Dünya
BBC Türkçe

Los Angeles'taki yangınlar neden bu kadar büyük yıkıma yol açtı?

Tüm çabalara karşın, büyük yangınlar hâlâ kontrol altına alınamadı, en az 24 kişi hayatını kaybetti

14 Ocak 2025 06:22

Güncelleme: 14 Ocak 2025 06:26

Kontrol altına alınamayan yangınlar Los Angeles'ın bazı kesimlerinde hala devam ederken, arkalarında tam bir yıkım bırakıyor.

Geniş bir alanı kül eden alevler on binlerce kişinin tahliye edilmesine neden oldu. En az 24 kişinin ölümüne yol açan yangından yüz binlerce yapı da yok oldu.

Tüm çabalara karşın, büyük yangınlar hala kontrol altına alınamadı.

California eyaleti yetkililerine göre bölge genelinde en az üç büyük yangın sürüyor.

İlk başlayan ve hala en büyük olan Palisades yangını, büyük bölgeleri tahrip ederken, bunlara Mel Gibson ve Paris Hilton gibi ünlülerin evlerinin bulunduğu kalburüstü Pacific Palisades mahallesi de dahil. Yangınların sebebi inceleniyor.

Perşembe günü Kenetth yangını adı verilen yeni bir yangın daha başladı. Bu yangınla ilgili olarak bir kişi kundak şüphesiyle gözaltına alındı.

Kentin büyük bölümü elektrik kesintileri nedeniyle karanlığa gömülürken, kaçmak isteyenler nedeniyle yollarda trafik tıkandı. Okullar ve üniversiteler de kapanmak zorunda kaldı.

Hafta sonu hafifleyen rüzgarların yeniden hız kazanıp saatte 110 kilometre hıza ulaşacağı belirtilirken, alevlerin daha da geniş bir alana yayılmasından korkuluyor.

Şu ana dek Palisades yangını yüzde 13, Eaton yangını yüzde 27 ve Hurst yangını da yüzde 89 oranında kontrol altına alınmıştı.

Peki, Los Angeles'taki bu yangınlar neden bu kadar yoğun ve nasıl bu kadar çabuk yayıldı?

  1. Hızla büyüyen bitki örtüsünün yangına yakıt olması

Uzmanlar, El Nino hava olayı nedeniyle 2024'te düşen yoğun yağışın, kış aylarındaki yangın riskini artırdığını söylüyor.

Edinburgh Üniversitesi'nden yangın bilimi araştırmacısı Rorry Hadden şöyle açıklıyor;

"Yangından önce düşen yağış, bitki örtüsünün önemli şekilde büyümesine yol açabiliyor. Daha sonra bu yangın için potansiyel bir yakıt olabiliyor. Sonra da daha kuru hava dönemine geçiliyor, bu bitki örtüsü çok çok hızlı kuruyabiliyor ve daha fazlası da var. Yani yangın için daha da fazla yakıt."

İngiltere Ekoloji ve Hidroloji Merkezi'nden orma yangını uzmanı Maria Lucia Ferreria Barbosa da 2024'teki yağışlı havanın ardından, kuru dönemin gelmesinin "orman yangınlarının yayılması için mükemmel koşulları" yarattığını söylüyor.

Bu çok yağışlı havadan kuru havaya geçiş hidroiklim kamçısı diye biliniyor. Son dönemde yapılan bir araştırmaya göre küresel ölçekte bu durumun ortaya çıkması riski, 20. yüzyılın ortalarından bu yana önemli ölçüde yükseldi.

  1. Santa Ana 'saç kurutma makinesi' rüzgarları

Sert esen rüzgarlar Los Angeles'ın batısındaki alevleri, hızla hareket eden bir orman yangınına dönüştürdü. Yangın, kuru bitki örtüsüyle yayıldı ve Santa Monica yakınlarındaki Pacifik Palisades mahallesinin etrafını sardı.

Bu rüzgarlar genelde sıcak ve kuru esiyor ve bitki örtüsündeki nemi daha da kurutuyor.

Hadden "Tüm orman yangınlarında üç şeyin bir araya gelmesi gerekiyor; bir tür alevlenme, yanacak bir şey ve havadan oksijen" diyor. Ancak California çölünden gelen rüzgarların hızı bu yangınları özellikle yoğun bir hale getirdi.

"Santa Ana, Föhn ya da saç kurutma makinesi rüzgarları" diye bilinen bu rüzgarlar, orman yangınlarının davranışlarını tahmin edilemez hale getiriyor.

Hadden "Bu rüzgarlar çok, çok kuru. Çok çok hızlı hareket ediyorlar ve dolayısıyla bir yangın başladığında tutunması, büyümesi ve hızla yayılması kolaylaşıyor" diye açıklıyor.

Bazı durumlarda bu rüzgarlar elektrik direklerini devirerek, kablolardan çıkan kıvılcımların etraftaki bitki örtüsünü yakmasıyla yangınlara bile yol açabiliyor.

  1. Kor yayılması

Hadden'a göre bu rüzgarlar alevleri coşturmakla kalmıyor, orman yangınlarındaki yapı kaybının başlıca nedeni olan kor yayılmasına da yol açıyorlar.

Hadden "Alevlerin önüne yollar ve binalar gibi engeller çıkabiliyor. Fakat bu korları hiçbir şey durduramıyor ve dolaşıyorlar" diyor.

Rüzgarlar yanan bitki örtüsündeki korları sürükleyip, ileriye taşıyabiliyor. Yangının birkaç metre önüne sürüklenip, yeni bitki örtüsüne yayılabiliyorlar ya da birkaç kilometre birden sürüklenip, başka yerlerde yangınları tetikleyebiliyorlar.

Rorry Hadden "Bu korların onlarca kilometre dolaştığına dair haberler var. Evlerin etrafındaki boşluklarda ya da süs bahçelerinde düşüp, evleri yakabiliyorlar" diyor.

Bir kor bir evin alev almasına yol açarsa, itfaiyeciler müdahale edebiliyor.

Ancak Hadden "Sorun şu ki, bu korlarla onlarca ev aynı anda alev alabiliyor ve sonra her bir yanan ev kendi korunu üretiyor. Yani rüzgarlarla taşınan bu korlarla bir tür domino etkisi görüyorsunuz" diyor.

Korlar, maddi hasara yol açmanın yanı sıra, önlerine çıktıkları insanlar için de çok tehlikeli olabiliyor.

Alex Gellis CBS News'e yaptığı açıklamada kız arkadaşının evi alev aldığında yaşadıklarını "Bir kor girdabı gibiydi, hiç oksijen yoktu. Kendimi arabama zor attım" demişti.

  1. Tepeler ve kanyonlar

Lon Angeles kentinin engebeli coğrafyası da orman yangınlarının yarattığı riski büyütüyor.

Hadden "Alevler tepe yukarı aşırı çabuk yayılır. Kanyonlar, vadiler, bu tür şeyler aşırı zorlu yangın davranışlarına yol açar. Birilerinin bu alevlerle mücadele etmesi çok zor ve belki de imkansız" diyor.

Topografya, tahliyeyi de zorlaştırıyor. Eski Los Angeles Belediye Meclisi Üyesi New York Times'a yaptığı açıklamada, Palisades bölgesinde tepe yamaçlarındaki dar yolların bölgeden kaçmak isteyenlerin önünde ek bir zorluk olduğunu vurguladı.

  1. İklim değişikliği

Uzmanlar, iklim değişikliğinin bu tür yangınlar çıkma ihtimalini artırdığını söylüyor.

Hadden "Mesele sadece daha sıcak ya da kuru hava değil. Mesele aşırı yağışlı, rüzgarlı, sıcak ve kuru koşullarla aynı anda başa çıkmak durumunda kalınması" diyor.

ABD hükümetinin araştırması bu değişikliklerin, orman yangınları riskini ve yoğunluğunu artırdığına işaret ediyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi "İklim değişikliği, artan sıcaklık ve kurak atmosfer, ABD'nin batısındaki orman yangını riskinin ve boyutunun artmasında önemli bir rol oynadı" dedi.

Çok sıcak geçen bir yazın ve son aylarda yağmur düşmemesi nedeniyle California eyaleti özellikle tehdit altında.

Eyaletin güneyindeki yangın mevsiminin genelde Mayıs-Ekim arası olduğu düşünülürdü, ancak eyaletin Valisi Gavin Newsom artık belirli ayların söz konusu olmadığını söyledi ve "Artık yangın mevsimi yok, yangın yılı var" dedi.

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir