Dünya

'Me Too' hareketi İran'da; taciz suçlamalarının odağında ünlü müzisyen Mohsen Namjoo var

Coğrafya kader de, tacizci olmak da mı kader?

20 Nisan 2021 17:58

Mehrdad Emami*

Son yılda 'Me too' hareketi İran medyasında da yankı buldu. Farklı ünlüler, sanatçılar, akademisyenler ve aktivistler ile ilgili taciz veya tecavüz hikâyeleri çoğunlukla Twitter üzerinden paylaşıldı ve çeşitli tartışmalara yol açtı. Taciz hikâyeleri ortaya çıkan ünlü isimlerden biri ise dünyaca tanınan İranlı müzisyen Mohsen Namjoo idi.

Geçen sene Twitter'de sahte isim kullanan (Mahi) bir hesabın sahibi, Namjoo'nun bir evde sarhoşken onu taciz ettiğini ifşa etmişti. Hatta, bu olaydan sonra polise şikâyet eden kadının beyanına göre polis bu olayı 'cinsel saldırı ve tecavüze teşebbüs' niteliğinde buldu. Bu sene ise, Clubhouse'da birkaç kadın gerçek isimlerini kullanarak Namjoo ile ilgili başka taciz hikâyeleri ifşa ettiler. Bu kişiler arasında oyuncu Buşra Desturzade, oyuncu Luna Şad ve şarkıcı Panida yer alıyordu.

İlk taciz hikâyesinden sonra geçen yıl Namjoo bir videoda taciz ithamlarını reddetmişti. Son günlerdeki ifşalardan sonra ise bu kez Namjoo başka bir video yayınlayarak sözde özeleştiri vermeye çalıştı. Kendi ilk videosunu 'şeffaf ve sadık' olmadığı için eleştiren Namjoo bu yeni videoda taciz mağduru olan bütün kadınlardan özür dileyerek onu affetmelerini ve 'telafi' için ona bir fırsat vermelerini istedi. Şöyle dedi Namjoo:

"Sevgili arkadaşlar, sevgili kadınlar, ben Mohsen Namjoo olarak geçen yıllar boyunca sizlere karşı üzücü veya yanlış bulunduğum herhangi bir davranışım ve sözüm için samimiyetle ve mütevazice özür diliyorum. Sadece sizlerden değil, sizin saygılı ve necip ailelerinizden ve ortak arkadaşlarımızdan da özür diliyorum. Özrümü hemen kabul edeceğinizi beklemem, umarım yalnızca bu mesaj özgünlüğünüzü az da olsa teskin eder. Ve inanın ki benim anormal davranışım ve sözlerim benim şeytanî veya egoist karakterimden ya da güçlü olmamdan kaynaklı değil, daha ziyade binlerce yıl süren ataerkil bir kültürdeki eğitimsizlik ve doğru ilişki kurma biçimlerinin olmayışından ileri gelir."**

Ancak bu özür videosundan birkaç saat sonra Namjoo'ya ait olan bir ses kaydı ortaya çıktı (ki onun iddiasına göre bu ses kaydı videodan iki hafta öncesine ait ve bir arkadaşıyla dertleşirken kaydedilmiş). Herkes çok şaşırdı. Namjoo bu ses kaydında erkeklik gururuna yediremediği ithamlara ve özellikle İran'daki 'Me Too' hareketine tepki veriyor.

Peki neler dedi?

Namjoo diyor ki "Nasıl olur da, üstünden bir yıl geçen bir hareketin içinden doğru dürüst bir kadın çıkmaz, onlar hepsi bu maceralar vasıtasıyla ün kazandılar … Sizi güçlendiren değerli bir feminist bile sizlere katılmadı", "Bu yaptıklarınızla ne yapmış olursunuz? Ben size söyleyeyim, mütevazice söylüyorum, siz bu yaptıklarınızla bir saat nefes alması sizlerin altı ay yaşamınıza denk düşen bir adamı durduruyorsunuz."

Namjoo adeta kendini bir peygamber olarak hissederek konuşurken ego patlamasından dolayı neler söylediğinin farkında olmadı, veya gayet farkında olup kendi komplekslerini ve üstten bakışını ortaya koydu. İlginç olan şu ki Namjoo bu sözlerle de yetinmedi. Ona göre İran kültüründe, batı kültüründen farklı olarak bir kadının 'hayır' demesi aslında 'hayır' anlamına gelmez. Çünkü 'bizim kültürümüzde' kadınlar erkeklere hep 'naz' yapar ve onların 'hayır' demeleri gerçekte erkekleri peşlerinden sürüklemekten başka bir şey değil. Namjoo bütün entelektüel ve sanatçı iddialarını bambaşka bir evreye taşıyarak tacizi ifşa eden bir kadına yönelik olarak da şunları söyledi o ses kaydında: "Onun ne bir eğitimi var, ne doğal bir güzelliği, ne de bir mahareti ve bütün davranışları kendini her yerde öne atarak aslında bir öfkeden ibaret."

Namjoo'nun sözleri ve davranışının klasik bir tacizci erkeğin savunmasından pek farkı yoktu. İlaveten, o ses kaydında kadın düşmanı, homofobik, ataerkil ve seçkinci ifadeler de bolca bulunur. Ve tabii ki onların analizi, her ne kadar açık bir şekilde ne olduklarını ifade ediyorlarsa bile kendi başında başka bir gayret ister. Fakat Namjoo'nun şarkılarıyla büyüyen, onlarla âşık olan, ayrılık yaşayan, yenildiğinde o şarkılara dönen insanlar için bu sözler ve davranışlar büyük bir hayal kırıklığı…

Dahası, özür dilemeyi bilmeyen, özür dilerken bütün suçu ataerkil, İslamcı sosyo-kültürel yapılara atan ve aynı zamanda başka bir yerde tacizin ifşasıyla dalga geçen ve kendinin 'bir saat nefes almasını' başkalarının 'altı aylık yaşamlarına denk' gören bir Mohsen Namjoo 'efsanesi'nin sona ermesinden başka bir şey değil. Peki Mohsen Bey, senin 'Jabr' şarkında eğer dediğin gibiyse, eğer "Asya'da doğmana yönelik onlar coğrafya kaderindir" diyorlarsa, tacizci olmak da, taciz mağdurlarının yanında olmamak da insanın kaderi mi ?


[*] Orta Doğu Teknik Üniversitesinde sosyoloji bölümünde doktora öğrencisi. Bu yazıda ifadeler BBC Persian sitesinden alınmıştır (https://www.bbc.com/persian/iran-56787193).

[**] Namjoo'dan bir mesaj (Farsça'da). (https://www.youtube.com/watch?v=LK2SqZp9Xn0&t=337s).


Mohsen Namjoo kimdir?

Mohsen Namjoo, setar sanatçısı, söz yazarı, şarkıcı ve müzik bilimcisi olarak biliniyor.  19 Ağustos 1976’da dünyaya gelen Mohsen Namjoo, İran‘ın Meşhed şehrinde büyüdü.

Ailesinin karşı çıkmasına rağmen profesyonel olarak müzik yapmaya karar verdi ve müzik eğitimine Tahran Üniversitesi'nde devam etmek için Tahran'a taşındı. İran müziğini alışılmamış bir şekilde uygulaması ve şarkılarının değişik tarzı nedeni ile, üçüncü yılında üniversiteden atıldı.2006 yılında özel konserler vermeye başladı ve aynı yıl Uluslararası Rotterdam Film Festivali'nde "Hotspot Teheran" konulu etkinlikte sahneye çıktı.Mohsen Namjoo, 2018 yılında İstanbul’da arbiye Açıkhava Konserleri kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verdi.