Yaşam

Lüks içinde yaşadı, şimdi sokağa düştü

İzmir’de varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Gülseren Burdurlu yaşadığı lüks yaşamın ardından sokaklara düştü.

19 Nisan 2009 03:00

İzmir’de varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Gülseren Burdurlu yaşadığı lüks yaşamın ardından sokaklara düştü.

İzmir'de varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen, Amerikan Koleji'nden sonra Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan ve ünlü butiklerde mankenlik yapan Gülseren Burdurlu (79), lüks bir hayatın ardından sokaklarda yaşarken bulundu.

İstanbul'da sokak çocuklarının çıkardığı “Sokak Kedisi” dergisi çalışanlarının yaralı olarak bulduğu yaşlı kadının ilginç hayat hikayesi ortaya çıktı.

“Sokak Kedisi”nin sahibi Ferhat Şahin, Gülseren Burdurlu'yu sokak çalışması yaptıkları sırada Parmakkapı'da sırtından yaralı halde bulduklarını söyledi.

Yaşlı kadını Kumluk Caddesi'ndeki derginin bürosuna getirdiklerini dile getiren Şahin, tedavisini yaptırdıkları sırada onu yerleştirecek yer ararken nüfus müdürlüğünden aldıkları kayıtlardan kadının ilginç hayat hikayesine ulaştıklarını belirtti.

‘Huzur evleri almıyordu’

Şahin, şunları anlattı:

“Gülseren Burdurlu'yu bulduğumuz sırada yaralı ve perişan bir haldeydi. Konuşamıyordu. Uzun süredir banyo yapmamış gibi görünüyordu. Arkadaşlarımızla alarak derginin bürosuna götürdük. Burada temizlenmesini sağladığımız yaşlı kadına yemek vererek tedavisini yaptırdık. Bu sırada kendisini yerleştirmek için de yer aramaya başladık. Başvuru yaptığımız huzur evleri almıyordu. Arkadaşlarımız ilgili nüfus müdürlüğünden işlemler için Gülseren Burdurlu'nun kayıtlarını çıkardı. Kayıtlar elimize geldiğinde bazı isimlerin çağrışım yapması üzerine kendisine sorular sorduk. Sorularımıza aldığımız yanıtlar bizleri çok şaşırttı. Yaşlı kadını uzun uğraş ve ısrarlar sonunda Okmeydanı'nda bulunan darülacezeye teslim ettik.”

Babası çok zengin bir doktordu

Gülseren Burdurlu ile yapılan ve “Sokak Kedisi”nde yayınlanacak olan röportajda, Burdurlu'nun İzmir'de varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya geldiğini, eğitiminin başarılarla dolu olduğunu anlattığı öğrenildi.

Kolejde ve güzel sanatlar fakültesinde okuduğunu ve yurt dışında da kaldığını belirten Burdurlu, röportajda şu görüşlere yer verdi:

“Dedem Derviş Bey İzmir'in en tanınmış tüccarlarından biriydi. Daha sonra annem evlenince İstanbul'a geldik. Annem üç evlilik yaptı. Öz babam Cevdet Burdurlu aile tarafından çok zengin bir doktordu. İkinci evliliğini Arif Cemil Denker ile yaptı. Denker, yazardı. Almanca-Türkçe lugatı yazan kişiydi. Üvey babam olmasına rağmen çok severdim. Daha sonra annem Doktor Şeref Tomruk ile evlendi. Kasımpaşa'daki Deniz Hastanesi’nin kuruluşunu yapan doktorlardan biriydi. O da genç yaşta vefat etti. Dedem, çocuklarını çok iyi yetiştirmiş. Dayılarımdan biri olan Hıfzı Timur, İstanbul Hukuk Fakültesi profesörlerindendi. Öteki dayım Hüseyin Timur, Ege Üniversitesinde profesördü. İkisi de yurt dışında eğitim aldı. Ben İzmir'de Amerikan Kız Koleji'nde okudum. Daha sonra üvey babam sanata meyilli olduğum için güzel sanatlar akademisine gitmemi istedi. Fındıklı'da Güzel Sanatlar Akademisi'nde dekorasyon bölümünde okudum.”

Bir dönem bakanlık yapan ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a karşı Cumhurbaşkanlığına aday olan Fethi Çelikbaş'ın da yakın akrabası olduğunu savunan Burdurlu, hayatta olan akrabalarının da kendisine sahip çıkmadığını öne sürdü.

“Türkü Ana” olarak bilinen ses sanatçısı Zehra Bilir'in oğluyla 1962 yılında evlendiğini anlatan Burdurlu, üvey babası Arif Cemil Denker'in evliliğe karşı çıktığını ve kocasını boşanmaya zorladığını iddia etti.

1967 yılında boşanmalarının ardından bir daha evlenmediğini belirten Burdurlu, şöyle devam etti:

“Mutlu bir evlilik yaptım, ama babam eşimden ayırdı beni. Çok saçma ve komik bir sebep yüzünden ayırdı bizi. Eşim Zehra Bilir'in oğluydu. 'Ailemize şarkıcı birini neden getirdin' dedi. 'Bizim köklü bir ailemiz var' dedi. Ben ayrılmak istemedim, ama babam para vererek boşanma celbi çıkartmış. Ayırdı bizi. Ayrılmayı istemedik. Eşim ve kayın validem beni çok severdi. Ben de onları çok severdim. Boşandıktan sonra yaşama küstüm. Bir süre mankenlik yaptım. Uzun yıllar yalnız yaşadım. Elimde avucumda ne varsa tükettikten sonra 5 ay önce oturduğum evden atıldım ve sokakta yaşamaya başladım.”