Politika

Adnan Menderes, idamının 52. yılında anıldı

Eski Başbakan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 52. yılında Topkapı'daki Anıt Mezar'da anıldı

17 Eylül 2013 21:13

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 52. yılı nedeniyle Topkapı'daki Anıt Mezar'da düzenlenen anma törenine katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından konuşan Bağış, Menderes ve arkadaşlarını idam ederek Demokrat Parti'yi ve onun programını da ortadan kaldırabileceğini düşünenlerin bir gün Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir partinin kurulacağını öngöremediğini söyledi.

Bakan Bağış, "Menderes'i asarak öldüreceğini zannedenler, bir gün Recep Tayyip Erdoğan diye bir liderin, başka bir yiğidin çıkacağını hesap edemediler. Evet, Demokrat Parti'nin mirası ve davası, bugün AK Parti'nin omuzlarında, yani emin ellerdedir. Menderes ve arkadaşlarının millete hizmet sevdaları, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının mevcudiyetiyle temsil edilmektedir. Onların şehadetinin üzerinden 52 yıl geçti. Onların darağacında canlarını feda etmelerinin üzerinden tam 52 yıl geçti. Ancak aradan geçen o yarım asırda bu milletin Adnan Menderes ve arkadaşlarına özlemi, onların mirasına olan bağlılığı değişmedi" diye konuştu.

 

'Kefenlerimizi yanımıza alarak, ölümü göze alarak çıktık bu yola'

 

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Menderes'in milletin kazanması uğruna kaybetmeyi baştan göze aldığını anlatarak, 52 yıl sonra bugün bir kez daha kaybedenin Adnan Menderes, arkadaşları ve onların aziz davalarının değil, onları darağacına götürenlerin olduğunun görüldüğünü söyledi.

Menderes ve arkadaşlarının milletin gönlünde ebedi bir taht kurduğuna işaret eden Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milletle kurduğu gönül köprüsünü başka türlü yıkamayacaklarını anlayanlar, çareyi fani bedenini ortadan kaldırmakta buldu. O zamanın darbecileri Sayın Başbakanımızı da hapse atarak, bu davayı söndürebileceklerini sananlarla aynı hataya düşmüşlerdi. Merhum Menderes, yazdığı son yazısında, 'Size kırgın değilim, sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum' demişti. Onun ve arkadaşlarının bu mücadelesi sonsuza dek tarihin sayfalarına altın harflerle yazılırken o gün kalemlerini kıranlar ise hiçbir dönemde bu cinayetin vebalinden kurtulamayacaklar."

Menderes'in, 27 Mayıs'tan bir süre önce bir radyo yayınında, "her an, her saat başında yalan haberler, birtakım korkunç şayialar çıkarılmak suretiyle heyecan yaratmak ve bu heyecan vasatında birtakım kışkırtmalar da yaparak hadiseler çıkarılmak istendiğini" söylediğini aktaran Bağış, şöyle devam etti: "Tanıdık geldi mi arkadaşlar? Rahmetlinin ta o günden gördüğü manzarayı bugün dahi birilerinin hala tekrarlamak, hala kirli senaryoları tedavülde tutmak istedikleri çok net. İşte görüyoruz; biz demokrasi, hak hukuk, adalet dedikçe, niyetlerinden şüphe edilecek bazıları bize sürekli Menderes'in akıbetini hatırlatmaya kalkıyor. Bize sürekli gömlek mesajı vermeye çalışıyor. Bu ülkede milletin aleyhine olan her işe alkış tutan, her darbeye selam çakan zihniyet, kendi meşrebince Menderes'e atıf yaparak bizi korkutabileceğini sanıyor. Ancak biz sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi kefenlerimizi yanımıza alarak, ölümü göze alarak çıktık bu yola."

Bağış, milletin o karanlık günlerin etüdünü iyi yaparak 2002'de, 2007'de 2010'da vesayetin prangalarını kırdığını ve zincirlerini kopardığını ifade ederek, "İşte bu yüzden de milletimiz, 'Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Tayyip Erdoğan'ı yedirtmeyiz' diyerek iradesine ve milletin adamlarına sahip çıkıyor" dedi.

Bağış, karşıdakine gerektiğinde kadife eldivenle yaklaşırken, Türkiye'nin bağrına ateş düşürmeye çalışanlara da demir yumrukla muamele etmesini iyi bildiklerini dile getirerek, "Bakın işte Menderes'e ve Sayın Başbakan'a 'diktatör' diyenlerin sırtını sıvazladığı Esed aklı sıra Türkiye sınırlarını taciz edebileceğini zannediyor. Menderes'e hayat hakkı tanımayanlarla bugün Suriye'de yüz binlerce insanı öldürenlerin zihniyet açısından zerre kadar farkı yoktur. Ancak biz darbe dönemlerinin kapandığı, Türkiye'nin güzelliklerinin ön plana çıktığı bir dönem yaşamak istiyoruz" diye konuştu.

Milli iradeyi küçümseyenlere, vesayet altına almaya çalışanlara, ülkenin değişim azmini kırmak isteyenlere gereken cevabı sandıkta verdiklerine dikkati çeken Bağış, şimdi elden alınmak istenen kardeşliği payidar kılma zamanı olduğunu söyledi.

Bağış, AB üyeliği yolunda hızla ve kararlılıkla yola devam ettiklerini belirterek, "Kimse merak etmesin bu ülkede birlikte yaşamanın en güçlü teminatı AK Parti'dir. Merhum Menderes'in başlattığı bu demokrasi mücadelesine devam eden kararlı bir millet, kararlı bir AK Parti var" dedi.

''İnfaz demokrasiye ve milletin ilerleme şuuruna yapıldı''

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın infazı, onların şahıslarına ve zatlarına yönelik değildi, demokrasiye ve milletin ilerleme şuuruna karşıydı" dedi.

Törende konuşan Soylu, aslında darbecilerin, milletin milli hasletleri, inançları, özgürlüğü ve demokrasiyle sorunu olduğunu vurgulayarak, "O kadar kinliydiler ki 1960 darbesi onların kinlerini, nefretlerini bir şekilde söndürmedi. 1980 darbesinin sonrasına kadar 27 Mayıs'ı, bu millete hakaret ederek, küçük düşürerek bayram olarak kutlattılar. Biz neyin ne olduğunun farkındayız. Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın infazı, onların şahıslarına ve zatlarına yönelik değildi, demokrasiye ve milletin ilerleme şuuruna karşıydı" diye konuştu.

Soylu, Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin en önemli sebebinin, millete tahammülsüzlük olduğuna dikkati çekerek, "Sizin zenginleşmenize, özgürlüklerinize, aynı safta birlikte namaz kılmanıza, cemevinden camiye kadar, bu ülkedeki bütün inanç noktalarına kadar, herkesin özgür ve kardeş yaşadığı bir ülkeye tahammül edemiyorlar" dedi.