Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar yolculuğu öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısında gazetecilere dağıtılan soruların sızmasını değerlendirdi.
“Yeniçağ’ın internet sitesi sayesinde belgelendi bu oyun” diyen Bildirici, Bu haber, 6 Aralık Pazartesi günü yayımladığında saatler 12.01’i gösteriyordu. Erdoğan’ın havalimanındaki basın toplantısı ise saat 11.53’te başlamıştı. Gazetecilerin sorularını yanıtlamaya başladığında da saatler tam 12.01’di. Yeni Çağ’ın haberinin yayımlanmasıyla hemen aynı anda… Yeniçağ’ın soruları önceden aldığını saatler doğruluyor. Gerçekten de Erdoğan’a, Yeniçağ’ın basın toplantısı öncesinde yayımladığı sorular, hem de isimleri yazılı gazeteciler Kaan Bozdoğan (Anadolu Ajansı), Gülseli Kenarlı (DHA), Aslı Bilger Kutludağ (A Haber), Mücahit Topçu (CNN Türk) tarafından soruldu” analizini yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un konuya ilişkin herhangi bir yalanlama yapmadığına dikkati çeken Bildirici, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma namazları çıkışındaki ayaküstü toplantılarda da uygulanıyor bu yöntem. Elbette akredite olan tüm gazetecilere verilmiyor hazır sorular; daha çok AA ve TRT muhabirleri öne çıkıyor bu uygulamada. Onaylanmış soru yöntemini bakanlar ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik başta olmak üzere parti yöneticileri de kullanıyor. Yeni olan bu soruların metinlerinin ilk kez sızdırılmış olması. Daha önce da biliniyor, söyleniyor, yazılıyordu ama basın toplantısında Erdoğan’a sorulacak soruların metni hiç yayımlanmamıştı. Yeniçağ’ın internet sitesi bunu başarmış oldu.”
Sözcü, Cumhuriyet, Gazete Pencere dışında bir gazetede söz konusu haberin yer almadığını hatta Yeniçağ’ın basılı nüshasında da habere yer verilmediğine dikkati çeken Bildirici, şu görüşleri paylaştı:
“Medya bu basın toplantılarının önceden kurgulandığını gündemde tutarak, önceden hazırlanan senaryonun sahneye konulmasını engelleyebilir; insanların doğru bilgilenmesini sağlayabilir. En başta da akredite edilmeyerek o basın toplantılarına alınmayan medya kuruluşları yapmalıydı bunu. Göz yummamalıydılar gazetecilik onurunun ayaklar altına alınmasına ve insanların aldatılmasına.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.