T24
Vural Uzundağ'ın Türker Ayyıldız'ın aynı adlı hikâyesinden senaryo uyarlamasını yaparak yönettiği kısa film "Boşa Giden Her Şey" Londra Falcon Uluslararası Film Festivali'nde (FIFF) "özel mansiyon ödülü" kazandı.
Uzundağ, Facebook'taki hesabından "Boşa Giden Her Şey'e ilk ödül Londra'dan geldi! Akademik anlamda ağırlığı olan bir festival olduğundan buradan bir ödül almak çok önemliydi! Bu filmi çekerken insanlarla bir olmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlamıştım, bu sebeple emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ederim! İyi ki de hep beraber olmuşuz" mesajını paylaştı.
Boşa Giden Her Şey'in başrollerini, Erdem Tepegöz'ün yönettiği Zerre'deki performansıyla 2013'te Moskova Film Festivali'nden "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüyle dönen Jale Arıkan ile usta aktör Güven Kıraç üstlendi.
Müge Bayramoğlu, Jasmine Direkoğlu, Alaz Uzundağ, Burak Güneş ve Ziver Armağan Açıl'ın da rol aldığı film, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da desteğiyle geçen yıl çekildi.
Filmin sanat yönetmenliğini Evren Yılmaz, görüntü yönetmenliğini Hakan Kasırga, kurgusunu Vural Uzundağ ve Caner Küçük yaptı.
Londra'dan önce Los Angeles, Barcelona ve İskoçya'da izleyiciyle buluşan Boşa Giden Her Şey, 24 Ağustos'ta Florida'da gösterilecek.
Resmi sayfasında, "İstanbul’da, modern şehir yaşamının karşı yakasında üç çocuklu bir aile. Gündelik yaşamları şehrin insanlarıyla benzer rutinler taşısa da sorguladıkları değerlerle maruz kaldıkları sonuçlar aynıdır. Var olmak için kendimize söylediğimiz yalanlar, vicdan, bir arada olmanın sancısı, alışkanlıkların verdiği mecburiyet, pişmanlık ve insanlığın ortak yazgısı olan kaybediş..." ifadeleriyle anons edilen film, çalıştığı inşaatta geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybettiği anlaşılan ve güvercin beslemekten başka tutkusu olmayan İdris (Güven Kıraç) ile eşi Safiye'nin (Jale Arıkan) hikâyesi üzerinden hayatın zorlu muhasebesini ele alıyor.
"Vapurlara Küsmek" kitabı 2011'de Orhan Kemal Öykü Ödülü'ne değer görülen Türker Ayyıldız, 2015'te yayımlanan kitabı (Yapı Kredi Yayınları) Şikeste'de yer verdiği 14 öyküden biri olan Boşa Giden Her Şey için, şunları söylüyor:
"Boşa Giden Her Şey aslında İdris’in değil Safiye’nin öyküsü olacaktı. Ama İdris neredeyse kendi kendini yarattı. Öykünün ana kahramanı olmadı ama karısına da bırakmadı. Öykünün içinde mecburiyetten doğan bir evlilik var. Bu evlilik iki tarafı da mutlu etmemiş. Birinin omuzlarına evin ve hayatın tüm yükü binerken öteki çareyi güvercinlere kaçarak bulmuş. Kızlar yetişmiş, evlenecek çağa gelmiş. Safiye tüm bunları cinnet geçirecek kadar dert ederken hayatın kendisine hazırladığı sürprizden habersiz. O gece eve gelmeyen kocası hakkında pek çok düşünceye sahip ve durmadan yargılıyor onu. Ama adamın çok net bir mazereti var. Ölmüş. Kalanlar için her şey devam edecek. Güvercinlerin kalanı uçacak, kızı gelin olacak, Safiye hayatına devam edecek.
Ama İdris için öyle mi? Bir iş kazası. Özür dileriz. Ölüsünü bulmamız bile şanstı. Siz bununla yetinin. Bize, sokaktaki adama-kadına reva görülen bu. Evin içi de dışı da sıradanlaşan acılarla dolu. Kanıksanmış, garipsenmiyor işin tuhafı. Ölüm kabullenebilir yapısını esnetir mi? Esnetebilir. Ama bizde o bile dürüstçe esnemiyor. Her şeyi hemen magazine edip hafifletiyoruz."
