Gündem

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu: Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ teslim edilen bir iş yeri yok

"Yani bir cadde teslim edilirse, en azında ne olduğundan biz de göreceğiz"

30 Ocak 2025 10:39

Güncelleme: 30 Ocak 2025 10:44

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 6 Şubat depremlerinin ikinci yılına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Depremin ikinci yılını geride bırakmamıza rağmen, depremde aşağı yukarı bina stokları anlamında Hatay'dan sonraki ikinci sıradayız. İş yerinde de Hatay'dan da öndeyiz aslında. Ama toplamda yüzde 14'e yakın bir bina teslimatı yapıldı, fakat işyerinde hâlâ teslim edilen bir iş yerimiz yok" ifadesini kullandı.

MTSO Başkanı Sadıkoğlu, depremin ikinci yılında dönemin belediye başkanı ve valisine yönelik, "genel koordinasyona şehirdeki dinamizmi katmadılar" eleştirisini yöneltti. İşyeri anlamında, en çok hasar gören il olarak henüz işyeri teslimatının da yapılmadığını ifade eden Sadıkoğlu, şunları söyledi:

"Depremin ikinci yılını geride bırakmamıza rağmen, depremde aşağı yukarı bina stokları anlamında Hatay'dan sonraki ikinci sıradayız. İş yerinde de Hatay'dan da öndeyiz aslında. Deprem bölgeleri içerisinde dört tane ağır hasar görmüş il var, onların içinde bina stoğu anlamında özellikle işyerlerinde birinci sıradayız. Ancak geldiğimiz noktada, özellikle bina stoklarının yapılarının yeniden TOKİ tarafından yapılması önemli, ciddi gayretler gösteriliyor. Ama toplamda yüzde 14'e yakın bir bina teslimatı yapıldı, fakat işyerinde hala teslim edilen bir iş yerimiz yok.

Bugün depremin üstünden aşağı yukarı üç kış geçiren üyelerimizin konteynerde var olmasıyla mücadelesini gördükçe gerçekten üzülüyoruz. Yani bu noktada yapılan teslim edilen işyerlerinin olması, umut vermesi anlamında şehir terk etme ile ilgili kaygısı olan insanların yerinde durması noktasında da şehir dışına aşağı yukarı 106 bine yakın göç vermişiz, resmi rakamlara göre. Bu noktada gayri resmi olarak da aşağı yukarı 200 bin kişinin şehir dışında yaşadığını görüyoruz. Bunlar şehirden her ne kadar uzakta da olsa, şehrin değişmesi ile beraber geri gelmeyi arzu eden insanlar. Fakat süreç uzadıkça bunların gelmeyeceğini düşünüyorum."

"Şehrin yaşanabilir olması için sosyal hayatın normalleşmesi gerekir"

Sadıkoğlu, şehrin yaşanabilir olması için sosyal hayatın normalleşmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Şehrin yaşanabilir olması adına umut vermesi adına, şehrin bir an önce işyerlerinin teslim edilmesi lazım. Genel manada, bir şehirde gerçekten işyerleri teslim edilmişse, sosyal anlamda dinleti, restorantlar, kafeteryalar, pastaneler şehirde açıksa, sosyal anlamda insanlar kendileri o şehirdeki depremlerin etkilerini atlatmış hissedebilirlerse, bu şehir bir an önce ayağa kalkacaktır diye düşünüyorum ve bu da bizim için çok kıymetli. Özellikle iş yerlerinin bir an önce teslim olma arzusunu buradan bir kez daha yeniliyoruz. Tabii ki teslim edilen hiçbir iş olmadığı için, kendi imkanlarıyla konteynerlerinde hizmet vermeye çalışan, restoranlar, kafeteryalar, sosyal anlamda insanlara hizmet etmeyen çalışan yerler var. Onun dışında sağlam kalan yerlerde kiraların çok yüksek olmasına rağmen, bir şekilde ayakta durma mücadelesi ile orada 'Ben varım, şehri terk etmedim' diyen üyelerimiz var. Ben burada onlara teşekkür ediyorum."

"Hükümet ciddi gayret gösterdi ama yerel koordinasyon eksikti"

MTSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 6 Şubat depremi sürecinde hükümetin yanlış yönlendirildiği iddiasında bulunarak, dönemin belediye başkanı ve valisi için şu eleştirileri yöneltti:

"Aslında burada hükümet çok ciddi gayret gösterme arzusunu ortaya koyuyor. Fakat buradaki yerel koordinasyon, o tarih itibarıyla gerek belediye başkanı, gerek vali aracılığıyla düzgün yönlendirilmediğine inanıyorum. Çünkü genel koordinasyona şehirdeki dinamizmi katmadılar. Özellikle sosyal anlamda şehir içinde etkili olan kanaat önderlerinin işin içerisine dahil edilmesi lazımdı. Ve yine sivil toplum örgütlerinin işin içine dahil edilmesi gerekiyordu. Ve gerçekten burada bir projeksiyon oluşturulacaksa, bir proje oluşturulacaksa, Malatya'nın 100 yıllık planlaması gerekiyordu ki deprem her ne kadar dezavantajı da olsa, şehir için bir yeniden yapılanması, şehrin atmosferinde düzeltilemeyecek yerlerinin yeniden düzeltilmesi için bir şans da oldu. Fakat bu koordinasyonda 'şehirde hiçbir şey yok' diyen, geçmiş dönem belediye başkanı 'şehrin atmosferinde depremi biz düzelttik' diyen, ikinci gününde insanların gözlerinin içine baka baka yanlış yönlendirilen, hükümeti de yanlış yönlendiren belediye başkanlarıyla, o zaman koordinasyonla biz istişare içinde değildik."

Sağlıklı bir analiz için bir işyerinin teslim edilmesi gerektiğini, önyargılı olmak istemediğini belirten Sadıkoğlu, şunları söyledi:

"Ve bugün geldiğimiz noktada, o gün yönlendirildiği taktirde, hükümet kendine göre bir planlama yaptı. Tabii, bizim şehir merkezlerinde özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Buradaki şehir zemininde ticari alanların oluşması çok kıymetli. Üst katlara, şehir merkezinin içinde kimseden çıkmak istemiyor. Burada gördüğüm kadarıyla üst katlarda kümelenmiş işyeri anlamında yerler oluşturulmaya çalışılmış. Tabii biz şunu bekliyoruz sabırsızlıkla: Yani bir cadde teslim edilirse, en azında ne olduğundan biz de göreceğiz. Onun için ön yargılı olup kötü de demek istemiyoruz. Ama görüntünün ne olduğunu, hepimizin analiz edebilmesi için, bir yerin teslimi insanların o işletmeleri ayağa kaldırması gerektiğine de inanıyoruz." (ANKA)

 


Anadolu insanının Osmanlı İmparatorluğu zamanında tanıştığı bale nedir?

 
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir