Yaşam

Maaşının yarısı ile sokağa terk edilen hayvanlara bakıyor

"Tecavüz ediyorlar yada onların kulakları kesiyorlar ama hiçbir yaptırımı yok, yasal düzenleme yapılmalı"

19 Şubat 2017 22:38

Kocaeli'de aldığı asgari ücretin yarısını sokağa terk edilen hayvanları için harcayan Ziya Yiğitalp, kendi imkanları ile kurmuş olduğu bir barınakta yaklaşık 30 yıldır hayvanların bakımını yapıyor. 

dihaber'de yer alan habere göre, Kocaeli'nin Şirintepe Mahallesi'nde asgari ücret ile çalışan Ziya Yiğitalp, hayvan sevgisini örnek bir davranış sergiliyor. Mahallede bulunan sokak hayvanları ile ilgilenen Yiğitalp, gelirinin yarısını sokağa terk edilen hayvanların bakımı ve doyurulması için harcıyor. Kendi imkanları ile mahallede bulunan boş bir arsada barınak yapan Yiğitalp, sokakta bulduğu köpekleri ve kedileri buraya getirerek bakımını üstleniyor. 

Yaklaşık 100 hayvan

Özel bir bankada asgari ücretle çalıştığını aldığı ücretin yarısını köpeklerin, kedilerin bakımına ve yiyeceğine ayırdığını ve yaklaşık 30 yıldır bunu yaptığını anlatan Yiğitalp, "Yaklaşık 100 hayvana bakıyorum. Onlara mama alıyorum. Gerektiğinde onları veterinere götürüp sağlık kontrollerini yaptırıyorum" dedi. "Aslında kuru mama alamıyorum en fazla ayda 15 kiloluk kedi maması alıyorum. Hem kedilere hem köpeklere veriyorum bunu. Köpekler kedi maması yiyor ama kediler köpek maması yemiyor. Hiçbir yemek bulamadığım zaman bu mamayı veriyorum çünkü tek başıma bu mamayı sürekli olarak karşılayamıyorum" diyen Yiğitalp, kimi zaman çöpten ekmek topladığını onları tavuk suyu ile karıştırarak hayvanlara verdiğini söyledi. 

"Elimden geleni yapıyorum"

Mama ihtiyacını karşılayabilecek insanlar ile zaman zaman ilişkiye geçtiğini, kimi zaman ise lokantalar ile anlaşıp yemek arttıklarını aldığını aktaran Yiğitalp, "Hastalanan köpeklere antibiyotik verebiliyorum, uyuz iğnesi yaptırıyorum. Bunlar elimden geliyor. Veterinerin yapması gereken işler olduğunda da veterinere gidiyorum ama bunun da maddi bir külfeti oluyor. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum" dedi. 

"Şikayetçi olanlar da var"

Yaptığı davranış nedeni ile kendisini destekleyen insanlarında olduğunu ama mahallede "Neden bu köpekleri buraya alıştırıyorsun? Burada havlıyorlar gece uyuyamıyoruz" diye tepki gösterdiğini ifade eden Yiğitalp, "Ben onlara şaşıyorum. Sonuçta bu hayvanlar da bizimle yaşamak zorunda. İnsanlar sokak köpeklerinden korkabilir onları sevmeyebilir ama onları besleyenlere müdahale edilmemelidir. Ya da bu durumdan şikayet edilmemelidir. Şikayet edilen köpekler alınıp insanların yaşamadığı ıssız yerlere bırakılıyor. Orada da aç ve susuz kaldıkları için çoğu hayvan ölüyor. Buna çok şahit oldum. Bu yüzden insanların şikayetçi olmamaları gerektiğini düşünüyorum. Sevmeyebilirler köpekleri ama bize de mani olmasınlar" dedi. 

"Belediyeye destek sunabilirim"

Belediye ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyleyen Yiğitalp, "Kocaeli'de çok köpek var ve Ketenciler barajına atılıyor köpekler. Burası insanlara uzak olduğu için köpekler buraya atılıyor. Buna çok üzülüyorum. Eğer kısırlaştırma noktasında yardıma ihtiyaçları varsa ben belediyeye her noktada yardımcı olmaya hazırım. Hayvanları yakalama noktasında da belediyeye yardımcı olabilirim. Belediye bu kısırlaştırma konusunda çok yetersiz kalıyor. Belediye çok güzel barınaklar yapmasına rağmen daha fazla işin içinde olabilir diye düşünüyorum. Hayvanları bilen, seven kişilerden destek almalılar. Ben belediyeye gittim 'hafta sonları müsait oluyorum eğer benimle beraber çalışmak isteyen görevliler varsa çalışabilirim destek de bulunabilirim' dedim. Ama oradaki insanlar da hafta sonu çalışmak istemiyorlar" şeklinde konuştu. 

"Yasal düzenleme yapılmalı"

Sokak hayvanları için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini de anlatan Yiğitalp, son olarak şunları söyledi: "Hayvan bakımı noktasında yasal boşluklar var. Hayvanlar öldürülüyor. Tecavüz ediyorlar yada onların kulakları kesiyorlar ama hiçbir yaptırımı yok. Sadece para cezası var. Bazıları da 'Madem benim param var hayvanlara istediğimi yapabilirim' diyor. Hayvanlara dönük daha gelişkin yasalar olmalıdır ama gördüğüm kadarıyla insanlara saygı yok ki hayvanlara saygı olsun."