ABD’de siyahların özgürlük mücadelesinde sembol olmuş, Martin Luther King’in “Bir hayalim var” konuşması 50 yıl önce bugün yapılmıştı.
Martin Luther King’in, 28 Ağustos 1963’te 200 bin kişiye hitap ettiği Lincoln Anıtı’nda, 24 Agustos günü yapılan gösteriye 150 bine yakın kişi katıldı.
21 Ağutos günü başlatılan, konferans, seminer, sergi gibi çeşitli aktivitelerle süren anma etkinlikleri bugün Lincoln Anıtında yapılacak kapanış töreniyle sona erecek. Tüm hafta boyunca, siyahların ABD’deki özgürlük mücadelsi ve bu süreçte öne çıkan lider Martin Luther King’in yeri ve “I have a dream” başlığı ile bilenen ünlü konuşmasının tarihsel önemi vurgulanmakta.
ABD'nin çeşitli kentlerinde yapılan kutlamalar yanında; başkent Washihgton'da on binlerce Amerikalı, Martin Luther King'in öncülük ettiği sivil haklar hareketini anma ve canlı tutmak için yürüdü. Siyahların ağırlıklı olarak yer aldığı kalabalıklar farklı gruplar da katıldı. Siyahlar yaptıkları konuşmalarda, özellikle politik ve sosyal haklar konusunda bazı sıkıntılar olsa da gelecekten umutlu olduklarını ifade ettiler. Gösteriye katılanlar, “King'in hayali gerçekleşti ve geleceğe dönük umudumuz ve hayalimiz devam ediyor “ dedi. King'in, “Benim bir hayalim var (I have a dream)” diye yaptığı konuşmaya 200 bin kişi katılmış ve bu konuşmadan sonra gelişen siyasi hareket, sonraki yıllarda siyahların haklarını güvence altına alan önemli yasa değişikliklerinin gerçekleşmesini sağlamıştı.
King'in "I have a dream" Konuşmasının Türkçe özeti
Bir hayalim var
Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.
Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. "Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır."
Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir rüyam var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir rüyam var benim.
Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.
Bugün bir rüyam var benim.
Bir rüyam var. Gün gelecek, bütün vadiler yükselip bütün tepeler ve dağlar alçalacak, engebeli yerler düzlük yapılıp, girintilerle çıkıntılar düzleşecek ve Allah'ın şanı yeryüzüne inecek, bütün canlar hep birlikte görecek onu.
Bizim umudumuzdur bu. Güneye dönüşümde içimde taşıyacağım inançtır. İşte bu inanç sayesinde umutsuzluk dağını yontup bir umut anıtı yaratacağız. Ulusumuzu saran âhenksiz bağırtıları, bu inanç sayesinde güzel bir kardeşlik senfonisine dönüştüreceğiz. Bu inanç sayesinde bir gün özgür olacağımızı bilerek hep beraber çalışacak, hep beraber dua edecek, hep beraber mücadele edecek, hep beraber hapse düşecek, özgürlük için hep beraber ayağa kalkacağız.
İşte o gün Yüce Allah'ın bütün kulları, yepyeni bir anlamla söyleyecekler bu ilâhîyi:
Benim ülkem, senin ülken
Özgürlüğün güzel yurdu,
İşte söylüyorum sana:
Atalarımın öldüğü toprak burası,
Şehitlerin gururu olan toprak,
Her bir dağın yamacından,
Özgürlük yankılanacak.
Ve eğer büyük bir ulus olacaksa Amerika, bunun gerçekleşmesi şarttır. Öyleyse New Hampshire'in dev tepelerinden yankılansın özgürlük. New York'un ulu dağlarından özgürlük yankılansın...
Her bir dağın yamacından yankılansın özgürlük.
Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün Allah'ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilâhîsini söyleyecekler:
Sonunda özgürüz! Sonunda özgürüz!
Şükürler olsun Ya Rabbim!
Sonunda hepimiz özgürüz!