Meslek hastalıklarının tedavisinde daha fazla yüz güldürücü sonuca varılabiliyor.
Dr. Hınç Yılmaz, tanı konulabildiği takdirde dünyada en kolay tedavi edilebilen ve en yüz güldürücü sonuçlar alınabilen hastalıkların, meslek hastalığı olduğunu bildirdi.
Türk Tabipleri Birliği'nde (TTB) düzenlenen ''Silikozis ve Çalışma Yaşamı'' panelinde konuşan Yılmaz, meslek hastalıklarının tanısının konulmasında iş yeri hekimlerine büyük görev düştüğünü söyledi.
İş yerinde maruz kaldığı kurşun zehirlenmesi nedeniyle 22 kez tedavi gören ama bunun meslek hastalığı olduğunu psikiyatri uzmanının farkına vardığı olgular bulunduğunu anlatan Yılmaz, meslek hastalıklarında tedavi sürecinin uzamasının, sosyal güvenlik sistemine olağanüstü maliyetler getirdiğini bildirdi.
Son zamanlarda sık gündeme gelen silikozis hastalarıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, başta kot taşlama işçileri olmak üzere, bu hastalıktan 5 bin kişinin yaşamını yitireceği, 20 binden fazla kişinin de sağlığını kaybedeceğinin tahmin edildiğini belirtti.
''Dünyada en kolay tedavi edilebilen ve en yüz güldürücü sonuçlar alınabilen hastalıklar meslek hastalığıdır; yeter ki tanı konulabilsin'' ifadesini kullanan Yılmaz, meslek hastalıklarından ülkede yılda 7-21 milyar dolarlık bir kayıp olduğunun tahmin edilebildiğini söyledi.
Sorunun çözümü için işçi, işveren ve ilgili kesimlerin bir araya gelerek tedbirler almasının gerekli olduğunu ifade eden Yılmaz, iş yerlerinin denetimleri için yeterli iş müfettişi bulunmadığını bildirdi.
Yılmaz, 3 bin iş yerine bir iş müfettişinin düştüğünü kaydederek, iş yeri tahkikat raporlarının kendilerine 6 ay ile 6 yıl arasında değişen sürelerde ulaştığını anlattı.
Silikozis hastası kot taşlama işçilerinin gönüllü avukatlığını üstlenen Tanzer Güven de bu işçilerin yüzde 95'inin sigortasız çalıştığı için tespit davaları açamadıklarını bildirdi.
Hasta işçilerle ilgili adli takibat için suç duyurularında bulunduklarını ve tazminat davaları açtıklarını ifade eden Güven, sigortasız işçi çalıştıran ve gerekli önlemleri almayan iş yerleri ile ilgili kontrol ve denetim yapmayan idari makamlarla ilgili de adli yollara başvurduklarını anlattı.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan ise nefes darlığı, öksürük, kilo kaybı ve halsizlik gibi belirtilerle başlayan silikozis hastalığının 1-2 senede ölümle sonuçlanabildiğini bildirdi.
Büyük firmaların, taşeronlar vasıtasıyla kot kumlama işi yaptırdığını kaydeden Kılıçaslan, sağlıksız koşullardaki bu iş yerlerinde işçilerin mevzuatta belirtilen değerlerin 100 katı fazla toza maruz kaldıklarını belirtti.
Kılıçaslan, 10-12 yaşında bu işe başlayan çok genç yaşta ölen hastalar bulunduğunu, 2000 yılından sonra içindeki silika oranı yüksek deniz kumu kullanıldığı için bu tarihten sonra silikozis hastası kot işçilerinin sayısında artış görüldüğünü ifade etti.
(AA)