TBMM Bebek Ölümleri ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu'nda Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri sunum yaparken, hastanelerin denetlenmsi ile ilgili sıkıntılar gündeme getirildi ve personel ihtilacı vurgulandı. Ayrıca komisyon üyeleri, araştırmayı gelecek hafta İstanbul'da sürdürmeyi planladı. Tarihi henüz kesinleşmeyen İstanbul ziyaretine ilişkin CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, "Görüyorum ki sadece üst düzey bürokratlardan alınan bilgiler konuyu anlamada yeterli değil. Valilik, Sağlık Müdürlüğü, 112 Komuta Merkezi’ni ziyaret ederek kendimiz bizzat görerek sorunu anlamalıyız" dedi.
TBMM Bebek Ölümleri ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu AKP Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı. Yeni doğan çetesi skandalı ve bebek ölümlerinin araştırıldığı komisyona, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Adnan Ertem, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Eren Usul, Rehberlik ve Teftiş Başkanı Uğur Ecevit ve İstanbul SGK İl Müdürü Harun Sertbaş katılarak sunum yaptı. Özel hastaneler ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki finansal ilişki ve denetim mekanizmaları hakkında bilgi verildi.
"Özel sektörde yenidoğan sayısı yıllardır bir sıkıntıyı ortaya koyuyor"
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, "Ruhsatı iptal edilen hastanelerin usulsüzlükleri incelendiğinde cezai işlem de uygulandı mı ruhsat iptali dışında? 112’den sevk edilen hastaların örgütsel bağını anlayabildiniz mi? 2022’den sonra özel hastane yoğun bakımlarına kamu ödemelerinin azaldığını görüyoruz bunun nedeni nedir?" sorularını dile getirdi.
Usul, "Ruhsatı iptal olduktan sonra il müdürlüğümüz tarafından alacakları tamamen donduruldu herhangi bir ödeme yapılmıyor. 112 ile sevkli gelmesi durumuyla ilgili fatura inceleyici hekimlerimiz bunu talep edebiliyor fakat bunun özelinde bir araştırmanın kurumumuz tarafınan mümkünatı bulunmuyor. 112’yle mi gelmiş kendisi mi gelmiş istatistik yok" dedi.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, "Genel sağlık sigortası artan miktarda hizmet satın alıyor. Üç yıl süreyle fesih alan kurum sayısı kaç, kaçı İstanbul’da? Vakıf hastanelerini kamu sayıyorsunuz ama bunlar özel hastane. Bu da kötü kullanımı birlikte getirir. Kurumun kendi müfettişleri tarafından hastanenin yatak sayısında fazla hasta faturalandırıldığını nasıl anlayamıyorsunuz da süreklilik gösteriyor? Yoğun bakımda yatan bir hastadan aynı gün başka bir hastane tarafından faturalandırılma yapılması yoğun bakıma aykırı bir şey. Özel sektörde yenidoğan sayısı yıllardır bir sıkıntıyı ortaya koyuyor. Şafak hastaneler grubu ile ilgili 32 soruşturma yapılmasına rağmen bu sözleşmenin devam etmesi mantıklı mı" dedi.
"Devlet bu kadar mı aciz ki özel hastanelere durmadan peşkeş çekiyor?"
CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba ise şunları söyledi:
"Bugün ülkenin ekonomik koşulları ile birlikte özel hastaneler zaten fark almak zorunda ama siz popülist yaklaşıp yüzde 200'ü geçemez derseniz bunlar komik kalır. Hastaneler bunu almak zorundalar ayakta kalmak için. Bunun bir üst sınırını belirleyin ve denetimini doğru yapın. Müfettiş raporundan Şafak Hastanesine bakıyorum, 'yaptımlar caydırıcı olması beklenirken tam tersine kalp ve damar cerrahisi branşında hayatın olağan akışı ile açıklanamayacak şekilde artmıştır. Bu durumda incelenen hastanelerin kamuyu zarara uğratma iradesinin devam ettiği görülmektedir' deniliyor. 2007 yılından günümüze kadar sistemli ve süreklilik içerecek şekilde zincirleme olarak yaptığı görülüyor. 200 milyon dolar SGK'yı dolandırdığı ve para kazandığı tespit edilmiş oluyor.
Balık baştan kokar. Denetimlerinizi istediğiniz kadar yapın eğer bunun bir yaptırımı yoksa olmaz. Bunun çözümünü de bulamazsınız. Özel hastanenin bu kadar yüksek sayıda olduğu kaç Avrupa ülkesi var? Devlet bu kadar mı aciz ki yenidoğan yatak sayısını arttırmıyor da özel hastanelere durmadan peşkeş çekiyor?"
"Müfettişlerimizin talimatıyla 19 doktordan oluşan bir heyet oluşturduk"
Rehberlik ve Teftiş Başkanı Uğur Ecevit şunları söyledi:
"Ülke genelinde 440 müfettişimizle denetim yapıyoruz. Sağlık alanı denetimi, ödeme durdurma işlemleri, sosyal sigorta denetimleri, kurum içi denetimler, veri analiz çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Kurumumuz sağlık hizmeti satın alan taraf durumunda. Kurum zararına neden olan filler tespit edildiğinde ise aylık fatura dönemine ait aylık faturanın yüzde 80'ini geçmeyecek şekilde durdurabiliyoruz. Sistematik bir durum söz konusuysa üç yıl süreyle sözleşmemiz feshediliyor.
Yenidoğan soruşturması 27.11.2013 tarihinde kurumumuza gelen yazı ile 12 hastane incelemeye alındı. Bir gün sonra da müfettiş görevlendirdik, halihazırda 10 müfettişimiz devam etmekte. Üç hastanenin daha denetime alınması talebi üzerine bu hastaneler de denetime tabii tutuldu. Kurumumuz iddianamede suçtan zarar gören sıfatıyla yer almakta. Müfettişlerimizin talimatıyla 19 doktordan oluşan bir heyet oluşturduk. İnceleme kapsamında; kamu zararı miktarı tespiti, sağlık uygulama tebliği aykırılıkları, gerçekte yapılmayan işlemlerin tespiti yapılıyor. Güncel durumda halihazırda Sağlık Bakanlığı 9 hastanenin ruhsatını askıya aldı. O gün itibarıyla hiçbir ödeme yapılmıyor. 4 hastaneye ilişkin ise teftiş heyeti olarak ruhsat durdurulmasa da ödemeler 6 ay süreyle durduruldu. 06.12.2024 tarihli kararla ise bu hastanelere kayyum atandı."
"Medula sistemleri kapatıldı, ödemeleri kesildi"
İstanbul SGK İl Müdürü Harun Sertbaş ise sunumunda şunları söyledi:
"Yaklaşık 8 milyon ödenmek üzere reçete geliyor bize. Eylül ayında 4,6 milyon ödeme yapmışız. İstanbul'da 4 bin 500 personelimizin yüzde 10'u sağlık ile görevli. Bu kadar hastaneye ve eczaneye hizmeti 184 personel ile sürdürüyoruz. Hekimlerimiz burada inceleme yapıyor faturalar üzerinden. ikincisi bu faturalara yapılan itirazları değerlendiriyor. Üçüncüsü; denetim elemanı olarak çalışarak incelemeler yapıyorlar.
Yenidoğan soruşturmasında 10 hastanenin ruhsatları iptal edildiği bilgisi ulaştığı anda Medula sistemleri kapatılarak yeni hasta girişi durduruldu ve ödemeleri kesildi." (ANKA)
"Benzer olayların yaşandığı başka hastaneler olup olmadığına yönelik çalışmanız var mı?
CHP'li Kayıhan Pala ise şunları söyledi:
"İki tane makro sorun var. Birincisi çok ciddi bir personel eksikliği var. İstanbul'da 50 hekimle denetim yapılması kabul edilemez. Gerçek bir denetim yapılmasın diye kasıtlı olarak yapılmıyorsa ciddi bir zaaf var. Yeterli özlük haklarını tanımazsanız kadrolar boş kalır. Denetim ekibi oluşturmak için Sağlık Bakanlığı ile eş güdüm içinde çalışmasını sağlamalıyız. Bu sorunu yalnızca pansumanla değil köküne inerek çözmeye çalışıyoruz. Kurumun olayları ön görme açısından potansiyelinde zayıflık var. Bunlar çok daha önceden öngörülüp yasal düzenlemeler zinciri ile önüne geçilmesi lazımdı. Bugüne kadar açılan soruşturmalar sonucunda kaç çete saptandı? Ben 6 tane çete saptamış durumdayım. Bir ilaç ile ilgili endikasyonu dışında kullanımı '819 milyon lira zarara uğratıldı' diye müfettiş raporu var. Bu çetelerdeki ortak noktalardan yola çıkarak çeteleşmenin önüne geçebiliriz. Buna benzer olayların yaşandığı başka hastaneler olup olmadığına yönelik çalışmanız var mı?"
Soruya yanıt veren Bakan Yardımcısı Ertem, "Personel eksikliği var. Uzman doktorun faturaya bakması ne kadar doğrudur bilmiyorum. Evden çalışma ve hak kayıplarının önlenmesi, görevlendirme gibi yöntemlerle bu sorun çözülmeli. Çete ifadesinden ziyade, bu hukuki bir tanımlama, tespitlerimizle ilgili savcılığa bilgi veriyoruz" dedi.
|
|