Yaşam

'Lokum gibi' geçen 234 yıl

Türkiye'nin en eski firmalarından ve dünyanın da en eski 100 markasından biri olan Hacı Bekir Lokum ve Şekerli Mamuller Sanayii A.Ş'nin yönetiminde 4. ve 5. nesil bulunuyor.

12 Haziran 2011 03:00

T24 - Türkiye'nin en eski firmalarından ve dünyanın da en eski 100 markasından biri olan Hacı Bekir Lokum ve Şekerli Mamuller Sanayii A.Ş'nin yönetiminde 4. ve 5. nesil bulunuyor. 

Kastamonu'nun Araç ilçesinden İstanbul'a gelerek 1777 yılında Bahçekapı'da açtığı küçük şekerci dükkanında, lokum ve akide gibi şekerlemeleri imal edip satmaya başlayan şekerci Bekir Efendi'nin şirketi, bugün iki asrı aşan bir maziye sahip.

Şirketin temellerinin atıldığı Bahçekapı'daki dükkan 234 yıldır müşterilerine hizmet verirken, 1873'de gidilen ilk fuarın (Viyana) ardından oluşturulan şirket logosu ise 138 yıllık.

Padişah II. Mahmut tarafından saraya ''şekerci başı'' olarak atanan Hacı Bekir'in şirketinin başında şu anda 4. kuşaktan Doğan Şahin bulunuyor. Ailenin 5. kuşağını ise kızları Hande Celalyan ve Yelken Federasyonu Başkanlığı görevini de yürüten Nazlı İmre temsil ediyor.

Hacı Bekir Lokum ve Şekerli Mamuller Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hande Celalyan, büyük dedesi Bekir Efendi'nin okumak amacıyla geldiği İstanbul'da iş yeri açma olanağının kendisine daha cazip gelmesi dolayısıyla Bahçekapı'daki dükkanlarında faaliyete başladığını, beraberindeki gençlerle alt katta şekerleme üretimi yapıp, üst katta uyuduklarını belirterek, Bahçekapı'daki dükkanın bugün hala faaliyette olduğunu anlattı.

Celalyan, 500 yıllık tarif olan lokumun unla yapılıp, rafine şeker olmadığı için bal ve pekmezle tatlandırıldığını, Almanya'da nişastanın bulunmasıyla unun yerini nişastanın aldığını, rafine şekerinin kullanılmasıyla bugünkü tat ve lezzetteki lokumun üretildiğini ve akide şekerinin aroma, renklendirici ve kuru meyve ilavesiyle şekillendirilmesi sonucu bugünkü halini aldığını, bu yenilikleri getiren Hacı Bekir'in 234 yıl önce oluşturulan kalite standardını sürdürmesi, ''agresif'' bir büyüme politikası izlememesi ve aile üyelerinin az sayıda olması nedeniyle parçalanmayan şirketin bugünlere gelmesinde etkili olduğunu söyledi.

Ablası Nazlı İmre ile Zürih Üniversitesi'ne işletme okumalarına karşın başka iş yapmayı düşünmediklerini, hiçbir zaman pişman da olmadıklarını anlatan Celalyan, ''Yaptığımız işin yaratıcılığı var. Geleneksel çizgimizden hiç ödün vermedik. Türk toplumuna mal olmuş bir firmayız, sorumluluklarımız var. Adımızı bundan sonra da en iyi şekilde sürdürmek zorundayız. Amacımız müşterilerimize en iyi şekilde hizmet vermek, gelenek ve standartlarımızı muhafaza ederek istikrarlı bir şekilde büyümektir. 6. kuşağı temsil eden çocuklarımız da işin başına geçme konusunda istekli, yaratıcı fikirleri de var. Örneğin oğlumun fikri olan turistlere yönelik şiş kebap şeklindeki lokumlar şu anda çok satılıyor'' şeklinde konuştu.

 
En çok İngilizler seviyor

Hande Celalyan, geleneksel bir ürün olan lokumun unutulup, geri plana itildiğini düşünmediğini, tüketiminin azalmadığını, dünya çapındaki en eski sanayinin gıda olduğunu, gıda ürünlerinin, çok niş ürün olmadığı sürece yılların değişiminden çok etkilenmediğini kaydederek, 25 çeşit lokum ve 15 çeşit akide şekerinin satıldığı Hacı Bekir'de baharat koleksiyonu çıkardıklarını anlattı.

İstanbul'da 4 şube ve bir fabrika satış noktaları bulunduğunu ifade eden Celalyan, üretimin yüzde 10'unu ihraç ettiklerini belirterek, ihracat yaptıkları ülkeler arasında en çok İngilizler'in lokum sevdiğini ve özellikle de güllü lokumu tercih ettiklerini, Letonya'ya fıstıklı ve karışık, Yunanistan'a fıstıklı ve sakızlı lokum ile helva, Japonya'ya ise Hindistan Cevizli lokum gönderdiklerini, ayrıca ABD, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda ve Ortadoğu ülkelerine de lokum ihraç ettiklerini söyledi.

Yurt içinde şube sayısını arttırmayı planladıklarını kaydeden Celalyan, İstanbul'un çok büyüdüğüne ve kentteki nüfusun arttığına dikkati çekti. Celalyan, ''İlk aşamada İstanbul'da ilçe bazında büyük caddelerde şube veya franchise vermeyi düşünüyoruz. Anadolu'da da bugün mal verdiğimiz 15–18 il sayısını artırmayı planlıyoruz'' dedi.


Sünnet hediyesi arsa üzerine fabrika

1894 doğumlu dedesine sünnet hediyesi olarak verilen Pendik'teki 6,5 dönüm arazinin içinde 4 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan Hacı Bekir fabrikasının normal mesaideki günlük kapasitesinin lokumda 2,5 ton, akide şekerinde 800 kilo, ezmelerde 500 kilo, helvada 2 ton, diğer ürünler ile çikolata ve reçelde 500 kilo-1 ton olmak üzere ortalama 5,5–6 ton olduğunu bildiren Celalyan, Türkiye'nin en eski şirketi Hacı Bekir'in aile şirketi olarak ne kadar süre kalabileceğine ilişkin bir soru üzerine de şu görüşleri dile getirdi:

''5. nesile gelmiş bir şirkette bunu bırakmak çok zor. Çok radikal bir değişiklik gerekir. Aile şirketlerinde en çok ikiden üçe geçerken kopmalar, parçalanmalar oluyor. Bunun yükü (Türkiye'nin en eski şirketi olma) çok ağır. Bunu çok kolay bırakamazsınız. Bu kadar zaman sürdürmüşken, buralara gelmişken, 'bitti' demeyi kimse istemez. Bu kadar nesilden sonra ailenin hiçbir üyesi, 'Bu iş az para getiriyor, ben aynı çabayı göstersem başka yerde daha çok para kazanırım' demeyecektir. Bir yerde rasyonel düşünemiyorsunuz. Gözünüzün fazla kazanmakta olmaması lazım. Bu kadar yıllık çizgisinden sonra kar amacı ikinci planda oluyor. Bu iddiamız gereği istikrarlı büyüme, lokum kültürümüzü ve geleneğimizi aynı ürün kalitesi ile devam ettirmek hedefimizdir.''

Hande Celalyan, müşterilerinin ağırlıklı olarak 40 yaş ve üstü olmakla beraber son yıllarda gençlerin de ilgisinin artmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.