Dünyada, ‘Yapılandırmacı Eğitim’in öncülerinden Matematikçi Doç. Dr. Zelha Tunç Pekkan, “Ailelerin parası, çocukların enerjisi ve zamanı test usulü bu sınavlarda başarılı olma adına boşuna harcanıyor" dedi. Mtematik öğrenmede çocuğa saygı duyulması gerektiğini söyleyen Pekkan, "Okullar, test usulü sınavlarda başarılı olsa bile matematik bilmeyen ve öğrenmek istemeyen çocuklar yetiştiriyor. Formül dayatmasından vazgeçilmeli" diye uyardı.
Sözcü'den Sultan Uçarın haberine göre, Doçent Pekkan sözlerine, “Çocuk, formülü ezberliyor ama evin büyüklüğünü bile hesaplayamıyor. Öğretmenler müfredatı yetiştirmeye çalışırken, konuyu öğretemiyor. Kesirleri, 2 haftada yetiştirme çabası çocuk için sadece zaman kaybı. Eleştirel, sorgulayan düşüncenin temeli matematiktir. ‘Matematikte tartışma olmaz.. Bilgiler kesindir' mantığı hatalıdır. Çocuk ‘Bu niye böyle?' sorgulamalıdır” diye devam etti.
Türkler uluslararası sınavlarda ‘Matematik Çözememe' problemini nasıl aşacak?
37 OECD ülkesi içinde matematikte Türkiye'nin 33'üncü sırada yer aldığını ifade eden Pekkan, "Okullarda, müfredat çok yoğun. Kesirler ortaokul müfredatının yüzde 30'unu alıyor. 6'ncı, 7'nci ve 8'inci sınıfta yoğun olarak işleniyor. Öğretmen her sınıfa anlatırken konuları yetiştirme telaşına düşüyor. Çocuklar öğrenemeden üst sınıflara geçiyor. Konuyu 6'ncı sınıfta anlamayan çocuk, 7'nci sınıfta da çözemiyor ve matematikten de soğuyor" tespitinde bulundu.
"Öğrenci sormuyor, konuşmuyor ve hiç risk almıyor"
Yurt dışında ve Türkiye'de matematik öğretiminde en temel problemin, ‘matematik kesindir, doğrudur' yaklaşımından kaynaklandığını anlatan Pekkan, “Öğrenci bu nedenle sormuyor, konuşmuyor ve hiç risk almıyor. Matematik, insanın ürettiği tartışılabilir ortak bir dildir. Okul matematiğindeki sembolleri de her çocuk kendisi yapılandırabilir. Türkiye, ‘Matematik Bilmeme' sorunu yaşıyor. Üniversite sınavında tam net yapılsa da, bu çok iyi matematik bildiği anlamına gelmiyor. Test Sistemi, öğrenmeden uzaklaştırıyor” dedi.