Kültür-Sanat

Makbul Tarihin Tutsakları sergisi SALT Beyoğlu'nda

06 Şubat 2019 11:32

Advertisement

Sanatçı ve tarihçi Naeem Mohaiemen’in Makbul Tarihin Tutsakları sergisi SALT Beyoğlu'nda açıldı. Bangladeş’in sömürge sonrası çatışmalı tarihi üzerinden üçüncü dünyacılık fikrini sorgulayan sergi, 28 Nisan'a kadar SALT Beyoğlu'nda.

Sanatçı ve tarihçi Naeem Mohaiemen’in film, enstalasyon ve yazıları, “üçüncü dünya enternasyonalizmi”nin oluşumu ve çöküşünü, Bangladeş’in sömürge sonrası tarihindeki üç büyük kırılmayla inceliyor: 1905’te Britanya Hindistanı sınırlarındaki Bengal’in doğu ve batı olarak ikiye ayrılışı, 1947’de Britanya Hindistanı’nın bölünmesiyle Hindistan ile Pakistan’ın kuruluşu ve 1971’deki Hindistan-Pakistan Savaşı’yla Doğu ve Batı Pakistan’ın Bangladeş ve Pakistan’a dönüşümü. Bu sarsıntılı olaylar, 1970’lerde dünyanın diğer bölgelerinde sol hareketlerin yükselişinden bağımsız değil. Haber görüntüleri ve buluntu fotoğrafların yanı sıra yeniden canlandırmalara başvuran Mohaiemen, sömürgecilikten kurtulan ulusların sosyalizm “ütopya”sının yerini neden zamanla yüksek sermaye hedefleri ve muhafazakâr politikalara bıraktığını sorguluyor. Sözlü tarih, popüler kültür ve mitolojiden ögeler içeren işlerinde 1950’lerden 1970’lere uzanan anonim ve bir o kadar tanıdık anlatıcılarla resmî ve gayriresmî tarihte belleğin güvenilmezliğine işaret ediyor.

Makbul Tarihin Tutsakları, SALT Beyoğlu, Şubat 2019
Fotoğraf: Mustafa Hazneci

Mohaiemen’in kültür kurumlarını ulus ötesi bir tarih kitabının sayfaları gibi kurgulama fikrine dayanan Makbul Tarihin Tutsakları, Bengalce’de “makbul tarih” anlamına gelen shothik itihash teriminden adını alıyor. Sanatçı, kayıp bir film kutusu, yanlış konumlanan bir adam, sansürlenmiş bir belge gibi ilgisiz görünen birtakım detayları birbirine örerek geleceğe umutlu ve siyaseten ihtiyatlı bir bakışla toplumsal kayıp ve hüsran hikâyeleri anlatıyor. Bu yolla izleyiciyi, hikâyelerdeki karakterlerin devlet kontrolündeki tarih yazımının yöneticileri mi, yoksa tutsakları mı olduğunu sorgulamaya çağırıyor.

SALT Beyoğlu’nun üçüncü katında başlayan sergi, ikinci kattan Tripoli Cancelled [Trablus’a Uçuş İptal] (2017) video işinin belirli tarihlerde gösterileceği Açık Sinema’ya uzanıyor. Sanatçının sırasıyla 2011 ve 2012’de ürettiği United Red Army [Birleşik Kızıl Ordu] filmi ve beraberindeki United Red Army: Timeline (1968-1977) [Birleşik Kızıl Ordu: Zaman Çizelgesi (1968-1977)], Japon Kızıl Ordusu’nun Filistin davasıyla ilişkisi üzerinden üçüncü dünya idealini irdeliyor. You Will Roam Like a Madwoman [Deli Bir Kadın Gibi Dolanıp Duracaksın] (2014) enstalasyonu, 1970’ler Bangladeş’inde yeşeren vatan sevgisiyle dönemin devrim ruhunu ve tüketime aracı bir feminist yaklaşımı harmanlayan popüler bir dergiye odaklanıyor. 2008 ve 2009’dan fotoğraf serileri My Mobile Weighs A Ton [Cep Telefonumun Yükü Ağır] ile Live True Life or Die Trying [Sahici Bir Hayat Sür veya Uğruna Öl], ülkede süregelen öğrenci protestoları bağlamında fotoğraf, yeni teknolojiler ve şifreli iletişimin günlük hayattaki yerini tartışıyor.

Mohaiemen’in ikinci katta sunulan ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne Bangladeş’ten gönüllü katılanları gösteren ikonik Magnum fotoğrafına ilişkin Abu Ammar is Coming [Ebu Ammar Geliyor] (2016) video işiyle The Year 1973 Created Many Problems for the Imperialists [1973 Yılı Emperyalistlere Çok Sorun Çıkardı] fotoğraf serisi muhtelif arşiv kaynaklarını temel alıyor. Sanatçı 2013 tarihli bu seride, Two Meetings and a Funeral [İki Toplantı ve Bir Cenaze] (2017) video işinde de irdelediği, “emperyalistlerin artık çok ileri gittiği ve nihayet yenilgiyle yüzleşeceği” kanısını değerlendiriyor. Bir diğer fotoğraf serisi Rankin Street 1953, Blueprints [Rankin Sokağı 1953, Sokak Planları] (2013), şehir tarihi ve kalabalık aile yaşantısını yok eden sermaye güçlerinin mülkiyetine girmiş bir aile evini yeniden yapılandırıyor. Bangladeş’in millî şairi olup Hindistan ve Pakistan’ın pullarında da yer alan tek isim Kazi Nazrul İslam’a dair Kazi in Nomansland [Kazi Sahipsiz Ülkede] (2008) enstalasyonuysa, Salman Rushdie’nin Geceyarısı Çocukları’nda geçen üç ülkenin tarihinin Britanya Hindistanı’nın bölünmesinin ardından nasıl ortaklaşıp çatıştığını anlatıyor.

SALT’tan Farah Aksoy tarafından programlanan Makbul Tarihin Tutsakları, Mohaiemen’in 2014’te Kunsthalle Basel’de gerçekleştirilen sergisinin devamı niteliğinde.


Tripoli Cancelled [Trablus’a Uçuş İptal] (2017) işinden bir kare
Naeem Mohaiemen ve Experimenter’in (Kalküta) izniyle

Makbul Tarihin Tutsakları sergisi paralelinde, sanatçının ilk kez 2018’de documenta 14’te sunulan Tripoli Cancelled [Trablus’a Uçuş İptal] (2017) adlı video işi de gösterilecek. Gösterimler 20 Şubat, 13 Mart ve 17 Nisan tarihlerinde SALT Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleşecek.

Makbul Tarihin Tutsakları sergisini 28 Nisan’a kadar İstiklal Caddesi’ndeki SALT Beyoğlu’nda ziyaret edebilirsiniz.

SALT’ın programları hakkında ayrıntılı bilgileri saltonline.org ve SALT Online sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Sanatçı hakkında

1969, Londra doğumlu Naeem Mohaiemen, Dakka ve New York’ta üretim yapıyor. 2018 Turner Ödülü için aday gösterildi. Sergileri arasında Solidarity Must Be Defended (Mahmoud Darwish Museum, Ramallah, 2017); There Is No Last Man (MoMA PS1, New York, 2017); Prisoners of Shothik Itihash (Kunsthalle Basel, 2014); The Young Man Was (Experimenter, Kalküta, 2011); Live True Life or Die Trying (Cue Art Foundation, New York, 2009) ve My Mobile Weighs A Ton (Gallery Chitrak, Dakka, 2008) bulunuyor. İşleri documenta 14 (Atina/Kassel), EVA International (İrlanda) ve İskandinav güncel sanat bienali MOMENTUM ile Venedik, Lahor, Şarika ve Marakeş bienallerinde gösterildi. ICA Bağımsız Film Konseyi üyesi olan sanatçı, 2014’te film-video alanında Guggenheim Fellow seçildi.