T24 - Milliyet gazetesi yazarı Mehmet Tezkan, cuma vaazında hocanın cemaate "kitap okuyun" sözlerini köşesine taşıdı. Tezkan, "Acaba kaç kişinin evinde kitaplık vardır, acaba kaç kişi düzenli olmasa da arada sırada kitap okuyordur.. İçlerinde ders kitabı dışında kitap almış olan var mıdır?" diye sordu.
Mehmet Tezkan'ın Milliyet'te "Okuyormuş gibi yapın" bşalığıyla yayımlanan (30 Ekim 2011) yazısı şöyle:
Okuyormuş gibi yapın
Cuma vaazında hoca cemaate böyle seslendi..
Okumuyorsanız bile okuyormuş gibi yapın..
Dinlediğim en güzel vaazlardan biriydi.. Hoca her şeyin başı okumaktır dedi.. Ve başladı anlatmaya:
*
“Okumak alışkanlıktır. O alışkanlık da ana ve babadan çocuklara geçer. Ana babasının okuduğunu gören çocuk bir süre sonra okumaya başlar.
Sizler okumuyor olabilirsiniz. Okumayı sevmiyor olabilirsiniz. Ama çocuğunuza okuma alışkanlığını kazandırmakla yükümlüsünüz.
Dinimizi öğretmek kadar önemli.
Elinize bir kitap alın, okumuyorsanız bile sayfalarını çevirin okuyormuş gibi yapın. Günde bir saat. Boş boş sayfalara baksanız da olur, yeter ki elinizde kitap olsun. Çocuğunuz yanınıza gelip gittikçe, sizin okuduğunuzu görsün. Ne olur, akşamları bir saat televizyonu kapatın. Göreceksiniz bir süre sonra çocuğunuz da eline kitap almaya başlayacaktır. Alışkanlık yaratacaktır.”
*
Cami küçük cami, Yalı camii, cemaati az cami..
Dinleyenlere şöyle bi baktım..
Acaba kaç kişinin evinde kitaplık vardır, acaba kaç kişi düzenli olmasa da arada sırada kitap okuyordur..
İçlerinde ders kitabı dışında kitap almış olan var mıdır?
Kitap okumanın ne işe yaradığını bilen?
*
Hoca da benim gibi düşünmüş olmalı ki, kitap okumanın ne işe yaradığını anlatmaya başladı..
Bilgi diye söze girdi; “Bilgi insanları cehaletten kurtarır. Bilgili insan meseleleri daha iyi değerlendirir. Bilgili insan sabırlıdır. Bilgili insan kolay kolay öfkelenmez.
Her şeye kızan, bağıran çağıran insanlara dikkat edin. Cahildirler, cahil olduklarını dahi bilmezler.”
*
Kitap okumayan çoğunluğun gerekçesi hazırdır..
Bu yaştan sonra okusak ne olur.. Bizden geçti artık.. Gençler okusun..
İşte hoca da ‘tamam sen okuma, çocuklar okusun ama sen alıştır’ diyor..
*
Kitabı, dergiyi geçtim..
Kaçımızın evine gazete giriyor.. Türkiye’de 18 milyon hane var.. 4.5 milyon gazete satılıyor..
Kamunun, belediyelerin, özel sektörün toplu alımlarını çıkartın..
Takım gazete dediklerini düşün..
İki milyon eve gazete giriyor mudur?
Sanmam!..
*
Gerçek şu, gazete bile okumayan toplumuz.. Her ilde üniversite var.. Öğrenci sayısını bir kenara yazın.. O kentteki gazete satışlarını da karşısına..
Bırakın çocukları, üniversite öğrencisi bile ne kitap okuyor ne de gazete.. Hukuk fakültesine, siyasal bilimler fakültesine, iletişim fakültesine giden bile okumuyor..
Ama sorduğun zaman..
Herkes her şeyi biliyor..
*
Bu sebepledir ki bu topraklar öfkeli insanlarla doludur..
Bu sebepledir ki bu topraklar çabuk gaza gelen, peşin hükümlü, sabit fikirli, kandırılmaya açık insanların ülkesidir..
Bunun tek sebebi de okumamaktır..
Okumayı sevmemektir..
*
Hocanın önerisi tutmaz.. Kitap girmeyen evde okuyormuş gibi yapmak zordur!