Gündem

Meclis Genel Kurulu'nda tansiyon yükseldi: Yürü yürü havlama, kabadayılık yapma burada

"Dünyanın hiçbir meclisinde bir terörist için 'sayın' ifadesi kullanılmaz"

29 Kasım 2018 14:53

T24 ANKARA

TBMM Genel Kurulu’nda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararıyla başlayan AKP ve HDP arasındaki atışma, daha sonra İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın da katılmasıyla büyüdü. Türkkan, “Dünyanın hiçbir meclisinde bir terörist için 'sayın' ifadesi kullanılmaz” sözlerini sarf ederken, tartışmada karşılıklı ağır hakaretler dile getirildi.

HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir’in, “Alo, genel başkanın spor ayakkabısıyla Kandil’e gidiyordu” hitabına İyi Partili Türkkan önce, “Alo' ne, 'alo' ne, -'alo' ne; oyun mu oynuyoruz, telefon kulübesi mi” diye tepki gösterdi. Türkkan, “Yürü yürü, havlama, yürü. Kabadayılık yapma burada, yanlış yerdesin, yürü” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda yaşanan tartışmalar şöyle:

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir vatandaş olarak, bir hukukçu olarak "AİHM'in her kararı doğrudur." diyemeyiz. Baş örtüsü kararı var, haç kararı var, şu an baktığımızda utandığımız bir sürü kararı var AİHM'in. Fakat gözden kaçan bir şey var, AİHM bu kararında, Mahmut Bey'in ifade ettiği gibi "Demirtaş masumdur." demedi, "Beraat etsin." demedi; tam aksine, "Kuvvetli şüphe var, Kobani davetleri var, ölüm var ancak tutuklama süresi gözden geçirilsin, hızlı karar verilsin." dedi. Ben de diyorum ki: Herkesin kararı verilirken mahkemeleriniz daha çabuk karar versin, daha hızlı hareket etsin. Bu, baş tacı ama AİHM'in kararında bile Demirtaş'ın yaptığı yanlışlara vurgu vardır, şüphe vardır, kuvvetli şüphe vardır.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Niye "Tanımıyorum." dediniz o zaman madem bu kadar güzel karardı?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O yüzden, ortada bir şey yokmuş gibi, güllük gülistanlıkmış gibi, terör ilişkisi, Kobani ilişkisi yokmuş gibi, sözüm ona ifade hürriyetinden kaynaklı bir eleştiri varmış gibi yaklaşmak kamuoyunu yanlış bilgilendirmektir. Herkesi bu konuda sorumlu davranmaya davet ediyorum. Ben başta olmak üzere tüm mahkeme kararlarına saygı duyacağız Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, 60'a göre söz istiyorum müsaade ederseniz.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Toğrul, bir dakika. Bir grup başkan vekilimiz...

Sayın Türkkan, buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, dünyanın hiçbir meclisinde bir terörist için "sayın" ifadesi kullanılmaz, net altını çiziyorum. (İYİ PARTİ ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu ifadeyi ısrarla kullananlara karşı da her defasında tepkimizi iletmeye devam edeceğiz. Ben Sayın Bülent Turan söz alınca bu konuya değineceğini zannettim ama bu konu da onları çok rahatsız etmişe benzemiyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Yeni bir sataşmaya yol açmayalım lütfen.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ben bir şey sormak istiyorum müsaade eder misiniz?

ZAFER IŞIK (Bursa) - Konuyu nereye getiriyorsun ya, mevzuyu nereye getiriyorsun ya.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bir müsaade eder misiniz? Arkadaşlar, biraz sakin olun, heyecanlanmayın, rahat olun.

Akil insanları... O akil insanlar var ya, akil insanlar, Oslo'ya gittiler geçen hafta. Oslo'ya onları kim çağırdı, bir? Uçak biletlerini kim ödüyor bu akil insanların Oslo'ya giderken, iki? Bunları kim yedirip kim içiriyor, üç? Eğer bu soruların yanıtlarını verirseniz bu aranızdaki yalancı kavganın gerçek olmadığı ortaya çıkar.

Teşekkür ediyorum. (İyi Parti sıralarından alkışlar)

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Senin başkanın spor ayakkabıyla Kandil'e gidiyordu!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Eninde sonunda barış gelecek, göreceksiniz.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Toğrul, nedir sorun?

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Bülent Turan, Selahattin Demirtaş'ın Kobani olaylarından dolayı bugün içerde olduğuna yönelik...

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Alo, başkanın Kandil'e gidiyordu!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - "Alo" ne, "alo" ne, "alo" ne; oyun mu oynuyoruz, telefon kulübesi mi?

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Senin Genel Başkanın spor ayakkabısıyla Kandil'e gidiyordu, konuşsana!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yürü yürü, havlama, yürü. Kabadayılık yapma burada, yanlış yerdesin, yürü.

(İYİ Parti ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Sayın grup başkan vekilleri, lütfen... Yani parti adına konuşma yapamıyorsunuz, bakın çünkü çok ses çıkıyor.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Evet Sayın Toğrul... Sayın Toğrul, son defa bir dakika söz veriyorum 60'a göre, buyurun tamamlayın.

(İyi Parti ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Şey mi burası, "alo" ne?

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Otur ya, otur, karşılıklı konuşmayın.

BAŞKAN - Arkadaşlar, yerimize oturalım, lütfen.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Artistlik yapmayın, oturunuz yerinize. Sayın mayın yok burada, sayın mayın yok, teröriste "sayın" diyemezsiniz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - İstediğimi söylerim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Aklınızı başınıza devşirin. Hadi yürü.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Sana mı soracaktık?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Aklınızı başınıza devşirin.

ERDAL AYDEMİR (Bingöl) - Sen aklını başına devşir.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Öyle alo maloyu geç, kolpacılık yapmayın burada. Aklınızı başınıza devşirin.