İngiltere'de Lordlar Kamarası, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkış sürecini (Brexit) resmen başlatmaya izin veren tasarıyı onayladı.
Bu aşamanın ardından İngiliz hükümeti, Avrupa Birliği'nin (AB) Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin öngördüğü şekilde Avrupa Birliği'ne ayrılık niyetini bildirme yetkisine sahip oldu.
Başbakanlık kaynaklarına göre Başbakan Theresa May bunu ay sonuna doğru gerçekleştirecek.
İngiltere'nin ayrılık isteğini bildirmesinin ardından en az iki yıl sürmesi beklenen ayrılık müzakereleri resmen başlayacak.
Müzakereler sonunda varılacak anlaşmanın AB tarafından kabul edilmesi için AB üyesi ülkelerin yüzde 72'sinin onayı gerekecek. Onay veren ülkelerin AB nüfusunun yüzde 65'ini temsil ediyor olması da gerekiyor. Anlaşmanın Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması da şart.
Müzakerelerin iki yılda bitirilememesi durumunda tüm AB ülkelerinin rızasıyla müzakereler birer yıllığına uzatılabilecek.
Bazı uzmanlara göre müzakereler en az 5 yıl sürebilir.
İngiltere ve AB'nin iki yıl içinde bir anlaşma üzerinde uzlaşamaması ve tek bir AB ülkesinin bile müzakereleri uzatmama yönünde karar alması durumunda İngiltere AB ile hiçbir anlaşma yapamadan Birlik'ten ayrılmış olacak.
Fakat İngiltere hükümetinin müzakerelerin herhangi bir noktasında fikrini değiştirme ve ayrılmaktan vazgeçme ihtimali bulunuyor. Lüksemburg Başbakanı Xavier Bettel'in de dediği gibi "Boşanma işlemleri devam ederken 'birbirimizi o kadar çok seviyoruz ki boşanamayacağımızı anladık' diyebilirler".
Eğer ayrılık gerçekleşirse, İngiltere AB'yi tekrar üye olmak istemesi durumunda diğer aday ülkeler gibi tekrardan bir başvuru sürecinden geçmek zorunda kalacak.
İngiltere Brexit Bakanı David Davis konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Parlamento hükümetin AB'den ayrılma konusundaki kararlılığını destekledi" ve ekledi:
"Artık ülkemizin bir nesil boyunca gördüğü en önemli müzakereyi başlatmak üzereyiz."
AB'den Ayrılma Yasası, Avam Kamarası tarafından onaylanarak Lordlar Kamarası'nın önüne gelmişti.
Brexit yanlıları bu gelişmeyi sevinçle karşıladı.
Muhafazakar milletvekili Dominic Raab, "Hem AB hem de İngiltere için en iyi anlaşmayı hayata geçirmek için müzakereleri başlatma ve hükümete destek olma zamanı" dedi.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise Lordlar Kamarası'nın yasada, İngiltere'deki AB vatandaşlarının haklarını garantiye alacak bir madde olmasına yönelik talebinin hükümet tarafından kabul edilmemesine tepki gösterdi.
Corbyn bu durumun derin bir hayal kırıklığı yarattığını söylerken parlamentonun süreçte maksimum denetime sahip olabilmesi için elinden geleceğini yapacağını açıkladı.