Yaşam

Leonardo da Vinci'den Osmanlı'ya şaşırtan teklif

Leonardo da Vinci'nin Osmanlı Devleti'ne II. Yıldırım Beyazid' döneminde, Haliç'e köprü yapmak için bir mektup yazdığı ortaya çıktı.

12 Ekim 2012 19:49

 

Leonardo da Vinci, Haliç’e köprü yapma isteğini bir mektupla II. Beyazıt’a iletmişti.

Rönesans döneminin büyük mühendisi, tasarımcısı, anatomisti, ressamı, heykeltıraşı ve bilim insanı Leonardo da Vinci’nin (Vincili Leonardo) (1452-1519) tasarım dünyası İtalya ile sınırlı değildi. Yeteneklerine ve tutkularına uygun düşen bir yaratıcı etkinliğin nerede ve kim için olacağının onun açısından önemi yoktu. Onun etkinlik alanı tüm dünya, yararlı olmak istediği ise tüm insanlıktı.

Osmanlı padişahı II. Beyazıt (1447-1512), Haliç üzerinde yolcuların geçmesine ve eşya nakline mahsus bir köprü yaptırmak istiyordu. II. Beyazıt bu tasarısı için bazı uzmanların fikirlerini almıştı. Bu soruşturmanın ve köprü projesi fikrinin Leonardo’ya kadar ulaşmış olduğu, uzun yıllar sonra bulunan bir belgeden anlaşılmaktadır. Bu belge, Leonardo’nun II. Beyazıt’a yazdığı bir mektubun Topkapı Sarayı arşivinde bulunan çevirisidir. Bu mektubunda Leonardo, çarkları rüzgârla dönen bir değirmenden ve gemilerin suyunu boşaltmaya yarayan bir tulumbadan söz ettikten sonra asıl konuya geçmekte ve Galata ile İstanbul arasında kurulacak köprüden bahsetmektedir. Leonardo bu konuda II. Beyazıt’a hitaben şunları yazmaktadır:

“Acizleri, efendimizin Galata’dan İstanbul’a bir köprü kurdurmak için teşebbüse geçtiklerini işittim. Lakin bu işe ehil bir kimse bulamadıklarını öğrendim. Bu işten anlayan kulunuz, arzularınızı gerçekleştirebilir. Köprü, yüksek bir kemer üzerine kurulacaktır. Fakat bu kadar yüksek kemerli bir köprü üzerinden kimsenin geçmek cesaretini gösteremeyeceğini düşündüğüm için kenarlarını tahta parmaklıklarla örteceğim. Kemeri, o kadar yüksek tasarlamamın sebebi, altından yelkenlilerin rahatça geçebilmeleri içindir.

Efendimiz Hazretleri irade buyururlarsa, Anadolu sahiline kadar uzayacak, gerektiğinde açılır kapanır bir köprü dahi inşa edebilirim. Burada su daima hareket halinde olduğundan kenarların aşınmaması için bir çare düşündüm. Bununla su akıntısı dirsek ve kenarlara zarar vermeyecektir. İnşallah Sultan Hazretleri, bu aciz kulunun sözlerine inancını bağışlar da onu her zaman hizmetlerinde görmeyi arzular ve cevap vermek lütuflarını esirgemezler.”

Belgenin sonunda “Bu mektup temmuz ayının üçünde yazılmış ve yazılış tarihinden dört ay sonra ele geçmiştir” kaydı bulunmaktadır. Paris’te Institut de France kütüphanesinde bulunan Leonardo Kodeksi’nde sanatkârın el yazısını içeren bir köprü taslağının Galata ile İstanbul arasına yapılacak köprüye ait olduğu tahmin edilmektedir. Bu taslağın tarihi, kodekste 1502-1503 olarak gösterilmiş olduğundan mektubun da Osmanlı Sarayı’na bu tarihlerde gönderilmiş olduğu düşünülmektedir.

Bu taslağa göre köprünün genişliği 25 metreden fazladır. Su seviyesinden yüksekliği 41 metreyi geçmekte, uzunluğu ise 350 metreyi bulmaktadır. Köprünün altında gemilerin geçmesine mahsus büyük bir kemer çizilmiştir.

II. Beyazıt’ın arzusuna ve bazı girişimlere rağmen İstanbul ile Galata arasında bir köprü kurulamadı ve İstanbullular 1836 yılına kadar şehrin bu iki yakası arasında kayıkla gidip geldiler.

Mektuptan gördüğümüz gibi, Leonardo sadece Haliç’e köprü planıyla yetinmemekte, Boğaz’a da açılıp kapanan bir köprü kurmayı önermektedir. Bu plan, Boğaziçi için düşünülmüş tarihteki ilk köprü tasarımı olabilir. Leonardo’nun tekliflerine olumlu bir cevap verilmediği açıktır. (Herhangi bir cevap verilip verilmediği de bilinmiyor). Osmanlılarda Batılı mühendislerin ve bilim insanlarının Müslüman olmadan istihdam edilebilmeleri ancak 18. yüzyılda mümkün olabilmiştir. (Mektubun Türkçeye çevirisinin başlangıcında Leonardo’dan söz edilirken “kâfirin gönderdiği mektup” ibaresi kullanılmaktadır). 16. yüzyılın başı, özellikle de II. Beyazıt’ın kendisi, Leonardo’nun Haliç’te bir köprü yapması için uygun koşullar oluşturmuyordu.

Yararlanılan Kaynaklar:

Haluk Şehsuvaroğlu; Asırlar Boyunca İstanbul, Eserleri Olayları Kültürü, Fasikül 13, Cumhuriyet Gazetesi Okur Armağanı, İstanbul 2005.

Abdülhak Adnan Adıvar; Hakikat Peşinde Emeklemeler, İstanbul 1954.


Osman Bahadır'ın bu yazısı Cumhuriyet gazetesi Bilim Teknoloji ekinden alınmıştır.