155 Polis İmdat hattında, polis memuruyla vatandaşın yaşadığı tartışma davasında mahkeme emsal niteliğinde bir karar verdi.
Habertürk'ten Serdar Kulaksız'ın haberine göre, 2014’ün haziran ayında Emrah K.’nın kullandığı, eşi ve çocuklarının da bulunduğu araç İstanbul Ataşehir’de sel sularının içinde mahsur kaldı. İlk olarak kasko şirketini arayan Emrah K.’ya polisi araması gerektiği söylendi. Ardından 155’ten itfaiyeye, oradan tekrar polise yönlendirildi. Sular aracın camlarına kadar yükseldi ancak 1.5 saat geçmesine rağmen yardım gitmedi. Tepkiyle 155’i tekrar arayan Emrah K. ile polis memuru arasında şu konuşma yaşandı:
Polis memuru: İtfaiye aracını ara o zaman. Burayı arama, burası itfaiye değil.
Emrah K.: Biliyorum itfaiye olmadığını.
Polis memuru: Bağırma
Emrah K.: Sizi aradık, ‘Tamam’ demişlerdi.
Polis memuru: Bağırma lan, niye bağırıyorsun?
Emrah K.: (Hakaret ediyor.)
Polis memuru: Kafanı koparırım.
Hakaret davası
155’te görevli polis memuru Gökhan G., savcılığa suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonucunda savcılık Emrah K. hakkında “hakaret” suçundan 2 yıla kadar hapis talebiyle dava açtı.
Sanığın ciddi tehlikeye rağmen uzun zamandır yardım edilmemesine tepki göstermesinin doğal olduğunu belirten mahkeme ise, hiçbir devlet görevlisinin bu şekilde haklı bir tepki içinde olan vatandaşa “Bağırma lan” şeklinde karşılık verme hakkının bulunmadığını ifade etti. Sele maruz kalmış sanık ve ailesine yardımcı olmanın her şeyden önce insani bir görev olduğunu belirten mahkeme, ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.