Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, "din hürriyetine en büyük darbenin halifeliğin kaldırılmasıyla vurulduğunu" savunarak "Âhir zamanda yaşadığımı biliyorum. Sahih hadîslerle bildirilen Mehdinin zuhur edeceğini biliyorum. Efendimizin yüzden fazla sahih hadisiyle bildirilmiş olan, İsa aleyhisselamın nüzulüne inanıyorum. Amik Ovasında Melhame-i Kübra savaşı olacağını ve çok sayıda insan öleceğini biliyorum. Taş üstünde taş, kelle üstünde baş kalmayacağından çok korkuyorum" dedi.
Mehmet Şevket Eygi'nin "Endişeliyim Tedirginim Korkuyorum" başlığıyla yayımlanan (28 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
Bu ülke Müslüman bir ülkedir, Sünnîler çoğunluktadır. Sünnî bir Müslüman olarak, İngiltere’de olduğu gibi tam gerçek bir din hürriyeti istiyorum.
Devlete bağlıyım ama dinime düşman olan faşist sapık ideolojilere, düzenlere, sistemlere karşıyım.
Egemen azınlıkların çoğunluğa baskı yapmasını, zulm etmesini kabul edemem.
İslam düşmanı faşist rejim Ezan-ı Muhammedî okunmasını yasak etmiş, okuyanların canına okumuştu, bunu unutmuyorum.
Ayasofyanın camilikten çıkartılıp müze yapılmış olmasını hiç unutmuyorum ve affetmiyorum.
Şapka yüzünden vatandaşların asılmasını büyük bir zulüm olarak kabul ediyorum.
Şapka giymekle medenîleşeceğimizi ve yükseleceğimizi sanmanın cinnet olduğunu düşünüyorum.
Laikliğin bir insan hakları değeri olmadığını çok iyi biliyorum.
Benim için önemli soru şudur: Türkiye Ortadoğu’nun Japonya’sı niçin olamadı Şapkayla, Latin alfabesi ile, açıklık saçıklık ile, rakı içmekle, dans etmekle niçin ilerleyemedik
Kemalistler Türkiyede niçin yüzde yüz yerli bir otomobil ve uçak sanayii kuramadılar
Nuri Demirağın uçak fabrikasını niçin iflas ettirdiler, kapattırdılar
1924’te Hilafet’in kaldırılmasını ve son Halife Abdülmecid bin Abdülaziz Hanın yurt dışına sürülmesini millî menfaatlerimize ve din hürriyetimize indirilmiş büyük bir darbe olarak kabul ediyorum.
Millî kimliğimize, millî kültürümüze, tarihî siyasî kültürel sosyal devamlılığımıza aykırı bütün zararlı ve fuzulî yenilikleri darbe olarak kabul ediyorum ve hepsini nefretle reddediyorum.
Hindistan atom bombası yaptı da biz niçin yapamıyoruz
Son Olimpiyat Oyunlarında 64 milyonluk Birleşik Krallık (İngiltere), 24’ü altın olmak üzere 60 madalya ile dünya ikincisi oldu da, biz niçin nal topladık Bu sorumun cevabını istiyorum. (Madalya sayısı 20 Ağustos tarihine göredir.)
Mason tekkeleri açık da, tasavvuf tarikatları niçin yasak ve kapalı
Yahudiler cumartesi, Hıristiyanlar pazar günü hafta tatili yapabiliyor da, Müslümanlar cuma günü niçin tatil yapamıyor
İçteki ve dıştaki derin güçlerin, Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslamlığını kaldırıp içi boş light ve ılımlı bir İslam türetme faaliyetlerini kınıyorum.
Müslümanlar tek bir Ümmet olmaları gerekirken, bin parçalı hizipli fırkalı bir İslamcılıklar Protestanlığı çıkartılmış olmasını lanetliyorum.
Birtakım münafıkların ve yarı mühtedilerin bozuk düzenin haram rantlarıyla zengin olmaların kınıyorum.
Dıştan Müslüman görünen münafıkların İslama ve Ümmete verdikleri zararları görüyor ve onları tel’in ediyorum.
Din sömürücüsü, mukaddesat bezirganı şerefsizlerin çok alçak ve rezil kimseler olduğunu biliyorum.
İslamın önündeki en büyük engelin birtakım geri zekalılar, beyinsizler, sömürücüler olduğuna inanıyorum.
Âhir zamanda yaşadığımı biliyorum.
Sahih hadîslerle bildirilen Mehdinin zuhur edeceğini biliyorum.
Efendimizin yüzden fazla sahih hadisiyle bildirilmiş olan, İsa aleyhisselamın nüzulüne inanıyorum.
Amik Ovasında Melhame-i Kübra savaşı olacağını ve çok sayıda insan öleceğini biliyorum.
Taş üstünde taş, kelle üstünde baş kalmayacağından çok korkuyorum.
Emanetlerin ehliyetsizlere verilmesinin âhir zaman alameti olduğunu biliyorum.
Salih ve dindar geçinen kimselerin emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmamalarının büyük günah ve hıyanet olduğunu biliyorum.
Büyük musibet ve bela geldiği zaman, genel geleceğini, kurunun yanında yaşların da yanacağını biliyorum.
Endişeliyim, tedirginim, üzüntülüyüm, korkuyorum.