Gündem

Malatya'daki Alevi aileye linç girişimi için 'mala zarar verme' denildi

Avukatlar Evli ailesinin öldürülme korkusu yaşadığını belirterek 'Acilen psikolojik desteğe ihtiyaçları var' dedi

02 Ağustos 2012 12:51

Malatya’nın Doğanşehir ilçesi Sürgü beldesinde davulcuyla tartıştıkları için linç edilmek istenen Evli ailesinin avukatları saldırganlar için linç yerine “mala zarar verme” suçundan soruşturma açıldığını açıkladı. Avukatlar, “Burada mal olarak kabul edilen Evli ailesinin fertleri midir?” diyerek olaya sert tepki gösterdi.

Selahattin Gökatalay'ın Cumhuriyet'teki haberine göre; Evli ailesinin avukatları Ali Hamamcı ile Cansu Yıldırım, yaşananlarla ilgili Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Avukat Ali Hamamcı, 26-27 Temmuz gecesi başlayan olaylarda 29-30 Temmuz gecesi Evli ailesini linç edilmek istendiğini anımsatarak, Alevi ve Kürt olan Evli ailesine yönelik linç girişiminin son bir yıldır Adıyaman, Hatay ve ülkemizin değişik yerlerinde Alevilere ait evlerin kapılarının işaretlenmesi ve tehdit mektupları gönderilmesi olaylarının devam olduğunu söyledi.

Avukat Yıldırım da saldırganların hâlâ yakalanamadığını vurgulayarak saldırganlar için sadece “mala zarar verme” suçundan soruşturma açılmasını eleştirdi. Yıldırım, “Sürgü kasabasında meydana gelen olay insanlığa karşı suçtur. Soruşturma TCK’nin 77. maddesinde tarif edilen insanlığa karşı suç olarak yerine ‘mala zarar verme’ suçu olarak kabul edilmiştir. Merak ederek sormak istiyorum. Burada mal olarak kabul edilen Evli ailesinin fertleri midir? Bu kabul etmek ve bu soruşturmadan sonuç beklemek mümkül değildir” dedi.


Tek delil yok!


Olaydan 3 gün sonra yani 30 Temmuz’da soruşturma açıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Olaya ilişkin olay yeri tespit tutağı 30 Temmuz tarihlidir. Dosyada Evli ailesini tümüyle yakmak eylemine ilişkin tek bir delil yoktur. Soruşturma dosyasına baktığımızda olaya ilişkin tek bir görüntü kaydının olmadığı görülmektedir” dedi.

Devletin aileye sahip çıkması ve psikolojik destek sağlaması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Aile toplu olarak öldürülme korkusu yaşamaktadır. Çok acilen psikolojik desteğe ihtiyacı vardır. Ailenin göç etmesi bu katliam ve soykırım hareketinin faillerinin kazanması olacaktır. Aile işinden ve gücünden olmuştur. Bu sebeple oluşan maddi ve manevi zararlarının derhal karşılanması gerekir” diye konuştu.