Gündem

Maraş Katliamı | En az 20 kişinin mezarı hala bilinmiyor; aileler, adalet talep ediyor

Katliam faillerinin hiçbiri cezalandırılmazken, ailelerin avukatlığını yapan 3 kişi öldürüldü

20 Aralık 2019 10:53

Kahramanmaraş’ta Alevilere yönelik 19 Aralık’ta başlayan 26 Aralık 1978’de sona eren ‘Maraş Katliamı’nın üzerinden 41 yıl geçti. Resmi rakamlarına göre 111 kişinin yaşamını yitirdiği katliamda dernek ile parti binalarının yanı sıra en az 210 ev ve 70 iş yerinin yakılıp yıkıldı. Devletin katliamı önceden bildiğini ileri süren katliamın tanıkları, faillerin ise şu ana kadar hiç cezalandırılmadığını belirterek adalet taleplerini yeniledi. Alevi kurumlarını yöneticileri ise en az 20 kişinin mezarın yerinin hala bilinmediğini hatırlatarak özellikle Maraş’ta yapılan anmalara baskı uygulandığını ifade edilerek, “Katliam da yakınlarını kaybetmiş insanlara vebalı gözüyle bakılıyor” denildi.

"Fetva verildi, devletin yetkilileri uyarıldı"

Katliamda 10 yaşında olan Cengiz Yılmaz (51) ise 16 yakınını kaybetti. Öldürülmekten 10 dakikayla kurtulduğunu anlatan Yılmaz, “Gözlerimin önünde hamile kadınlarının gözleri çıkarılarak duvarlara vuruyorlardı. Satırla bebekler öldürüldü. Akrabamın kafasını kesip top oynadılar. Hâlâ Abdullah ve Zehra Yıldırım isimli yakınlarımın mezarları yok” diye konuştu. Türkiye’de yapılan birçok katliamın üzerindeki sis perdesinin kaldırılmadığı gibi Maraş katliamında da bu sis perdesinin olduğunu söyleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Gani Kaplan (58), “Hiç birinin faili adalet karşısına çıkmadı. Katliamın perde arkasında kimler vardı? Devletin bu dosyayı sır gibi saklamasının gerekçesi nedir? Neden bu dosyalar açılmıyor? Gizli belgelerin olduğunu düşünüyoruz. Katliamdan dolayı şuan tek bir kişi cezaevinde değil. Öyle ki katliamın bir numaralı sanığı, soyadını değiştirip, 1991’de Refah Parti'sinden milletvekili seçildi. Dosyalar yeniden açılsın” dedi.

Uzun yıllar süren davalar sonunda 22’si idam, 7’si müebbet, 321 kişi de bir yıl ile yirmi dört yıl arasında ceza aldı. İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulanmış ve cezaları azaltılmıştır. Mahkemenin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır. Ceza alanların cezaları da 1991 yılında ertelendi ve daha sonra da serbest bırakıldı. Katliamın müdahil üç avukatı da daha sonraki tarihlerde öldürüldü.