İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Ekonominin esas patronu güvendir. En basitinden, Kemal Bey kazanacak anketlerine inanıldığı anda borsa ne oldu? Fevkalade yani bu satın alındı" dedi. Akşener, "Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na kefilim. Ne Abdullah Öcalan’ı çıkarır ne PKK ile el sıkışır ne Habur rezaletini yaşatır ne de FETÖ ile el sıkışır" diye konuştu. Akşener, ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan'a destek kararı için de, "Şaşırdığımı söyleyemem. Kişisel kararını saygıyla karşılıyorum. Ama o yüzde 5,3'lük seçmenin koştura koştura Erdoğan'a oy vermeye gideceğini düşünmüyorum" ifadesini kullandı.
Akşener, Habertürk canlı yayınında soruları yanıtladı. Oğan’ın Cumhur İttifakı’nı destekleyeceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Akşener, kendisinde bu konuda olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapma hakkını bulmadığını, bu değerlendirmeyi Oğan’a oy veren seçmenlerin yapacağını söyledi.
“Şaşırdığımı söyleyemem"
Kişisel kararını saygıyla karşıladığını belirterek Oğan’a başarı dileyen Akşener, ona oy veren seçmenlerin Erdoğan’ı destekleyeceğini düşünmediğini ifade etti. Akşener, bir soru üzerine, Oğan’ın Erdoğan’ı desteklemesine şaşırmadığını kaydetti.
“Ben, birinci turda geçilebileceğine inanmıştım"
Millet İttifakı’nın oy oranını cumhurbaşkanı seçimi açısından başarısızlık olarak görmediğini dile getiren Akşener, şöyle devam etti:
“Ben, birinci turda geçilebileceğine inanmıştım. Son 10 gün sahalarda 45 miting yapmışım, birçoğuna da Sayın Mansur Yavaş ile gittik. Mitinglerde Kılıçdaroğlu’na oy istediğim zaman alkışı görüyorsunuz.
Bir de Erzurum’dan sonra ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun birinci turda seçimi alacağına inandım ve bunu da belirttim. Şimdi tersinden baktığımız zaman, Cumhur İttifakı’nda AK Parti, 2002’deki oyuna düştü.
İlk defa 21 yılda. Sayın Erdoğan ikinci tura kaldı. Buna karşı Meclisi aldılar. Bu, Türkiye açısından bir fayda da getirebilir. Millet İttifakı olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu seçtirebileceğimize inanıyorum. Yasama Cumhur İttifakı’nda, yürütme Millet İttifakı’nda olduğunda hem denge ve denetleme devreye girer hem sonsuz yetkilere sahip cumhurbaşkanı kavramını yeniden sorgulamaya başlarız.
İddia ediyorum ki o zaman sağduyu Türkiye’ye hakim olur ve hep beraber Mecliste hiç referanduma gerek kalmadan bütün partilerin ‘evet’ oyuyla parlamenter sisteme geçiş olur. Bu dengeden dolayı seçmenin lehine olan, Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi."
"Kılıçdaroğlu’nu seçtirdiğimizde AK Parti de dahil olmak üzere bu sistemi değiştirebiliriz”
Seçimi kaybetmeleri halinde başkanlık sisteminin bir daha tartışılamayacağını anlatan Akşener, “Biz bunu değiştirmeliyiz. Belki de bu bir şans oldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nu seçtirdiğimizde AK Parti de dahil olmak üzere bu sistemi değiştirebiliriz” dedi.
Seçim sürecinde gençlerin geleceğine ilişkin fikirlerini anlatmaya yoğunlaştığını, konuşulması gerekenin bu olduğuna inandığını belirten Akşener, “İki aydır et almadığını söyleyen aileler gördüm. Bunları konuşmamız lazımdı. O aileler bana, ‘sen HDP’li misin, masada HDP var mı, sen PKK’lı mısın?’ demiyor. Söylemeye çalıştığım şu, 49’lardan, parti oyundan bahsediyorum, 35’e düşmüş bir yapıdan bahsediyoruz. Gayret etmemiz lazım. Seçmen patrondur, velinimettir. Seçmeni ikna etmek bizim görevimiz. Eksiğimiz varmış, tamamlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sıfırdan başlıyoruz”
İkinci turda iki tarafın da yarışa sıfırdan başlayacağını belirten Akşener, şunları söyledi:
“Potansiyel seçmen yaklaşık 12 milyon, sandığa gitmemiş, geçersiz olmuş, boşta kalmış ama aradaki fark 2,5 milyon. Sıfırdan başlıyoruz. Kafa karışıklığı da söz konusu değil. Sadece iki kişi için oy istenecek. Cumhur İttifakı Sayın Erdoğan’a istiyor, biz de Sayın Kılıçdaroğlu’na istiyoruz. Şimdi daha basitleşti, daha sadeleşti konu. O kızdı, bu küstü, öyle oldu, İyi Parti şunu yaptı, CHP böyle davrandı, o öyle oldu veya öbür taraf için, bunların hiçbiri geçerli değil. Aradaki fark 2,5 milyonluk bir rakam olduğu için bire bir temasla bu işi sağlamak. Mitingler yaptık, şimdi bireye dokunma zamanı. Kapı zili çalmak lazım.”
Akşener, AKP seçmeninden de oy almak için çalıştığını belirtti.
“Kılıçdaroğlu’na kefilim; ne Abdullah Öcalan’ı çıkarır ne PKK ile el sıkışır ne Habur rezaletini yaşatır ne de FETÖ ile el sıkışır”
Akşener, Kürtlere, “PKK’lı” olarak bakılmasının yanlış olduğunun altını çizerek, ayrıştırıcı dil kullanılmasına karşı çıktılarını ifade etti.
Bir soru üzerine Akşener, “Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na kefilim. Ne Abdullah Öcalan’ı çıkarır ne PKK ile el sıkışır ne Habur rezaletini yaşatır ne de FETÖ ile el sıkışır” dedi.
Akşener, parlamenter sisteme geçmenin ülke için elzem olduğuna inandığını dile getirerek, bunun için de Kılıçdaroğlu’na oy istediğini söyledi.
Türkiye’de ekonominin her geçen gün kötüye gittiğini, Millet İttifakı’ndaki partilerin bunu düzeltebilecek güçlü kadrolara sahip olduğunu vurgulayan Akşener, şöyle devam etti:
“Ekonominin esas patronu güvendir. En basitinden, Kemal Bey kazanacak anketlerine inanıldığı anda borsa ne oldu? Fevkalade yani bu satın alındı. Buna karşılık Sayın Erdoğan ikinci tura kalıp 49,5 alınca ne oldu? Perşembe günü neler oldu? Hatırlayın, kredi limitleri düştü, kredi kartlarıyla ilgili ödemeler problem oldu, sonra ertesi gün geri alındı.”
“Seçmen velinimettir, onu eleştiremezsiniz”
Akşener, seçim sonuçlarının ardından depremzedelere sosyal medyadan eleştireler yapıldığının hatırlatılması üzerine, bunların çok yanlış olduğunu vurguladı.
Deprem gibi afetlerin ardından kutuplaşma olmaması gerektiğinin altını çizen Akşener, şöyle konuştu:
“Seçmen velinimettir, onu eleştiremezsiniz. Talep eden kendine bakacak, ‘Ben nerede eksik yaptım, nerede hata yaptım?’ Dolayısıyla o insanlara oy verdiği için hakaret etme, eleştirme hakkımız bile yok. Ben 15 yıl üniversitede inkılap tarihi anlattım. Demokrasiyi şöyle tarif ederdim: Bu, bilimsel bir gerçekliktir, demokrasilerde her şeyi tartışırsınız, hakaret etmeden, iftira atmadan, bir tek konuyu tartışamazsınız, hür iradeyle verilmiş oyun sonucunu, seçimin sonucunu tartışamazsınız. ‘Ben niye az oy aldım?’ diye tartışamazsınız.”
“Güney ordusu sınırları koruyacak”
Akşener, seçildikleri takdirde Ege Ordusu gibi “Güney Ordusu” kurmayı hedeflediklerini söyleyerek, “Sayın Erdoğan acaba Ege Ordusu’nun 1975’te nasıl kurulduğunu bilir mi? Güney Ordusu o sınırları koruyacak, o ilden, bu ilden asker toplamadan orada bir karargâh, bir komutanlık kuracağız” dedi.
Seçime CHP listelerinden giren 4 partinin sonuçlara sağladığı katkıya yönelik eleştirilerin hatırlatıldığı Akşener, “Ben o konuda yorum yapamam çünkü CHP’nin talebi bu. Yani ben biliyorum ki DEVA Partisine de Gelecek Partisine de Demokrat Partiye de Saadet Partisine de bizzat Sayın Kılıçdaroğlu bu teklifte bulundu” ifadelerini kullandı.