Sağlık

Manyetik alanda doğum kontrolü

Manyetik alanla gebeliği önleyen ilk yerli malı spiralin mucidi Doç. Önder Çelik, "Ulusal ve uluslararası çalışmalar bir an önce başlarsa cihazın kullanıma girme süreci h

15 Mart 2010 02:00

T24 - Manyetik alanda spermin yönünü değiştirerek gebeliği önleyen ilk yerli malı spiralin mucidi Doç. Önder Çelik, "Ulusal ve uluslararası çalışmalar bir an önce başlarsa cihazın kullanıma girme süreci hızlanır" dedi.


İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde geliştirilen “Intra Uterin Magnet" (IUM) yani rahim içi cihaz, dışı silikonla kaplı olduğu için statik manyetik alan üretiyor, sperm DNA'sı cihazın üretmiş olduğu bu manyetik alan tarafından etkileniyor ve sperm hareket yönünü değiştiriyor. Böylece manyetik alanla sperm ve yumurtaların bir araya gelmesi engelleniyor ve gebeliğin önü kesiliyor.

İlk yerli malı rahim içi cihaz özelliğini taşıyan IUM, laboratuvar ortamında ve hayvan deneylerinde başarılı oldu, insan spermlerine etkisinden de olumlu sonuçlar alınan çalışma, “Eur J Contracept Reprod Health Care” dergisinde yayınlandı.

Ntvmsnbc, IUM'in mucidi, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Önder Çelik'e, tıp camiasında heyecan yaratan cihazın avantajlarını, dezavantajlarını ve insan kullanımına ne zaman sunulacağını sordu.  

Doç. Çelik, varolan rahim içi araçların gebeliği önlemede başarılı olduklarını, ancak cihazlara rağmen istenmeyen gebeliklerle karşıldığını söyledi ve hareket noktalarını, "Bir rahim içi cihaz dizaynı geliştirerek, bu cihazın hiçbir şekilde gebeliğe izin vermemesi gerektiği düşüncesinden yola çıktık ve yaklaşık 4 yıllık çalışmanın sonunda Intra Uterin Magnet'i ortaya çıkardık" sözleriyle özetledi.


Spermle yumurtanın buluşmasını engelliyor

Spermin yönünü değiştiren yeni cihazın, bakırlı rahim içi araçların tüm özelliklerine sahip olduğunu belirten Doç. Çelik, "Ancak bu cihazı bakırlı cihazlardan ayıran en önemli özelliği manyetik alan üretmesi. Sperm ve yumurtanın bu manyetik alana takılarak bir araya gelmesinin engellenmesi ve gebelik oluşumunun bloke edilmesi önemli ve farklı bir özellik" dedi.

Doç. Çelik, diğer spirallerin az da olsa istenmeyen gebeliklere neden olduğunu, yani işlevini tam olarak yerine getiremediğini söylüyor. Biz de kendisine, "Klasik doğum kontrol yöntemlerine rağmen gebe kalma oranı nedir, sizin geliştirdiğiniz cihazının gebeliği yüzde yüz önlediğini söyleyebilir miyiz, yoksa bunda da bir takım sapmalar olabilir mi?" sorusunu yöneltiyouz. Doç. Çelik'in cevabı:  


Korunma yöntemlerinin etkinliğini Pearl indeksi belirliyor

Bakırlı rahim içi cihazların etkinliği oldukça yüksek olup dünyada en çok tercih edilen korunma yöntemlerinden biridir. Gebelikten korunma yöntemlerinin etkinliği Pearl indeksi ile karşılaştırılır. Bu indekse göre 100 kadın bir yıl boyunca bir yöntem uyguladığında oluşan gebelik sayısını verir. Bir kadın yılı, 12 aydır (siklus). 100 kadın yılı ise 100x12= 1200 siklus eder. Pearl indeksi ne kadar yüksek ise o kadar çok istenmeyen gebeliğe yol açıyor demektir. Bakırlı rahim içi cihazların Pearl indeksi 0.1-1.5 arasında olup gayet etkin bir koruma sağlar. Kondomda bu oranı yaklaşık olarak 2 iken, doğum kontrol hap larında 0.1, takvim yönteminde 9.0 ve tüplerin bağlanmasında 0.2’dir. Bizim cihazımız henüz insan kullanımı olmadığı için gebeliği önleme oranı vermek olası değildir. Etki mekanizması bakırlı araçlara benzemekle birlikte ek olarak statik bir manyetik alan oluşturması olası etkinliğini güçlendiren yeni bir özelliktir."

Doç. Çelik'e göre, Intra Uterin Magnet'in kolay üretilmesi ve maliyetinin düşük olması önemli bir avantaj. Kadınlar açısından sağladığı en önemli konfor ise kolay yerleştirilmesi.

"Klasik rahim içi cihazlar beş yıl süreyle rahimde kalabiliyor. Yeni cihazla ilgili herhangi bir insan deneyimimiz olmadığı için rahimde kalış süresi de belli değil. Ancak alerjik yan etkiler ve demir salınımına bağlı olası olumsuz etkiler göz önüne alınarak cihaz silikonla kaplı halde planlandı."


Manyetik alan kadına zarar verir mi?

Bir de 'manyetik alan' denilince insanın aklına olumsuz şeyler gelebiliyor. Rahim içindeki bu manyetik alan kadına herhangi bir zarar verir mi, yani henüz hayvan ve laboratuvar deneyleri yapılan yöntemin bu anlamda bir komplikasyonu olabilir mi?" sorusunu ise Doç. Çelik, "Rahim içindeki magnetik alan, bir radyolojik tanı yöntemi olan MR (Manyetik Rezonans) çekimlerinde sorun yaratabilir. Dolayısıyla cihazın MR uyumlu hale getirilmesi zaruridir" şeklinde cevapladı.


Kullanıma girmesi için faz çalışmalarına ihtiyaç var

Cihazın insanlarda kullanılabilmesi için etkinliğinin daha kapsamlı ve multidisipliner başka çalışmalarla da kanıtlanması gerekiyor. Doç. Çelik bu nedenle cihazın insanlarda ne zaman kullanılacağına dair bir süre vermenin pek mümkün olmadığını söyledi ve "Yapılacak ulusal ve uluslar arası çalışmaların cihazın kullanıma girme sürecini hızlandıracağını umuyoruz. Bu proje ortak bir projedir ve Teymuraz Abbasov, Murat Uğraş ve Engin Aydın'ın katkılarıyla hayat bulmuştur. Bu cihazın insanlarda kullanılabilir hale gelmesi ve patent için birtakım faz çalışmalarından geçmesi gerekiyor" diye konuştu.