Gündem

Medya Derneği: Biz bu konularda pek bildiri yayımlamıyoruz

Sky Türk 360’ta yayınlanan 'Gündem ve Ekonomi' programına katılan Medya Derneği Başkanı Salih Memecan, Milliyet’in 'İmralı zabıtları' haberi üzerine çıkan krizde siyasi üslubu normal karşıladığını belirtirken medya patronlarını eleştirdi

06 Mart 2013 13:45

Medya Derneği Başkanı ve Sabah gazetesi karikatüristi Salih Memecan, Milliyet’in Namık Durukan imzalı “İmralı zabıtları” haberini yayınlaması ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın habere ilişkin “Batsın sizin gazeteciliğiniz” tepkisi hakkında “Haberin yayımlanması gazetecilik açısından son derece normal, demokratik toplumlarda olması gereken şeyler. Aynı şekilde başbakanların ve siyasilerin yorum yapmaları, eleştiride bulunmaları da çok normal. Burada anormal olan medya patronlarının yaklaşımları, etki altında kalmamaları lazım” dedi. Memecan, kıdemli gazeteciler Hasan Cemal ve Can Dündar’ın yazılarının Milliyet’te krize yol açmasına ilişkin olarak “Yazarların yazamayacak ortamda olması çok üzücü bir şey, öyle olmaması lazım. Bunun için de, yani bizim de çok da siyasi demeçleri ciddiye almamamız lazım, siyasi demeçlerin de işimize olumsuz etki yapmıyor olması lazım. Yani patronların bu konuda anlayışlı olması, daha bağımsız yaklaşmaları lazım” dedi. İmralı'daki görüşme notlarının yayımlanması üzerine çıkan medya tartışması için "Biz bu konularda pek bildiri yayımlamıyoruz" diyen Memecan, Milliyet'teki krizin Cemal’in yazılarına en çok iki hafta ara verilmesi formülüyle soğutulmasından yola çıkarak “son durumda patronların da durumdan vazife çıkarıp, gazetecilere olumsuz yaklaşmadığını” ileri sürdü.

Sky Türk 360’ta yayınlanan, Murat Sabuncu ve T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın sunduğu “Gündem ve Ekonomi” programına katılan Salih Memecan, Milliyet’in “İmralı zabıtları” başlığıyla yayımladığı görüşme notları ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın habere ilişkin tepkisini yorumladı.
 Memecan’ın programdaki konuşmasından bazı bölümler şöyle:

“Genel olarak bir şey söylemek istiyorum. Yazarların yazamayacak ortamda olması çok üzücü bir şey tabii ki, öyle olmaması lazım. Bunun için de, yani bizim de çok da siyasi demeçleri ciddiye almamamız lazım. Bunun için de tabii siyasi demeçlerin işimize olumsuz etki yapmıyor olması lazım. Yani patronların bu konuda anlayışlı olması lazım. Daha bağımsız yaklaşmaları lazım.”

 

‘Anormal olan medya patronlarının yaklaşımı’

 

“(…) Böyle bir yazar yazı yazmış, öyle bir tutanak yayınlanmış; bunları gazetecilik açısından son derece normal, demokratik toplumlarda olması gereken şeyler. Aynı şekilde başbakanların veya siyasilerin bu konuda yorum yapmaları, eleştiride bulunmaları da çok normal. Burada anormal olan medya patronlarının bu konuya, hani bu konuya medya patronu gibi yaklaşmaları ve etki altında kalmamaları lazım.”

“Türkiye daha demokratikleşiyor, daha şeffaflaşıyor. Mesela patronların, bilhassa da medya patronlarının artık vergi konularında çok daha duyarlı olması lazım. Dolayısıyla da yumuşak karnı bulunmaması lazım. Yani mesela son yıllarda da bu konuda çok büyük gelişmeler var, daha çok şeffaflaşıyoruz.”

 

‘Barış süreci etkilenmedi’

 

Memecan, barış sürecinin İmralı zabıtlarının yayımlanması ile etkilenip etkilenmediği sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“Ben hiç etkilendiğini düşünmüyorum. Bilakis bunların yayınlanmasıyla bu etkilenmemeyi gördüğümüz için çok mutluyum. Yani bu, bu barış sürecine olan güveni arttırıyor. Yani şu anda toplum, Abdullah Öcalan'ın,BDP’lilere ne dediğini biliyor ve bundan bir şey olmuyor. Yani bu toplum için iyi bir şey, toplumun şeffaflaşması için iyi bir şey. Ve daha sağlıklı, daha demokrat bir toplum oluyoruz. Bundan sonra alınacak kararlar hep bu bilgiler hafızamızın bir kenarında var olarak alınıyor olacak ve bunun çok da önemli bir şey olmadığını bilerek alacak. Dolayısıyla ben bunda bir sakınca görmüyorum bunun yayınlanmasında veya bunun yayınlanmasının eleştirilmesinde de bir sakınca görmüyorum. Bunlar olağan şeyler. Yani siyasetçi ona göre pozisyon alıyor durumunu açıklığa kavuşturuyor. Veya nerede durduğunu belirtiyor, gazeteci de görevini yapıyor.”

 

‘Bu konularda bildiri yayımlamıyoruz’

 

Memecan, Uluslararası Basın Enstitüsü Derneği'nin de (IPI) basın özgürlüğü açısından Başbakan Erdoğan'ın tavrını eleştirdiği kriz konusunda Medya Derneği'nin bir bildiri yayımlamayı düşünüp düşünmediği sorusuna, şu cevabı verdi:

“Biz bu konularda pek bildiri yayınlamıyoruz. Yayınladığımız zamanlarda da kendi içimizde çok tartışıyoruz, bazen de geç kalıyoruz onun için pek bu konularda, bu konularda değil de, genel olarak bildiri yayınlamıyoruz. Fakat bu durumda ise ben bildiri yayınlayacak bir şey görmüyorum. Çünkü dediğim gibi gazeteci arkadaşlar en normal gazetecilik içgüdüleriyle yaklaşmışlar ve değerlendirmesini yapmışlar. Bunu yayınlama kararı almışlar, yayınlamışlar. Başbakan da bir siyasetçi olarak bunu eleştirmiş. Bunda da bir şey yok. Yani dolayısıyla yanlış bir şey yok. Yanlış bir tek şey olabilirdi. Patronların bundan vazife çıkarıp, gazetecilere olumsuz yaklaşıyor olması lazımdı ki, orada da son durum galiba öyle değil anladığım kadarıyla.”

“Bu da bir siyasi söylem, bir siyasi yaklaşım. Yani şimdi Başbakan öyle söylüyor, muhalefet lideri buna karşı benzer bir üslupla cevap veriyor, öbür muhalefet lideri. Yani bizim bunlara alışmamız lazım. Yani birebir bu insanlarla bu politikacılarla karşılaştığınız zaman son derece kibarlar. Yani bunu siyasetin bir gereği olarak görüyorum ben. Olmasa daha mı iyiydi? Bence daha iyiydi. Ben siyasetçi değilim belki, bu başka bir yaklaşım. Yani öyle bir tavır alma, hani halka kendini gösterme, işte durduğu yeri daha iyi belirleme şeklinde de görebiliriz onları.”

 

‘Milliyet gazetesinin yayınını gayr-i milli karşılamıyorum’
 

Memecan, "Tavrınızı yadırgadık. Başbakan'ın Milliyet'in yayınını 'gayri milli yayıncılık' diyerek hedef göstermesi, 'Batsın bu gazetecilik' demesi, köşe yazarları için medya patronlarını 'maaşlarını siz ödüyorsunuz' diye paylamasını normal mi karşılıyorsunuz" sorusu üzerine, özetle şunları söyledi:

“Şimdi bakın ben Milliyet gazetesinin yayınını gayr-i milli karşılamıyorum. Ama yani birileri onu gayri milli yaptı diye biz bunları yasaklamaya başlarsak daha az hoş görülü bir toplum oluruz. Yani insanlar istediklerini söyleyebilmeli biz de ona göre değerlendirmemizi yapmalıyız.”

 

‘Ahmet Kekeç fırsat bulmuş eleştirmiş’

 

“Bazı gazetecilerin ‘durumdan vazife çıkarma’ ihtimalinin” de sorulduğu Memecan, konuşmasına şöyle devam etti:  

“Ben öyle görmedim. Siz öyle görmüş olabilirsiniz. Ben Ahmet Kekeç'in orada, hani böyle bir fırsat geçmiş, şu konuda da eleştirimi sunayım ve eleştiri yapayım diye yaklaştığını düşünüyorum. Ve ben de sizin başta da dediğiniz gibi Ahmet'in bu yaklaşımını doğru buldum, haklı buldum. Meslektaşlarımız içinde de çok ayıplı tavır alanlar oldu geçmişte. Hepimiz biliyoruz bunu. Ahmet de bir fırsat bulmuş bunu eleştirmiş.”

 

‘Yeni Akit’in andıcı Başbakan’ın işi değildi’

 

Memecan, Medya Derneği’nin Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde “Sıkıntınız var mı Başbakanım” gibi bir soru da yönelttiği iddialarının hatırlatılması üzerine, “Hayır, Başbakan’a öyle ‘Bir sıkıntınız var mı’ diye sorulduğunu ben hatırlamıyorum. Bilakis, Başbakan’ın gazetecileri eleştirme konusunda da gündeme geldi, o konuda da fikrimizi söyledik” dedi. Memecan, Yeni Akit’in Altan ailesi ve bazı yazarları hedef alan “PKK’yı hizmet ediyorlar” türündeki haberini kast ederek “Ama orada yine bir gazete, yine andıç yapmakla suçlanıyordu. O konuyu gündeme getirmedim açıkçası. O Başbakan’ın işi değildi, o bizim kendi aramızdaki bir işti. Yani o ters düşerdi, aman siz bu gazeteyi azarlayın da böyle şeyler yapmasın demek bize doğru gelmedi” diye konuştu.

 

İlgili Haberler