Dünya
Deutsche Welle

McDonalds'ın yolları taşlı

ABD-Küba yakınlaşması Küba ekonomisine yaradı. Dünyanın dört bir yanından şirketler Küba'ya akın ederken Amerikalılar yürürlükteki ambargo nedeniyle seyirci konumunda.

13 Ağustos 2015 17:43


ABD Başkanı Barack Obama’nın Küba politikasında yeni bir sayfa açan konuşmasının ardından Amerikalı siyasiler, girişimciler ve turistler Küba’ya akın etmeye başladı. Küba devrim lideri Fidel Castro’nun oğlu Alex Castro-Soto ocak ayında ‘Coca Cola ve McDonalds’a kapımız açık‘ mesajı vererek Amerikan sermayesini ülkeye davet etti.

ABD’nin Küba açılımı en çok Küba’nın ekonomisine yaradı. Turizm gelirlerinde patlama yaşandı. 2015 yılının ilk dört ayında turist sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15’lik artış gösterdi. Genel olarak ekonomi 2015’in ilk yarısında yüzde 4,7 oranında büyüdü. Bir önceki yıl büyüme oranı yüzde 1,3’te kalmıştı.

Tarım alanında ise sorunlar sürüyor. Gıda maddelerinin büyük bölümünü ithal etmek zorunda olan ülkede bağımsız küçük çiftçi ve kooperatiflere izin çıkması da şimdiye kadar önemli bir etki yapmadı.

Yabancı sermaye ihtiyacı

Küba ekonomisinin acilen yabancı sermayeye ihtiyacı var. Yabancı yatırımlarla ilgili yeni yasa bir yıldır yürürlükte. Hükümetin 8 milyar 700 milyon dolarlık yatırım kataloğunda, tavuk yetiştiriciliğinden aşı üretimine ve rüzgar parkları inşasına kadar 246 proje bulunuyor. Havana’nın doğusundaki özel ekonomi bölgesi Mariel’de ilk şirketler açıldı.

Küba ekonomisinin bir başka sıkıntısı, çifte para birimi. İki para biriminin birleştirilmesi planları yavaş ilerliyor. Kontrol edilemeyen bir enflasyon sarmalına girme korkusu büyük.

ABD ve Küba arasındaki yakınlaşmadan şu an en karlı çıkan Avrupa ve Çin. Mevcut bağlantılar güçlendirilirken yeni projeler üretiliyor. Melia Globalia, Barcelo ve Iberostar gibi Küba’da zaten güçlü olan İspanyol turizm şirketleri, faaliyetlerini daha da genişletmeyi planlıyor. Mayıs ayında Küba’yı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a kalabalık bir iş adamları heyeti eşlik etti. Almanya ise temmuz ayında Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in ziyaretine rağmen henüz atak yapmadı.

Amerikalılar endişeli

Amerikan ekonomisinde ise huzursuzluk artıyor. Bir süre önce Küba’yı ziyaret eden oteller zinciri Marriot’un yöneticisi Arne Sorensen, yabancı şirketlerin Küba piyasasına akın ettiğini ve kısıtlamalar tamamen kaldırıldığında Amerikalı şirketler için geriye birşey kalmayacağı endişesini dile getiriyor.

Bu nedenle ABD’de Küba’ya yönelik yaptırımların kaldırılması çağrıları giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Son olarak ülkenin etkili gazetelerinden New York Times ve Boston Globe, baş yazılarında 1962 yılından beri yürürlükteki yaptırımların kaldırılması çağrısı yaptı. Demokrat parti başkan adayı Hillary Clinton da yaptırımlara karşı tavır alırken, Cumhuriyetçilerin potansiyel başkan adayları Marco Rubio, Jeb Bush ya da Ted Cruz, yaptırımların sürmesinden yana.

Başkan Obama’nın ticaret ve seyahatlerdeki kısıtlamaları gevşetmek için, geçmişte de yaptığı gibi kararname yetkisini kullanması bekleniyor.

Bürokratik engeller

Ancak ikili ticari ilişkilerin rayına oturtulabilmesi için mevcut çok sayıda bürokratik engelin de aşılması gerekiyor. Amerikalı yatırım şirketi JLL’in haziran ayında yayınladığı raporda Küba yatırımlarının hala çok riskli olduğuna dikkat çekilerek, sağlam bir bankacılık sisteminin bulunmaması, fizik altyapının yetersizliği gibi etkenlerin yatırımları zorlaştıracağı kaydedilmişti. Raporda ayrıca hala yürürlükte bulunan ambargo nedeniyle Amerikalı şirketlerin Küba hükümetiyle anlaşma imzalama izni bulunmadığına dikkat çekildi. Diğer yandan Küba yönetiminin de açılımı kontrollü tutmak istediği, ‘şok terapisi‘ yerine sosyal yönü güvenceye alınmış büyümeye özen gösterdiği belirtiliyor.

Küba yönetiminin de sıkça vurguladığı gibi ilişkilerin tamamen normalleşebilmesi için Amerikan ambargosunun kalkması ve ABD’nin Küba topraklarındaki Guantanamo askeri üssünü Kübalılara geri vermesi gerekecek.

Cuma gününden beri Havana'daki Amerikan Büyükelçiliğinin üzerinde yeniden Amerikan bayrağı dalgalanıyor. Ama ilk McDonalds şubesinin açılabilmesi için biraz daha beklemek gerekecek.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle