kaybetti” yorumlamasının daha doğru olduğunu belirtti. Yılmaz, “AKP’nin ilerideki alternatifi yine güçlü ve uzlaştırıcı merkez partisidir” dedi.
Yılmaz, dernekteki konuşmasında ise Türkiye’nin AB serüvenini değerlendirdi. Avrupalılara sesleneceğini belirterek konuşan Yılmaz, “AB, bizim 100 yılı aşkın süredir oluşturmaya çalıştığımız Avrupalı, Batılı kimliğimizi tanımadı. Türkiye arada kaldı. Buradan hareketle tehlikeli bir dış politikaya yöneldi. Türkiye’nin bunu yapabilmesi için ne tecrübesi ne de meşruiyeti var. Türkiye kendi başına yoluna devam eder ancak korkarım ki bu süreç sonunda asıl AB’ye zarar verir. Türkiye’nin desteği ve işbirliği olmadan AB’nin sınırlarını bile güvenlik içerisinde tutabilmesi mümkün değil” dedi.