Macaristan'da dün yapılan mültecilerle ilgili referandum, kampanya sırasında olduğu gibi, sonuçların belli olmasının ardından da farklı yaklaşımlara ve tartışmalara neden olmaya devam ediyor.
1294 mültecinin, Avrupa Birliği (AB) planları doğrultusunda Macaristan'a yerleştirilmesini sorgulayan referandumda oy kullananların ezici çoğunluğu "Mültecilere hayır" dedi.
Ancak oylama, Macaristan seçim ve referandum yasasına göre resmen geçersiz ilan edildi.
Zira yasaya göre ,Macaristan'da bir referandumun geçerli olabilmesi için, toplam seçmen sayısının yüzde 50'sinin sandığa gitmesi ve geçerli oy kullanması gerekiyor.
Referandumda ise henüz rakamlar resmen kesinleşmese de seçmenlerin yaklaşık yüzde 44'ü oy kullandı.
Referanduma başından beri karşı çıkan, boykot eden ya da halka geçersiz oy kullanma çağrıları yapan sol ve demokratik muhalefet partileri, tam da bu nedenle sonucun hükümet açısından ağır bir yenilgi olduğunu iddia ettiler.
Siyasetin sol ve demokratik kesiminde yer alan partilerin sözcüleri, halkın sandığa gitmeyerek hükümete ders verdiğini ve hükümetin istifa etmesi gerektiğini söylediler.
Radikal sağın temsilcilileri de hükümetin referandum girişiminin başarısız olduğu düşünüyorlar.
Jobbik Genel Başkanı Gabor Vona, partisinin Macaristan'da mültecilere oturum verilmesine kesin olarak karşı olduğunu ancak hükümetin böyle bir referandum riskini göze alarak Macaristan açısından büyük bir prestij kaybına neden olduğunu öne sürerek, Başbakan Viktor Orban'ın istifasını istedi.
Ancak hükümet referanduma farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
Referandum sonuçlarının ardından dün gece basın toplantısı düzenleyen, bugün ise parlamentoda konuşan Başbakan Viktor Orban, referandumun "büyük bir zafer" olduğunu iddia etti.
Başbakan referandumun yürürlükteki yasalara göre geçerli olmadığı konusunda tek bir cümle bile sarf etmezken, oy kullanan yaklaşık 3 milyon 300 bin kişinin ezici çoğunluğunun hükümetin tavrını desteklediğini, dolayısıyla hükümetin ve AB'nin bu desteği dikkate almak zorunda olduğunu vurguladı.
Orban, referandumda "Mültecilere hayır" diyen 3 milyonu aşkın Macarın talebi doğrultusunda ülkede anayasa değişikliğine gidileceğini ve "mülteciler ve ulusal egemenlik" konusunun anayasaya madde olarak dahil edileceğini de açıkladı.
İktidar partisi FİDESZ, Macaristan'daki mülteci referandumunun diğer AB üyesi ülkelerde de gündeme geleceğini umuyor.
FİDESZ'e göre Macaristan, mültecilere karşı tel örgüler çekerken olduğu gibi, referandumla da Avrupa ülkelerinin ulusal egemenlik haklarının korunması konusunda örnek oluyor ve yol gösteriyor.