*Mahfi Eğilmez
Finansal Piyasalarda Çöküş
Piyasaları ikiye ayırarak inceleyebiliriz: (1) Reel piyasalar (emtia piyasası, emek piyasası gibi mal ve hizmet üretimi ve alım satımıyla uğraşan piyasalar), (2) Finansal piyasalar (reel piyasalarda üretilen mal ve hizmetleri üreten ve satan firmaların hisselerinin, tahvillerinin ve kamu kurumlarının çıkardığı tahvillerin alım satımıyla uğraşan piyasalar.) Asıl olanın reel piyasalar olduğunu, finansal piyasaların reel piyasalar üzerine kurulu bir çeşit türev piyasalar olduğunu söylememiz mümkün.Covid – 19 salgınının pandemiye[i] dönüştüğü ortaya çıkınca finansal piyasalarda hızlı bir çöküş yaşandı. Aşağıda soldan sağa Shanghai Endeksi (Çin), Dow Jones IA Endeksi (ABD), Dax Endeksi (Almanya) ve BIST 100 Endeksi (Türkiye)’nin şubat ve mart ayı gelişimleri yer alıyor. Görüleceği gibi Covid – 19’un ilk olarak Çin’de çıkmasıyla Çin borsası çöküyor, sonra pandemi olduğunun anlaşılmasıyla birlikte diğer borsalar da çöküyor.
Bu çöküş reel piyasaları da etkiledi. Petrol ve altın piyasaları, finansal piyasalarla belki de en fazla iç içe geçmiş reel piyasa örnekleridir. Aşağıdaki grafikler bu görüşü destekliyor. Soldaki grafik Brent petrolün varil, sağdaki grafik de altının ons fiyatındaki gelişmeleri gösteriyor.
Covid – 19 pandemisinin çıkışıyla petrol fiyatlarının düşmesinin nedeni dünyada üretimin aksayacağı, büyümenin ve petrole olan talebin düşeceği beklentisidir. Altında ise durum biraz faklı gelişti. Altın fiyatları önce düştü sonra yükselmeye başladı. Altın, nakit dışı varlıklar arasında nakde en kolay çevrilen varlıktır. Covid – 19’un yaygınlaşmasıyla insanlar ve kuruluşlar yatırımlarını nakde çevirmeye, portföylerindeki değer kaybı karşısında teminatlarını artırmak için nakde ihtiyaç duymaya başladılar ve portföylerindeki altınlarını satarak nakde döndüler. Bu hareketin etkisiyle bu kez altın fiyatı düştü. Bir süre sonra Covid – 19 pandemisinin uzun süreceği beklentisinin yayılması ve ABD başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerin para basmaya yönelmesiyle ulusal paralara güven kaybı doğdu ve altın talebi ve dolasıyla altın fiyatları yeniden arttı.
Finansal Piyasalar Ayağa Kalkıyor
Finansal piyasalarda başlayan ve reel piyasalara da yayılan çöküşün nedeni tanınmayan bir düşmanla karşı karşıya olunmasıydı. Başlangıçta Covid – 19 virüsünün nasıl bir şey olduğu bilinmiyordu. Hatta adı bile henüz konmamıştı, Korona Virüs diye genel bir isimle anılıyordu. Zaman geçtikçe yapılan çalışmalar virüsün tanınmasını sağladı. Bilinmeyen, tanımlanamayan bir düşmanla mücadele mümkün değildir. O nedenle de korku yaratır. Buna karşılık bilinen, tanımlanan bir düşmanla mücadele nispeten kolaydır. Örneğin sabunun bu virüsü dağıttığı anlaşıldı ve hijyen bu düşmanla savaşta nispeten ucuz ve etkin bir önlem olarak ortaya çıktı. Virüsün bulaşıcılığını önlemek için evden çıkmamak en önemli mücadele aracı olarak ortaya atıldı. Başka hastalıklar için kullanılan bazı ilaçların virüsün etkisini azaltıcı ve kısmen tedavi edici etkisinin olduğu anlaşıldı ve kullanılmaya başlandı. Özetle virüsün tanısı ve tanımı yapıldı şimdi artık iş tedavisi ve kesin olarak önlenmesi için ilaç ve aşı geliştirmeye kaldı. Bu konularda da dünyanın önde gelen laboratuvarları, araştırma enstitüleri çalışmaya başladı epey yol aldıklarını duyurdular. Bu gelişmeler piyasaları olumlu etkilemeye başladı.
Aşağıda soldan sağa Shanghai Endeksi (Çin), Dow Jones IA Endeksi (ABD), Dax Endeksi (Almanya) ve BIST 100 Endeksi (Türkiye)’nin Mart ve Nisan ayı gelişimleri yer alıyor.
Grafiklerden görüleceği gibi borsalar, çöküşün ardından belirli bir toparlanma eğilimine girmiş görünüyor. Borsacı deyişiyle ifade edersek bu gelişme ileride oluşması beklenen bir gelişmenin ‘önceden satın alınması’ dır. Covid – 19 için ilaç ve aşı geliştirilmesi beklentisi güçlendikçe ve bazı gelişmeler ortaya çıktıkça borsaların ve diğer finansal piyasaların da daha iyiye gideceği açıktır.
Finansal Kesim Çabuk Isınır Çabuk Soğur
Coğrafya’dan bildiğimiz bilimsel bir olguyu hatırlatalım: ‘Denizler çabuk ısınır çabuk soğur, karalar geç ısınır geç soğur.’ Bu olguyu piyasalara uygularsak finansal piyasaları denizlere, reel piyasaları ise karalara benzetebiliriz. Bunun nedeni finansla piyasaların nakitle ilişkisinin çok yakın olmasıdır. Bir tehlike göründüğünde hemen eldeki finansal varlıklar elden çıkarılıp nakde dönülebilir, bir fırsat doğduğunda da hemen eldeki nakit kullanılıp varlık alımı yapılabilir. Oysa reel piyasalarda bu o kadar kolay ve hızlı değildir. Örneğin bir mala olan talep artmışsa o malın üretimini arttırmak bugünden yarına mümkün olmaz. Yeni bir üretim bandı eklemek ya da kapasiteyi arttırmak zaman alır. O nedenle finansal piyasaların olumlu ve olumsuz tepkileri çok daha hızlı gelişir ve yaşama geçer.
Önümüzdeki dönemde Covid – 19 virüsünün ilacının ve aşısının bulunup uygulanmasıyla görüntü de değişecek kuşkusuz. Finansal piyasalar hızlı bir toparlanma yaşasa da reel kesimde toparlanma çok daha yavaş olacak. İlaç ve aşı bulunması süresi ne kadar uzarsa reel kesimin toparlanması da o kadar uzun sürecek. Çünkü reel kesim, finansal piyasalardan farklı olarak birbirine bağlı halkaların oluşturduğu bir zincir biçiminde çalışıyor. Sokağa çıkma yasakları, işyerlerinin bazılarının kapanması, bazı alanlarda üretimin durması o zincirin halkalarının kopmasına yol açıyor. Zincirden bir halka koptuğunda zincir aşağıya düşer. Halkayı yerine takmadan önce zincirin iki ucunu birbirine yaklaştırmak gerekiyor. O nedenle reel kesimin ayağa kalması finansal piyasalara göre çok daha uzun zaman alacak.
[i] Pandemi: Bir kıta hatta tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalık.
Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır