Meclis Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Genel Kurul'da yaşanan bir tartışma esnasında AKP sıralarına dönerek, "Bana 'sana ne' diyen arkadaşım, şimdi ara vereceğim, buyurun gelin benim yüzüme karşı söyleyin, hadi bakalım" dedi.
Meclis Genel Kurulu'nda Torba Kanun Teklifi görüşmelerinde Haberal'ın konuşması esnasında AKP sıralarından gelen sataşmalarla ilgili uyarılarda bulunan Meclis Başkanvekili Meral Akşener, milletvekillerini uyardı. Meral Akşener, AKP sıralarına dönerek, "Bana 'sana ne' diyen arkadaşım, şimdi ara vereceğim, buyurun gelin benim yüzüme karşı söyleyin, hadi bakalım" diyerek oturuma 10 dakika ara verdi.
Meclis Genel Kurulu'nda Torba Kanun Teklifi görüşmelerinde söz alarak kürsüye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın Başbakan Erdoğan'ın mal varlığı ve TÜRGEV ile ilgili yaptığı konuşmanın ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Sayın konuşmacı elinde hiçbir hukuki niteliği olmayan, bir internet sitesinde adı fezleke olarak yayınlanan bir metni buraya getirip, bu metin üzerinden bir senaryo oluşturup, bu senaryo üzerinden kişileri zan altında bırakan bir üslup kullanıyor. Sayın Başbakanın mal varlığı internet sitesinde düzenli olarak güncelleniyor ve yayınlanıyor. TÜRGEV vakfıyla ilgili konuşacaksanız Türkiye'de İSTEK Vakfı'ndan Başkent Üniversitesine bu güne kadar bütün üniversite ve vakıflara tahsis edilen bütün arazileri konuşalım" ifadelerini kullandı.
Ünal'ın Başkent Üniversitesi ile ilgili konuşmasından sonra söz alan CHP'li Mehmet Haberal, "Burada sanıyorum çok değişik konular gündeme getirilmeye çalışılıyor ama hep iddia ediliyor, bilmeden konuşuluyor. Sayın konuşmacı önce Başkent Üniversitenin ne olduğunu bilmesi gerekmektedir. Başkent Üniversitenin arazileri kiralanmıştır bu güne dek. Başkent Üniversitesi devletin hazinesine 12 trilyon para ödemiştir. Kira ödüyorum ben" açıklamasında bulundu.
Haberal'ın konuşması esnasında AKP sıralarından gelen sataşmalarla ilgili uyarılarda bulunan Meclis Başkanvekili Meral Akşener, milletvekillerini uyardı. Akşener, AKP sıralarına dönerek, "Bana 'sana ne' diyen arkadaşım, şimdi ara vereceğim, buyurun gelin benim yüzüme karşı söyleyin, hadi bakalım" diyerek oturuma 10 dakika ara verdi. Bunun üzerine AKP Fahrettin Poyraz'ın Genel Kurul'un arka tarafına doğru gittiğini gören Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Poyraz'ın gitmesini engelledi. Daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Poyraz ile bir müddet görüştükten sonra Mahir Ünal ve Fahrettin Poyraz, Meral Akşener'in yanına gitti. Akşener bir müddet sonra oturumu tekrar açarak görüşmeleri devam ettirdi.
'Maden ruhsatı tartışması'
TBMM Genel Kurulu'nda, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz arasında "maden ruhsatı" tartışması yaşandı.
Genel Kurul'da, kamuoyunda "Torba Kanunu Tasarısı" olarak bilinen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sürüyor.
Tasarı'nın 3. Bölümü'ndeki maddelerde verilen önergeler üzerinde konuşan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, İstanbul Sultanbeyli'de Paşaköy maden sahasının 10 milyar dolarlık bir alan olduğunu ifade ederek, Genel Kurul'da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu'ya, "Siz buraya izin vermediğiniz halde Başbakan ve Başbakan'ın özel kalem müdürü sizi aradıktan sonra izin verdiniz mi?" diye sorduğunu söyledi. Bakan Eroğlu'nun, 'Benim alnım ak. Beni ne Başbakan aramıştır ne de verilmeyecek hesabım var" dediğini belirten Yılmaz, "Ama Allah büyük ya 3 gün sonra tape'ler çıktı. İlgili firmanın 2009 ve 2010 yılında yaptığı başvurulara izin verilmiyor. Ama ne oluyorsa 2011 yılında izin veriliyor. Tape'lerde geçiyor, bu işi hızlandırdığı ve kolaylaştırdığı için Bakan'a teşekkür ediyorlar. Burası, izin verildikten bir ay sonra Boshphorus 360 şirketine veriliyor. Bu şirkete Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile Yasin El Kadı'nın oğlunun ortak olduğu iddiaları var" dedi.
'Çok ciddi inceleme yaptık'
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sataşma gerekçesiyle söz alarak, Yılmaz'ın eski orman bölge müdürü olduğunu belirterek, "Bir sıkıntısı var herhalde, aynı şeyi 10 defa temcit pilavı gibi buraya getirdi" ifadesini kullandı.
Söz konusu alanın Maden Kanunu'na göre ruhsat alınmış bir yer olduğunu anlatan Eroğlu, "Ben verecek olsam daha önce verirdim. Ama çok ciddi inceleme yaptık. Bu alanda endemik türler açısından sorun olup olmadığı, yerleşim alanlarına mesafesi, içme suyu havzasında kalıp kalmadığı incelendikten sonra müsaade ettik. Daha önce vermememizin sebebi hassas inceleme yapılmasıdır. Her şey kanuna, mevzuata uygun olarak verilmiştir. Bütün şartları sağlıyordu, Maden Kanunu ve Orman Kanunu'na istinaden verdik. Sadece bu değil, daha dün 300 maden iznini imzaladım. Bu da normal ve mutat işlemden başka bir şey değildir. Bununla ilgili bir şey yok. Ben ne zaman burada olsam bunu gündeme getiriyor. Bu Meclis'e yapılan büyük saygısızlıktır" diye konuştu.
'2009 ve 2010'da izin verilmiyor'
MHP'li Seyfetin Yılmaz, sataşma gerekçesiyle söz alarak, Bakan Eroğlu'nun şahsıyla ilgili hiçbir sıkıntısı olmadığını, kendisine müfettiş gönderdiğini söyledi.
Yılmaz, "Burada laf kalabalığı yapmaya gerek yok. 2009 ve 2010'da vermediğin yere 2011'de nasıl izin veriyorsunuz? Bu tape'ler nedir? Başbakan arıyor, 'bunu ver' diyor. 2009 ve 2010'da muhafaza ormanı ve endemik türler gerekçe gösterilerek izin verilmiyor. Başbakan ve özel kalem müdürü Hasan Doğan arayınca bu gerekçeleri unutup izin veriyor. Telefon tape'lerini okuyayım mı, etik mi?" dedi.
Eroğlu, sataşma gerekçesiyle yeniden söz alarak, "Kati suretti beni Hasan Doğan aramamıştır, Başbakanımız da hiçbir madenle ilgili beni aramaz, aramamıştır. Böyle bir şey yok. Burada firmanın itirazı üzerine heyet incelemesi yapıldı. Maden Kanunu'na göre verilir diyor, mahkemeye gitse zaten alır. Burada endemik açıdan problem yok. İtiraz etmiş yeniden incelendi. Çok titiz inceleme yapmışız. Dosdoğru ve mevzuata uygun vermişiz. Varsa elinizde dosyalar, verin. Alnımız açık Allah'a şükür. Senin sıkıntını biliyorum. Verdiğimiz ruhsat gereği izin mevzuata uygundur, hiçbir mahsuru yoktur. Bunlar talimatla verilmiyor" diye konuştu.