Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Hatice Demirbaş, resimle terapi yönteminin, alkol ve madde bağımlılarının tedavisinde olumlu sonuçlar verdiğini bildirdi.
Her akşam 'bir tek atanlar' alkollik sayılıyorAlkol, gençlerin hafızalarına zarar veriyorDemirbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, resimle tedavinin ilk olarak 1940'lı yıllarda çocukların iç dünyalarını anlayabilmek için daha çok çocuk psikiyatrisinde kullanıldığını söyledi.
Gündelik tedavi programına katılımı yeni olan resimle tedavinin bireyin iç dünyasını, kişilik yapısını ve duygularını ortaya çıkarmak amacıyla kullanıldığını anlatan Demirbaş, resmin yapısı ve resmi yaratan bireyin hastalığı veya kişiliği arasında paralellik bulunduğunu belirtti.
Demirbaş, resimle tedavinin terapi ortamında hasta ile terapist arasında iletişimsel, yaratıcı ve hastanın en içten duygularına dokunma fırsatı veren bir tedavi yöntemi olduğunu, mantık süzgecine takılmış, sözcüklerle ifade bulamayan ya da sözelleşemeyen yaşantıların resimler halinde ortaya çıktığını ve anlam kazandığını kaydetti.
Demirbaş, buradan yola çıkarak, resmin alkol ve madde bağımlılarında kısa süreli tedavilerde değerlendirme ve teşhise yardım amacıyla kullanıldığını, yöntemin asıl amacının hastalığı tedavi etmek olmadığını belirterek, "Bu tedavide bireylerin kendilik saygılarını artırmak, yaşamlarında karşılaştıkları problemlerle mücadeleye teşvik etmek, depresyonu, ümitsizliği ve öfkeyi azaltmaya yardımcı olmak amaçlanıyor" dedi.
Resmin tedavide tek bir yöntem olarak kullanılmadığını ifade eden Demirbaş, tedavilerde bu yöntem ile birlikte ilaç, sosyal programlar ve grup psikoterapileri uygulandığını söyledi. Demirbaş, "Grup psikoterapisinde hastalar kendileri hakkında konuşurken resim çizmenin yaratıcı işlevi de işin içine girdiğinde tedaviden daha hızlı ve olumlu sonuçlar alabiliyoruz" diye konuştu.
Resim konuşmak için başlangıç oluşturuyor Hatice Demirbaş, resimlerin terapiye hizmet edebilmesi için hastalardan sanatsal bir uygulama beklentisi olmadığını ve hastalara "çiziktirme/resmetme" özgürlüğü tanındığını belirtti. Demirbaş, "Hasta, resmim iyi ya da kötü değerlendirilme kaygısı taşımadığı için iç dünyasını olduğu gibi ortaya koyabiliyor ve gruba katılımı artıyor. Resim kendilerine konuşmada bir başlangıç oluşturuyor. Resim konuşmada araç görevi üstlendiği için de etkileşim hızlanıyor ve insanların birbirlerine yönelmesi grup tedavisinde daha kolay oluyor" dedi.
Terapide çizmeleri için verilen tema doğrultusunda hastaların iç dünyalarının harekete geçirildiğini anlatan Demirbaş, şunları kaydetti:
"Hastalar resmi yaptıktan sonra hem terapistlere hem de diğer hastalara ne çizdiklerini anlatıyorlar. Resimlerin değerlendirilmesi yapılıyor. Çizimler daha çok verilen tema doğrultusunda oluyor, ama hastalar daha çok duygularını, aile ve çevreyle ilişkilerini, alkolün yaşamlarında yarattığı sorunları, alkolsüz yaşamlarındaki durumlarını çiziyorlar."
Demirbaş, tedavi süresinin 7 ile 10 hafta arasında değiştiğini belirterek, bu süre içerisinde resim aracılığıyla hastalık öyküsüne ait ek bilgilerin ortaya çıktığını ve hastalık öyküsünün geliştirilebildiğini söyledi.
Resmin psikiyatrik hataların rehabilitasyonunda, terapi programlarında tek başına veya diğer tedavi modellerine ek olarak bireysel ve grup tedavisinde ayakta veya yatan hastalarda kullanıldığını anlatan Demirbaş, ayrıca resim terapisinden kendini tanımaya çalışan normal bireylerin, psikoeğitimde, okullarda, klinik değerlendirmelerde tedavi ve tanı amacıyla yararlanıldığını söyledi.