Prof Dr. Mehmet Altan Bugün Tv'de Güne Bakış programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Altan, "Türkiye yeni bir askeri döneme geçti. AKP’nin en önemli icraatı askeri vesayeti bitirmek üzerine başlamıştı" dedi.
Altan, sözlerine şöyle devam etti:
Türkiye’deki rejimi demokratikleştirmek yerine bu baskıcı unsurları Erdoğan kendi iktidarı için kullanmayı yeğleyince bu rejim demokratikleşemedi, askeri vesayet bitmedi ve askeri vesayeti kendi üzerimde toplarım sanan bir başbakan ortaya çıktı.
17-25 Aralık Türkiye’de yeni bir dönemdir
Altan, "Türkiye yeni bir askeri döneme geçti. AKP bunu kendi eliyle oluşturduğu Batı Çalışma Grubu'nun daha derin bir ameliyatı olarak düşünmek lazım" dedi.
Referandumdan sonra AKP'nin hangi yasaları hayata geçirdiği sorusunu soran Altan, "Genelkurmay başkanı hala başbakana karşı sorumlu, MGK duruyor. Hukuk üzerinden konuşulacak bir zemin kalmadı. Bir hükümetin dört bakanı istifa etti ve bir şekilde yargıyı engellediler. Deniz Feneri'nde olduğu gibi aynı numaraları yapıyorlar" ifadelerini kullandı. AKP'nin askeri vesayeti bitireyim derken kendi vesayetini kurmaya çalıştığını ifade eden Altan şöyle konuştu:
Baskı unsurlarını iktidarı için kullanmayı yeğleyen Başbakan rejimi demokratikleştiremedi. Başbakanın 17 Aralık'tan sonra bütün hukuk mekanizmlarını ortadan kaldırarak içine girdiği karanlık suç ortamında kendine gayrimeşru bir koalisyon ortağı aradı.
Altan sözlerine 'Ordumuza milli kumpas kuruldu' söylemi ile birlikte askeri vesayet iddiasından vazgeçerek yeni bir ittifak kurma arayışınıa girdiği şeklinde devam etti ve ekledi: “Askeri vesayet bitmedi ama askeri vesayet yetkilerini kendi uhdemde toplarım zanneden bir başbakan ortaya çıktı”
"'Hem Cumhurbaşkanı olacağım hem de Başbakan olacağım"
Altan, Başbakanın 'hem cumhurbaşkanı olacağım hem başbakan olacağım hem parti başkanı olacağım benim söylediğimin dışında hiçbir şey olmayacak ve bana biat etmeyenler hain olacak' anlayışı içinde olmasının gayri meşru ortamın alevini hararetlendirebileceğini söyledi.
AKP'nin 12 Eylül'ü dini istismar ederek otoriter bir yapıyla kullanabileceğini zannettiğini söyleyen Altan, “Bu şimdi tersine dönmeye başlıyor onun için bu son gelişmeleri AKP'nin Cemaati kazıması değil, bir şekilde AKP'ye bunun Cemaati kazıttırılmasıdır. Ve ardından da AKP'nin üstüne gidilecektir. Çok derin bir ameliyata gidiliyor, birçok suç işleyerek yapılıyor.” dedi.
"Türkiye'de ssağ gösterip sol vurmak bir devlet geleneğidir"
Türkiye'de sağ gösterip sol vurmanın bir devlet geleneği olduğunu söyleyen Altan, “Bu hukuksuzluk. Kanıt yok, savcı polise zorla bana bir kanıt ver şunları gözüme kestirdim yargılayacağım diyor. Hukuk üstünden konuşulacak bir zemin kalmadı.” şeklinde konuştu.
Hırsızlık yapanların yakalanmasına imkan olmadığını söyleyen Altan, "Hırsızlığa oy verip hırsızlığı savunup Ramazan ayında oruç tutmanın alemi yok. Bunları görüp normalmiş gibi davranıyorsan burada bir ahlak sorunu var. Hırsızlığı meşrulaştıran bir adamın oruç tutmasına da gerek yok. 11 ay haram yiyen yolsuzlukları hırsızlıkları aklamayan, mahkemeden kaçan, buna ait tek kelime ettirmeyen, bunun için Twitter, Youtube her şeyi kapatan ve bu önemli değilmiş gibi küçümseyenlere destek vermek müslümalıkla yan yana gelemez.” dedi.
"Uludere yok, Afyonkarahisar yok, peki hiç beceriksizliğiniz yok mu sizin?"
İktidarın hiçbir şey olmamış gibi davrandığını ifade eden Altan, "Uludere yok, Afyonkarahisar yok, peki hiç beceriksizliğiniz yok mu sizin? Ahlaksızlıkla ilgili bir durum yok mu? Hırsızlıkla ilgili yolsuzlukla ilgili durum yok mu? Hukuk herkesin ihtiyacı olan, o toplumun sağlık direğidir, güvencesidir. Herkes için geçerli bu. Sen mahkemeden kaç, ondan sonra bir takım adamlara, canciğer olduğun adamlara, 17 Aralık'a kadar paralel, haşhaşi diyeceksin. Ona da kanıtın yok. Devleti illegal bir örgüt gibi çalıştırarak çok büyük geniş bir kesimi suçlu hale getireceksin. Niçin? Kendi hırsızlığını yolsuzluğunu rüşvetini unutturmak için. Nasıl unutturacaksın ya!" şeklinde konuştu.
Demokratikleşmeden vazgeçen kimse Türkiye'yi yönetemez
AKP'nin tutarsızlıklar içinde olduğunu dile getiren Altan, "Faşizme doğru gidiyoruz demokratikleşme diyorlar. AKP artık Türkiye'yi yönetemiyor. Demokratikleşmeden vazgeçen kimse Türkiye'yi yönetemez. Yönetemezse ne olur; bela çıkar, felaket gelir, Somalaşır Türkiye. Yönetemediği için şimdi algı operasyonu yapıyor. Birinci turda kazanacağım diyerek insanların sandığa gitmesini engelliyor. Ne olmuştu 30 Mart gecesi; CHA'nın sistemini çökerttiler, AA ile bir algı operasyonu yaptılar. Şimdi aynısına hazırlanıyorlar. 30 Mart'ta muhalif oy kullananları bezdirerek yüzde 20'si sandığa gitmezse kazanır. Başka nasıl kazanacak." ifadelerini kullandı.
"Erdoğan, en yakın arkadaşına yokmuş muamelesi yapıyor"
Altan, "Abdullah Gül'e cumhurbaşkanlığı sürecinde haketmediği şekilde davranıldı" diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
Abdullah Gül AKP'nin kurucularından değil mi, başbakandan üç yaş büyük değil mi, başbakan kendisine abi demiyor mu, Çankaya'ya çıktığında vesayet rejimi bitmemiş miydi, Çankaya fethedilmemiş miydi. Şimdi ne oldu? Her tarafta yeni Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanı diyor. Peki Abdullah Gül'e bile bu kadar acımasız olan bir siyasi anlayış, bu harislik Türkiye'ye neler yapmaz. Sen en yakın arkadaşına yokmuş muamelesi yapıyorsun."