Politika

‘Yakınlarının tecavüzüne uğrayan biziz’

BDP Grup toplantısı, 8 Mart nedeniyle kadınlara ayrıldı. Kürsüye bir barış annesi ve KAOS GL üyesi barış süreci ve eşcinsel kadınların sorunlarını aktardı

05 Mart 2013 20:04

Hülya Karabağlı / ANKARA

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle BDP Grup konuşmasını, Barış Annesi Döndü Ergin ve KAOS GL üyesi Aslı Demir yaptı. Ergin, konuşmasında, barış çözümü için yürütülen görüşmeler için, “1999’daki gibi hayal kırıklığına uğratmasını istemiyorum” derken, KAOS GL üyesi Demir ise “Bizler eşcinsel  biseksüel kadınlar, yani kadınları seven kadınlar olarak, heteroseksizmin yaşamlarımızı  ve yaşam alanlarımızı bize dar etmesini  istemiyoruz” dedi

Her hafta Salı günleri düzenlenen parti grup konuşmalarında, bu hafta bir değişiklik oldu. BDP, grup konuşmasını bir barış annesi ve KAOS GL üyesi bir kadına yaptırdı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, toplantı salonundaki sıralara kadın örgütleri ve partili kadınlar oturdu. Kürsüden, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi anlatıldı. Barış Anneleri adına kürsüye çıkan ve iki evladını çatışmalarda yitiren 71 yaşındaki Döndü Ergin, “Biz barışa güvenmek istiyoruz. Biz söz değil,  güvence istiyoruz” dedi.

 

‘1999’a benzemesin’

 

Barış Annesi, bu seferki sürecin 1999 yılına benzemesini istemediklerini anlattı. Türk annelerine de  Döndü Ergin, “Ben bir anneyim. Siyasetçi değilim.  1999’daki gibi hayal kırıklığına uğratmasını istemiyorum. Türk anneleri ve şahsım adına bunu önlemeliyiz.  Savaşın kazananı olmaz. Kaybedeni vardır” diye seslendi. Ergin ardından,  “Ölen askerler neyin uğruna öldü. Neden bitmiyor bu günler” dedi.  İki çocuğunu bu süreçte kaybettiğini anlatan Barış Annesi, “ Evlat acısından büyük bir şey yoktur.  Eğer, savaşta kazanan olsaydı: Saddam kazanırdı. Savaş yapanların tarihte ne izi ne tozu kalır. Barış yapanlar için öyle mi?”

 Ardından söz alan KAOS GL üyesi Aslı Demir, eşcinsel ve biseksüel kadınların sorunları hakkında konuştu.

 

‘Linç edilmeye zorunda kalan insanlarız’

 

Demir, “Bizler eşcinsel biseksüel kadınlar, yani kadınları seven kadınlar olarak, heteroseksizmin yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı bize dar etmesini istemiyoruz” dedi.  Toplumun yaklaşımını ve neler yaşadıklarını anlatan Demir, konuşmasının devamında, “Okulda ve evlerimizde yalnızlaştırılan bizler,  cinsel yönelimini gizleyerek iki yüzlü bir hayat sürmeye, duygularını kapalı kapılar ardında yaşamaya mecbur bırakılan, buna direnmeye yeltendiğinde ise; yeri gelince dayak yemeye, eve kapatılmaya, işsiz bırakılmaya, linç edilmeye, her türlü şiddet ve zorlamaya göğüs germek zorunda kalan insanlarız.

 

'Yakınlarının tecavüzüne uğrayan biziz' 

 

Birçok kadın gibi taciz, tecavüz ve öldürülme riski bizim hayatlarımızın rutin bir parçası olmuş durumda.  Kendimizi koruyabileceğimiz güvenli alanlarımız ne yazık ki bulunmamakta.  'Ev' ve 'aile' gibi birçok insan için “güvenliği” temsil eden yerler, bizim hayatımızda kolaylıkla saldırıya uğrayabileceğimiz alanlardır. Zira yönelimleri öğrenildiğinde bizzat kendi yakınlarının tecavüzüne maruz bırakılan kadınların olduğunu bilmenizi isteriz." ifadesini kullandı.