Güvenlik güçlerinin halkın Amini'nin mezarının bulunduğu, İran'ın kuzey batısındaki Kürdistan eyaletine bağlı Sakız kentindeki mezarlığa gitmesini engellemeye çalıştığı iddiaları da basına yansıdı.
BBC İzleme Servisi’nin yabancı basın taramalarından elde ettiği bilgiye göre İran istihbaratı, kızının ilk ölüm yıldönümü için planlanan anma törenini iptal etmesine yönelik baskı uygulamak üzere Amini’nin babasını son iki hafta içerisinde dört kez çağırdı.
İnsan hakları grupları, protestolarda 71'i çocuk olmak üzere 500'den fazla kişinin öldüğünü, yüzlercesinin yaralandığını ve binlercesinin tutuklandığını söylüyor.
Arkadaşları ve ailesi tarafından Jina (Kürtçe ismi) olarak anılan Mahsa Amini’nin ölümünden bu yana birçok İranlı genç kimi zaman sivil itaatsizlik gösterileriyle, açıkça katı başörtüsü kurallarını sorguluyor.
Özellikle Tahran'ın kuzeyindeki zengin, geleneksel olarak özgürlükçü bilinen bölgelerinde bazı kadınların başörtüsüsüz dolaştıkları görülmesine rağmen, muhafazakarların hakim olduğu İran Meclisi şu sıralar, kurallara uymayanlara çok daha sert cezalar uygulayacak bir yasa tasarısını değerlendiriyor.
Mahsa Amini olayını duyurmak için en fazla çaba gösteren ve hem hastaneden ve hem de cenazeden haber yapan iki gazeteci, Nilüfer Hamedi ve Elahe Mohammadi neredeyse bir yıldır cezaevinde tutuluyor.
ABD ve İngiltere'den yeni yaptırımlar
ABD ve İngiltere Cuma günü, Amini'nin ölümünün birinci yıl dönümü arifesinde İran'a yeni yaptırımlar getirdi.
ABD Hazine Bakanlığı, Amini'nin ölümünden sonra İran’ın protestoları "şiddetle bastırması”, muhalif seslere baskı yapması ve internet erişimine kısıtlama getirmesiyle bağlantılı olduğunu söylediği iki düzineden fazla kişi ve kuruluşa yaptırım getirdiğini açıkladı.
İngiltere, İran Kültür Bakanı, Bakan yardımcısı, Tahran Belediye Başkanı ve İran polis sözcüsü de dahil olmak üzere, zorunlu başörtüsü yasasını uygulayan üst düzey İranlı karar vericileri hedef alan yeni yaptırımlar getirdiğini duyurdu.