Politika

Mehmet Altan: 17 bin işçinin göz göre göre ölümüne göz yuman milli ve yerli katiller!

"Türkiye, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci sırada"

22 Şubat 2016 10:48

Mehmet Altan*

Uluslararası iş yapan en büyük 250 müteahhit şirket listesinde 43 Türk şirketi var.

Bu başarılı ve büyük Türk müteahhit şirketlerinin hiçbiri iş kazalarıyla anılmaz, başarılı işleriyle bilinirler. Çünkü uluslararası alanda iş kazalarını daha doğrusu işçi katliamını önleyen son derece sert önlemler vardır. Bütün firmalar bunlara uymak mecburiyetindeler.

Ama dış âlemde işçisinin burnu bile kanamayan inşaat sektörü Türkiye’de ‘seri katile’ döner.

Çünkü son derece ‘milli ve yerli’ siyasal iktidar, ‘cinayet ekonomisine’ yeşil ışık yakmıştır ve AB ile önünde hiç bir engel bulunmayan 19 numaralı Sosyal Politika ve İstihdam faslını müzakereye kasten açmaz.

“İstihdamın artırılması, çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesi, uygun seviyelerde sosyal koruma sistemlerinin oluşturulması, sosyal ortaklarla diyalog tesis edilmesi, sürdürülebilir bir istihdam yapısı için insan kaynaklarının geliştirilmesi, sosyal dışlanma ve yoksullukla mücadele edilmesi, kadın ve erkekler için eşit fırsatlar sağlanması” bu faslın kapsamını oluşturmaktadır.

Başka bir değişle bu fasıl iş cinayetlerinin kökünü kazıyacak her türlü tedbiri içermektedir.

Kendi iktidarı boyunca 17 bin işçinin göz göre göre ölümüne göz yuman ‘milli ve yerli’ zihniyet, Türkiye’nin ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıraya yükselmesinin ‘şerefini’ de taşımaktadır.

***

Hazinenin kupon arazi dağıtımını, cinayet makinesine dönen maden ruhsat dağıtımını, aynı 17-25 Aralık gibi ‘milli ve yerli’ anlayışının cüzdanına bağlayan lümpen zihniyet, diğer işçi katliamlarının kurbanları gibi Soma işçilerinin de birinci derecede ‘milli ve yerli’ katilidir.

***

Kendi ülkesini ve halkını soyan her çete, yeryüzünün denetiminden kaçmak için sonunda sığınacak bir liman olarak ‘milli ve yerli’ tezgâhını görür.

Rahatça soymanın, rahatça öldürmenin en kolay yolunun bu kanlı hamasi söylemle açılacağını düşünür.

‘Yerli ve milli’ mi arıyorsunuz?

En millisi ve en yerlisi 1971-1979 yılları arasında Uganda’nın başındaki İdi Amin idi… Dünyalı tüm değerleri ve denetim mekanizmalarını reddederek sekiz yıllık iktidarında yüz bin ila beş yüz bin arasında insan öldürdü.

Çalıp çırptıkları da çabası…

***

Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe mevkiinde doğayı da 17-25 Aralık sürecinde milletin ırzına geçmek isteyen ‘milli ve yerli’ anlayış talan etmiyor mu?

Halkın karşı çıktığı bu vahşete devlet imkânlarıyla koruma kalkanı olan da ‘milli ve yerli’ yaklaşım değil mi?

***

Dünkü sistemin tepeleyip durduğu ‘mazlumlar’ açık büfenin başına geçince çalıp çırpmaya, vurup kırmaya başlayarak ne kadar çirkinleştiler…

İnsanlığın hukuksal ve vicdani denetiminden kaçmak için buldukları en son pespaye numara da ‘milli ve yerli’ maskesi…

***

Oysa işin başında çok başka şeyler söylüyorlardı…

AKP’nin parti programındaki vaatleri şöyleydi:

“Türkiye gerek coğrafi, gerekse tarihi açıdan Avrupa ile yakın ilişkiler içinde olmuştur. Bu nedenle Avrupa ülkeleriyle ilişkiler Türkiye’nin dış politika gündeminde en üst sıralarda yer almaya devam edecektir.

Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde taahhütlerini ve üyelik için öteki aday ülkelerin de yerine getirmesini istediği şartları bir an önce sağlayacak, gündemin yapay sorunlarla meşgul edilmesini önlemeye çalışacaktır.”

Devamını yazmıyorum…

Kire ve çamura battıkça daha çok ‘milli ve yerli’ kavramlarının etekleri altına saklanacağız demiyorlardı…

***

İş cinayetlerini ‘milli ve yerli’ anlayışla yapıyorlar…

Hukukun ırzına ‘milli ve yerli’ olarak geçiyorlar…

Paraları ‘milli ve yerli’ olarak çalıyorlar…

Gölleri, akarsuları, ormanları, yer altını ve üstünü ‘milli ve yerli’ olarak talan ediyorlar…

İktidardan düşüp bütün işledikleri suçların hesabını vermekten ‘milli ve yerli’ olarak kaçmaya çalışıyorlar…

***
Bu ülke ne çektiyse burayı gizli sömürge haline getiren ‘milli ve yerli’ katillerden, tüm halkı ve hazineyi soyan ‘milli ve yerli’ hırsızlardan çekti…

Çalma ve suç işleme sırası kime geliyor ise o bir anda ‘milli ve yerli’ oluyor…

Milli ve yerli değil, ahlaksız, yüzsüz, açgözlü ve suçlusunuz…


Bu yazı gazete360.com'dan alınmıştır.