Cumartesi Anneleri'nin 700. haftasında polisin müdahalesi sonrası gözaltına alınmaya çalışılan Emine Ocak'ın kızı Maşide Ocak annesinin vücudunun her yerinde morluklar olduğunu söyledi.
Gözaltına alına Maşide Ocak, kendisinden çok annesinin bu şekilde sürüklenmesini kendisini yaralandığını belirtti.
Birgün'den Zeynep Kuray'a konuşan Ocak, “700’üncü hafta dolayısıyla Galatasaray Meydanı’na geldiğimizde polisler yazılı tebligata dahi göstermeden sözlü olarak eylemimizin yasaklandığını belirtiler. Neden yasaklandığımızı sorunca çevik kuvvet kalkanlarla etrafımızı sardı. Annelerimiz zarar görmemesi için onları alandan uzaklaştırmaya çalıştık ama alanı yaratan kadınlar olarak bizim ısrarımıza rağmen oturdukları yerden kalkıp yanımıza geldiler. Biz o sırada İstanbul Valiliği ve kaymakamıyla görüşmeye çalışıyorduk. Ailelerimiz yanımıza gelmesiyle polis kalkanlarla hepimizi itip kalkmaya başladı” dedi.
"Vücudunda morluklar var"
“82 yaşındaki annem Emine Ocak’ı çok fazla hırpaladılar. Polis şiddetinden dolayı vücudunun her yerinde morluklar var. Annemle birlikte alındık. Gözaltı aracına götürülürken yeğenim Adil Can Ocak’ın dövüldüğünü gördüm. O da bu darp esnasında burnunda ve boynundan yaralandı. Gözaltı aracının önüne geldiğimizde ise annemi araca bindirmediler. Buna karşı çıkan annem “benim çocuklarımızı aldınız beni de alın” diyerek araca bindi ama zorla indirdiler. ”
Gözaltına araçlarında saat sabah 10.00'dan akşam 18.00’e kadar kelepçeli bir şekilde bekletilen Ocak, bu defa anneler, çocukları ve torunlar şekilde üç kuşak gözaltına alındıklarını belirtti. Kelepçelerinin sadece sağlık kontrolleri için hastanede gittiklerinde araç içerisinden çıkartılırken çözdüklerine dikkat çeken Ocak, neden araç içinde kelepçelenip, araç dışında kelepçelendiklerini anlamadığını ifade etti. İstanbul’da yasaklanan basın açıklamasının eş zamanlı olarak ülkenin dört bir yanında 30 merkezde sorunsuz bir şekilde okunduğunu hatırlatan Ocak, neden İstanbul’da böyle bir uygulama tabi tutulduklarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklanması gerektiğini kaydetti.
82 yaşındaki annesinin sürüklenip götürülmesinin Tükiye’nin en büyük ayıbı olduğunu vurgulayan Ocak, “Biz o gün kayıplarımıza olan özlemlerimizi; 700 haftadır dilimizden düşürmediğimiz adaletin sağlayın çağrımızı dilendirecektik ve yasaların işletilmesini isteyecektik. Bize saldırmaları yetmiyormuş gibi destek olmaya gelenlere de plastik mermi, gaz sıktılar. Gözaltına alınan bir kadın arkadaşımızın parmağını kırdılar. 25 Ağustos günü bize bunu yaşatanlar bir insanlık suçuna daha imza attılar. 1990’lı yılları da aşan bu zulmü tüm dünya gördü. Bize affedilemeyecek bir gün yaşattılar. Bunu bize yaşatanları lanetliyorum” dedi.
Ali Ocak: Her uygulama bir işkenceydi
Polis saldırısında darp edilerek gözaltına alınanla arasında kayıp yakınları gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın Ali Ocak ağabeyi ve Rıdvan Karakoç’un kardeşi Ali Ocak ve Hasan Karakoç da vardı. Maside Ocak’ın da ağabeysi olan Ali Ocak, “Öyle bir şiddetle vurdular ki kulağımdaki işitme cihazı yere düştü. Derdimi anlatmama bile izin vermediler ağızımı kapattılar” dedi. Yüzde 57 engelli raporu olan Ocak, yerde yatırılarak ve kolları arkadan bükülerek gözaltına alındığını anlattı. Kelepçeli bir şekilde saatlerce gözaltı aracına bekletildiklerini aktaran Ocak, su ve tuvalet ihtiyaçlarının karşılamalarına bile izin verilmediğine dikkat çekti. İfadeleri alındıktan sonrası serbest bırakılacakları bildirilmesine rağmen kelepçelerinin çıkartılmadığına işaret eden Ocak, “Ben 1996 ve 1999 yıllarında da gözaltına alındım ama böyle bir eziyete maruz bırakılmadım. Her uygulama bir işkenceydi” diye konuştu.
Karakoç: Kafamı yere vurup ayakkabıyla bastılar
Gözaltı sırasında kafası yaralanan Hasan Karakoç ise, üzerine çullanan polislerin kendisini yere yatırıp kafasını defalarca yere vurup, ayakkabılarla çiğnediklerini anlattı. Zorla bükülmekten hâlâ omuzları, kolları ve bilekleri ağrıyan Karakoç, mücadeleye başladıklarında henüz dünyaya olmayan 20’lı yaşlarındaki polisler tarafından darp edilmenin çok ağrına gittiğini ifade ederek, “Bizi gözaltına alanların yaşı kadar biz Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptık” dedi. 1990’lı yıllarda gördükleri zulmün aynısını yaşadıklarını vurgulayan Karakoç, şöyle tepki gösterdi: “Biz yine eylemimize devam edeceğiz ama onlar yaptıkları rezaletle kaldı.”