(Ayrıntılarla güncellendi)
Hilal Sarı / İstanbul, 30 Nisan (DHA) - Merkez Bankası, 2018 yılı için enflasyon öngörüsünü, yıl başındaki yüzde 7.9 düzeyinden, 0.5 puan artışla yüzde 8.4 düzeyine yükseltti.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yılın İkinci Enflasyon Raporu\'nun sunumunda, bu yıl sonunda enflasyonun \"yüzde 70 olasılıkla yüzde 8.4 olmasının\" beklendiğini açıkladı ve şöyle dedi:
\"Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağı;
- 2018 yıl sonunda yüzde 8.4 olarak gerçekleşeceği;
- 2019 yıl sonunda yüzde 6.5’e geriledikten sonra
- orta vadede yüzde 5.0 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir.
Bu çerçevede enflasyonun yüzde 70 olasılıkla;
- 2018 yılı sonunda orta noktası yüzde 8.4 olmak üzere, yüzde 7.2 ile yüzde 9.6 aralığında;
- 2019 yılı sonunda orta noktası yüzde 6.5 olmak üzere yüzde 4.7 ile yüzde 8.3 aralığında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.\"
Çetinkaya geçen 30 Ocak\'taki Birinci Enflasyon Raporu sunumunda, \"2018 yıl sonunda yüzde 7.9 olarak gerçekleşeceği; 2019 yıl sonunda yüzde 6.5’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir\" demişti.
Sunumdaki konuşmasında, \"Küresel iktisadi faaliyet istikrarlı şekilde güçlenmeye devam ederken küresel enflasyon gelişmeleri ılımlı seyrediyor\" diyen Çetinkaya, şu etkenlerin altını çizdi:
\"Birinci çeyreğe ilişkin küresel büyüme tahminleri önceki çeyreğe kıyasla yükselişe işaret ediyor.
\"Yıl geneline dair büyüme tahminleri de gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde yukarı yönlü güncellendi.
\"Uluslararası ticarette artan korumacılık söylemlerinin küresel makroekonomik görünüm üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerine dair endişeler Mart ayı başından itibaren tahvil getirilerinin bir miktar gerilemesine yol açtı.
\"Ancak, gelişmiş ülkelerde merkez bankalarının para politikasında normalleşme sürecine dair beklentilerin güçlü kalmasıyla uzun vadeli tahvil getirileri yükselmeye devam etti.
\"Diğer yandan, küresel risk iştahına bağlı olarak sermaye akımları dalgalı bir seyir izlemekte.
\"Fiyatlama davranışlarına dair risklerin devam etmesi nedeniyle para politikası duruşunu 2017 yılının son çeyreğinde kademeli olarak sıkılaştırdık.
\"Öncelikle, Kasım ayında Türk lirası ve döviz likiditesine dair önlemler aldık.
\"Sonrasında, Aralık ayındaki PPK (Para Palitikası Kurulu) toplantısında faiz artışı gerçekleştirirken, Ocak ve Mart aylarındaki PPK toplantılarında da enflasyon görünümde kalıcı bir iyileşme oluncaya kadar sıkı para politikası duruşunu koruyacağımızı ve gerekli görülmesi halinde ilave sıkılaşmaya gidebileceğimizi duyurduk.
\"Nisan ayındaki toplantıda ise, enflasyona ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırma yapmaya karar verdik.
\"Bu doğrultuda, GLP borç verme oranı yüzde 12.75’ten yüzde 13.50’ye yükseltildi.
\"Sistemin fonlama ihtiyacı Kasım ayından itibaren tamamen GLP’den sağlanıyor ve dolayısıyla piyasadaki gecelik repo faiz oranları GLP borç verme oranı seviyesinde oluşuyor.
\"Türkiye’nin ülke risk priminin yükselmesi sonucunda, parasal koşullara dair önemli bir gösterge olan kur takası faizleri tüm vadelerde Ocak Enflasyon Raporu dönemine göre yükseldi.
\"Jeopolitik gelişmeler ve risk primindeki yükselişin etkisiyle Türk lirası diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine kıyasla daha fazla değer kaybetti ve daha dalgalı bir seyir izledi.\"