T24 - Diyarbakır’da partisinin düzenlediği Dünya Kadınlar Günü mitingde konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, "Kadın özgürlük mücadelesi bir bütündür. Evimizde, sokakta iş yerinde, tarlada fabrikada, dağda, ovada her yerde direnerek özgürleşeceğiz. Ve kadın özgürleştikçe ülkemiz güzelleşecek. Kadın özgürleştikçe dünya güzelleşecek. Bunu yaratacak bu güç bizim elimizde" dedi.
Diyarbakır’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü nedeniyle BDP’nin düzenlediği mitinge BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, kapatılan DEP eski Milletvekili Leyla Zana ile yaklaşık 1000 kadın katıldı, erkekler alana alınmadı. Miting alanına giren kadınlara, kadın polisler tarafından daha önceden hazırlanan 1000 karanfil dağıttı. Bazı kadınların polislerden aldıkları karanfilleri yere attı. Vatan gazetesinde yer alan haber şöyle:
Yoğun toz bulutu ve aman zaman sağanak yağış altında yapılan mitingde Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılırken, yöresel kıyafet giren kadınlar, halayr çekti.
KIŞANAK KONUŞTU
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, kadınları Kürtçe selamladı. Dağdaki PKK’lılara selam gönderen Kışanak, "Kadın özgürkül mücadelemizde bizi bugünlere kadar getiren Berivanlara, Evinlere, Mizginlere, Delilalara bin selam olsun" dedi.
Diyarbakır'da Dünya Kadınlar Günü mitingi
Kışanak, konuşmasından kadın cinayetleri, şiddet olaylarından örnekler verip, AK Parti’nin kadından sorumlu milletvekillerinin elinde kadın ölümleriyle ilgili doğru bir istatistik olmadığını ileri sürdü. Kışanak, "Öldürülen kadınların sayısını bilmiyorsanız niye oturdunuz o koltuğun başına? Biz şuna inanıyoruz, biz kadınlar ancak bu katliamları durdurabiliriz. Örgütlenmeliyiz, karşı durmalıyız. Sizden bir ricam var. Kadın şiddetine dur diyeceğiz, artık yeter diyeceğiz. Biz kadınlar kim bize elini kaldırırsa elini tutup bize vuramazsın, zulüm yapamazsın diyeceğiz. Biz özgürlük için yürüyen Kürt kadınları olarak, kendi özgürlüğümüz içinde sonuna kadar mücadele etmeliyiz" dedi.
DAĞDA, OVADA DİRENEREK ÖZGÜRLEŞECEĞİZ
Kadınlara dayanışmaya çağıran Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadın özgürlük mücadelesi bir bütündür. Evimizde, sokakta iş yerinde, tarlada fabrikada, dağda, ovada her yerde direnerek özgürleşeceğiz. Ve kadın özgürleştikçe ülkemiz güzelleşecek. Kadın özgürleştikçe dünya güzelleşecek. Bunu yaratacak bu güç bizim elimizde. Bizim özgürlük mücadelemiz, yüreğimizde yanan özgürlük ateşi, barışın ve kardeşliğinde teminatıdır. Özgürlük istemeyen barış mücadelesi de yürütemez. Biz özgür kadınlar olarak, halkımızı kendi dili ile kendi kimliği ile kendi anavatanında demokratik özerk Kürdistan’da özgürce yaşayacağı günlere kavuşturuncaya kadar mücadele edeceğiz. Biz kadınlar Türkiye’ye demokratik Cumhuriyeti getirinceye kadar mücadelemizi yürüteceğiz. Bu ülkeye barışı kardeşliği özgürlüğü mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Kimse buna engel olamaz."
BAŞBAKAN’A TESLİM OLMAYACAĞIZ
BDP’li Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken, ’Ben daha 8 yıldır Başbakanım’ sözlerine atıfta bulunup, şöyle dedi:
"30 yıldır bu ülkede kan dökülüyor sizin aklınız neredeydi o zaman Sayın Başbakan. 30 yıldır bu halk meydanlarda, 30 yıldır bu halk zindanlarda, bu halk her yerde, işkence tezgahlarında direne direne bu günlere geldi. Biz 12 Eylül zulmüne, Esat Oktay’a teslim olmadık. Kenan Evren’e, top yekun savaşa teslim olmadık, JİTEM’e teslim olmadık. Sana da teslim olmayacağız. Bizim aklımız 30 yıldır başımızda, onun için 30 yıldır barış ve özgürlük için mücadele ediyoruz. Sayın Başbakan’da 18 yıldır bu ülkede aktif siyaset yapıyor. 18 yıldır mazbata alıp o koltukta oturuyor. Peki, ne yaptı? Sadece kendisini zengin yaptı. Çocuklarına gemicik aldı. Yandaşlarına medya kurdu. Onları patron yaptı. Bugüne kadar barış için ne yaptın Sayın Başbakan? Özgürlük için ne yaptın? Sen şimdide yine mazbata peşindesin. Sana bir daha keyif sürdürmeyeceğiz. O koltukta rahat oturamayacaksın. Bizim mazbataya ihtiyacımız yok. Biz mazbatamızı halkımızdan aldık. Biz mazbatamızı direnişten aldık, Diyarbakır zindanın da direnerek aldık. Sen kendini ne sanıyorsun. Al da o mazbatayı başına çal Başbakan."
ZANA, ŞİVAN PERVER’İ YUHALATMADI
Kapatılan DEP eski milletvekili Leyla Zana, mitingde konuşması sırasında Şivan Perver’in yuhalanmasına izin vermedi. Zana, "Demokrasi, barış ve özgürlük zamanı gelmiştir. Bunlar bizim önümüzdeki hedefimizdir. Sayın sanatçı Şivan Perver’in dediği gibi" demesi üzerine mitingde bulunanlar yuh çekmeye başladı.
Yuhalamaya tepki gösterin Zana, "Hayır arkadaşlar yapmayın lütfen. Eğer bugün biri onu protesto ederse onun beyninde bir eksiklik vardır. Siz hepiniz özelsiniz önce özelinize sahip çıkacaksınız. Ondan sonra evrensel özellerinize sahip çıkın. Eğer özelimize sahip çıkmazsak kendimizi için özel sarılmazsak, bir gün gelecek Şivan’ın günü olacak, bir gün gelecek benim günüm olacak. Gün gelecek BDP’nin günü olacak, gün gelecek toplumun günü olacak" dedi. Oyuna gelinmemesini isteyen Zana, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beş kardeş aynı evde yaşıyorlar. Ayrı düşünebilirler ama birbirlerine saldırmalarını gerektirmez. Herkes bizim gibi düşünmeyebilir. Eğer ben herkesin benim gibi düşünmesini istiyorsam demokrasi ve özgürlük konusunda eksik ve dar düşünüyorum demektir. Biz nasıl özgürlük istiyorsak, bizim gibi düşünmeyenlere de özgürlük istememizi lazım. Demokrasiyi kendimiz için nasıl istiyorsak, bizim gibi düşünmeyenlere de istemememiz lazım. Demokrasiye bakış açımızı Başbakan’ın ki gibi değil. O sadece kendine demokrasi istiyor. Ama biz Kürtler bütün komşularımız, halklar herkes için istiyoruz. Bir Kürt anası namaza durduğunda önce 72 millet insanına rahmet istiyor. Sonra kendine istiyor. Buda ne kadar iyi düşündüklerini gösteriyor."