Latin edebiyatının en önemli isimlerinden Gabriel Garcia Marquez yazarlığı bıraktı. 82 yaşındaki Nobel ödüllü yazarın ajansının bir Şili gazetesine yaptığı açıklamaya göre yazarın bundan böyle yazmayacağı bildirildi.
Usta kalemin menajeri Carmen Balcells, La Tercera gazetesine "Gabriel Garcia Marquez'in artık bir şey yazacağını sanmıyorum" ifadesinde bulunarak, dünya edebiyatına çok sayıda roman kazandıran Marquez'in yazın hayatında emekliye ayrıldığını söyledi.
'Yüzyıllık Yalnızlık' , 'Kırmızı Pazartesi' , 'Albaya Kimseden Mektup Yok' gibi kitapların yazarı, son olarak 'Benim Hüzünlü Orospularım' adlı romanıyla gündeme gelmişti.
Marquez son olarak geçen Aralık ayında Guadalajara Kitap Fuarı’nda, "Kitap yazmak benim için çok yorucu" demişti.
Gabriel Garcia Marquez
1928'de Kolombiya’da doğdu. Büyükannesiyle büyükbabasının evinde, teyzelerinin yanında büyüdü. Boş inançlara bağlı, olağanüstü olayları doğallıkla anlatan, her söylenene inanan bu kadınların anlattıkları, yazarın üslubunun biçimlenmesine büyük etki yaptı.
Roman yazmaya başlamadan önce gazetecilik yaptı. Bu deneyimi sayesinde romanlarındaki büyülü gerçekçiliği, tuzağa düşmeden, ayaklarını yere sağlamca basarak işleyebildi. Romanlarının korsan basımlarının yüzbinleri bulması üzerine kitaplarının, anayurdu Kolombiya’da yayınlanmasını yasaklattı.
1967’de yayınlandığında edebiyat dünyasında büyük yankılar uyandıran "Yüzyıllık Yalnızlık"tan sonra çarpıcı bir anlatımla, büyülü gerçekçilikle işlediği pek çok roman yazdı. 1982’de de Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.
Latin Amerika’yı ilkel güzelliği ve el değmemişliği içinde tanıtırken, düş ile belleği, olayların akışını gösterişsiz, ama şaşırtıcı bir üslupla birbirine karıştırır. Tarihsel doğruluğa ve gerçekliğe bağlı kalmaya da özen gösterir.